Yenikapı mitingi ile iktidar ve muhalefet vatanseverlik kavramında uzlaşırken HDP "Batı'nın içimizdeki taşeronu" algılamasını pekiştiren bir yolda, yeni dönemin kaybedenler kulübünün asıl üyeleri arasında.
Devamı
Çatışma ve düşmanlık düzleminde olmasa da 15 Temmuz süreci Türkiye’nin özellikle batılı müttefikleri ile bir muhasebe ve yüzleşme yaşamasını kaçınılmaz hâle getirdi.
Devamı
15 Temmuz Türkiye'nin kendi kazanımlarına sahip çıktığını bütün dünyaya gösterdiği bir gün oldu. Halkın ortaya koyduğu ortak iradeyle Türkiye bir kez daha vatan, bu millet bir kere daha millet oldu.
Kemalistlerin Kurtuluş Savaşı sırasında laikçi görüşlerini saklaması gibi Gülen mensupları da devleti ele geçirme yolunda gerçek niyetlerini gizlediler.
Kemalistlerin Kurtuluş Savaşı sırasında laikçi görüşlerini saklaması gibi Gülen mensupları da devleti ele geçirme yolunda gerçek niyetlerini gizlediler.
15 Temmuz sonrası iyice netleşen bir husus dikkatimi çekiyor: "Türkiye karşıtı" kampanya Almanya ve Avusturya'da artık AK Parti muhaliflerinin eliyle ve söylemleriyle yürütülür olmaktan çoktan çıktı.
15 Temmuz sonrası iyice netleşen bir husus dikkatimi çekiyor: "Türkiye karşıtı" kampanya Almanya ve Avusturya'da artık AK Parti muhaliflerinin eliyle ve söylemleriyle yürütülür olmaktan çoktan çıktı.
Devamı
Dış politikada yeni bir vizyona ve bu doğrultuda Türkiyeyle de yeni tarz bir ilişki geliştirmeye ihtiyacı olan Amerikanın Gülenin iadesini bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekiyor.
Devamı
Seçimle işbaşına gelen Erdoğanı darbe dahil olmak üzere her türlü yöntemi kullanarak devirmeye kararlı görünüyorlar. Ancak Türk halkının demokrasiye ve seçilmiş liderlerine sahip çıkma konusunda artık daha kararlı olduğunu ve her türlü entrikayı bozduğunu hesap edemiyorlar.
Uzun dönem devletin içine sızmış FETÖcü cuntanın dikkate almadıkları husus, Türkiye toplumunun, siyasetin ve siyasi liderliğin birçok sınamadan geçtiği ve dönüştüğü meselesidir.
Demokratik hukuk devletinin bir koruma refleksi olarak yürüyen olağanüstü hal ilanını Batı medyası "İslamcı otoriterleşme", "Erdoğan'ın radikal yetkilerle güçlenmesi" ve hatta "Erdoğan'ın intikamı" olarak mahkûm etmekte gecikmedi.
Bu süreci "Erdoğan'a yarayacak" kaygılarıyla heba edeceklere ve Türkiye'yi sınırlandırmak isteyen uluslararası kampanyalara karşı uyanık olunmalı.
Son dönemde AK Parti, İsrail ve Rusya ile eşzamanlı normalleşmeye girdikten sonra muhalefet "Kemalist ayarlara dönülmedikçe rahat yok" söylemini yeniden ısıttı. Bu söylemin üç boyutu var. İlki dış politikada "barışı" öncelemek.
AK Parti iktidarı dış politikada vizyonunu sunarken retoriği öne çıkarmak zorunda kaldı. Bu retorik sadece milli duygulara hitap etmekle kalmadı. Uluslararası sisteme adalet eleştirisinden gelişmekte olan ülkelerin sorunlarına kadar uzandı.
Muhalefet partileri bir çıkmazın içindeler. Yaşanan siyasi türbülans ortamında liderlik krizine girmeden değişmek durumundalar. Zira liderlik krizleri siyasi fay hatlarının bu kadar dinamik olduğu durumda bölünmeleri tetikleyebilir.
HDP bugün radikalleşmesini ve gerçek kimliğini gizleyemez bir noktaya geldi. Bu saatten sonra HDP için İslamcı Kürtleri taşımak hiç de kolay değil.
Yeni anayasanın yapılması, 10 yılı aşkın bir süredir yaşanan siyasi-toplumsal dönüşümün garanti altına alınması, eski Türkiye umudunun tamamıyla tükenmesi demektir. Yeni anayasa tartışmaları eski ile yeni dönem arasındaki bu sembolik sınıra ilişkindir.