Köşe Yazarları Masası ve Demirtaş

Siyasetçiyi başarılı yapan şey her gazeteye manşet olacak şekilde karmaşık cümleler kurabilmesidir. Siyasetçinin konuşması aynı olmasına rağmen medya organlarında onların kendi nabzını tutacak şekilde farklı içeriklerle aktarılır.

Devamı
Köşe Yazarları Masası ve Demirtaş
Yüce Divan ve 'Yolsuzluk' Siyaseti

Yüce Divan ve 'Yolsuzluk' Siyaseti

Yüce Divan süreci AK Parti iktidarının sonunu getirebilecek bir gelişme ve fırsat olarak görüldüğünden, yolsuzluk iddiaları araçsallaştırıldı.

Devamı

Türkiye'de parlamenter sistem fikirlere değil çıkarlara odaklanan kırılgan yapısı nedeniyle otorite sorunlarına yol açıyor. Başkanlık sistemi siyasi tarafların olgunlaşarak ortak iyiye yönelmelerini, yönetimin istikrarlı ve etkin hale gelmesini sağlayabilir

12 yıldır tek parti olarak hükümet olan, girdiği her seçimden oylarını artırarak çıkan AK Parti'nin başarısı, Syriza'nın bugün önerdiği seçim vaatlerini gerçekleştirmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Komşuda pişer bize de düşer psikolojisini yalın bir "enternasyonalizm"le anlama imkânımız da yok. Türk solunun da Kürt solunun da "milliyetçiliği" buna engel.

Bundan böyle Türkiye'nin değişim ihtiyacını Erdoğan karşıtlığıyla perdelemenin imkânı kalmamıştır. Muhalefet Erdoğan karşıtlığını yükselttikçe, başkanlık sistemi Erdoğan'ın şahsıyla ilişkilendiriliyor.

Dini bir Hareket Nasıl ve Niçin Sekülerleşir?

Gülen Hareketi'ne yakın bazı kalemlerin ısrarla “İslamcılığı” sert bir dille eleştirmesi, hatta “İslamcı” hareketleri meşruiyetten yoksun oluşumlar olarak gösterip bu hareketler ile aralarında aşılmaz duvarlar örmesi de söz konusu hareketin söylemsel tercihini gösdermesi açısından manidardır.

Devamı
Dini bir Hareket Nasıl ve Niçin Sekülerleşir
Küresel Güçlerin Etkin Aracı Şiddet ve Terör

Küresel Güçlerin Etkin Aracı: Şiddet ve Terör

İslam ile alakalandırılan örgütlerin eylemleri en geniş anlamda İslam dünyasında yükselen ve küresel düzene itiraz eden siyasal aktör ve hareketlerin dünyanın gözündeki meşruiyetini zayıflatmaya ve ortadan kaldırmaya hizmet ediyor.

Devamı

Başkanlık sisteminin 'otoriter' bir yönetimi ortaya çıkaracağını söylemek, en basitinden başkanın yüzde ellinin üzerinde oy alarak seçileceğini bile dikkate almamak demektir.

Son yıllarda Erdoğan ve Ak Parti etkisiyle muhafazakar/dindar kesim devleti yönetebilme kapasitesine ulaştı. Bu değişim taşları yerinden oynattı. İktidar mücadelesini alevlendirdi. Bu iktidar mücadelesini sürdürmek birçok açıdan elzem.

Gezi protestolarından 17 Aralık darbe girişimine ve Kobani eylemlerine kadar iki yılda yaşadıklarımız modern demokrasilerin kolaylıkla taşıyamayacağı krizlerdir.

Çözüm sürecinin başlatılması, farklı kimliklerin tanınması ve kamusal alanda temsili, bir süredir silahlı çatışmaların olmayışı ve barış umudu da etnik bölücülük tartışmalarının etkisizleşmesine yol açtı.

2023'deki Yeni Türkiye'nin hedeflerinden biri de kentler ve bölgeler arasındaki gelir düzeyi, yaşam ve hizmet kalitesi, üretime katılım ve sosyal şartlar açısından farkların ortadan kaldırılması.

7 Haziran Seçimlerinin beş ana gündemi olacak gibi görünüyor. Başkanlık ve yeni anayasa tartışması, Erdoğan tartışması, Davutoğlu'nun liderliği, radikal sol söylem ve çözüm süreci seçimlerin ana temaları olacak.

Yusuf Özkır, AK Parti'nin 7 Haziran genel seçimlerinde, temel vaadinin yeni anayasayla Türkiye'yi düzlüğe çıkartmak olduğunu belirtti.

Kamu otoritesinin ayrıntılı biçimde"hayata karşı suçlar" ve "vücudun dokunulmazlığına karşı suçlar" bağlamlarında sağlıklı ve detaylı bir envanter çıkarması şart.

Türkiye modeli başkanlık demokrasimizi konsolide edecek bir perspektifle düşünülmeli. Sadece yürütme etkinliği üzerinden değil aynı zamanda hukukun üstünlüğü, Meclis'in önemi ve güçler ayrılığı prensipleri üzerinden konuşulmalı.

AK Parti'nin ittifak stratejilerini belirleyen ana saik, toplumsal alandaki farklılıkları temsil edebilme hedefiyle ilişkilidir.

AK Parti, ciddi bir "iktidar yorgunluğu" ile karşı karşıya. Bu tezin somut bir karşılığının olup olmadığını anlamak için tek parti döneminde "iktidar yorgunluğu" ile neyin kastedildiğine bakmak gerekir.

HDP'nin bütün toplumu "Türkiye'nin partisi olma" ajandasıyla ilgili ikna etmesi gerekiyor. Bunun için de aktif bir temsil stratejisine ihtiyacı var.

28 Şubat'ta Dolmabahçe'de yapılan çözüm süreci açıklamasının ardından muhaliflerin 'ihanet' söylemlerinden ve 'seçimle korkutma' stratejilerinden vazgeçmesi ve konuyu bir seçim yatırımı olarak lanse etmesi önemli bir normalleşme göstergesidir