Birleşik Arap Emirlikleri Sorunu

Gezi’den 15 Temmuz’a, ne kadar Türkiye’nin istikrarına göz dikmiş grup varsa arkalarında BAE’nin desteğini hissetti.

Devamı
Birleşik Arap Emirlikleri Sorunu
Türkiye nin Orta Doğu Politikası Algılar ve Gerçekler -I

Türkiye’nin Orta Doğu Politikası: Algılar ve Gerçekler -I-

Türkiye’nin Orta Doğu’daki başka bir bölgesel güçle kuracağı ittifak bütün bölgenin geleceğini belirleyebileceği gibi, Orta Doğu’nun dışına da taşıp küresel etkiler doğurabilecek bir girişim olacaktır.

Devamı

Körfez tiyatro salonunda sahnelenen Katar oyununun, 2014’deki krizi de hesaba katarsak ikinci perdesi kapanmak üzere. İfşa ettiği ayrıntılar ise Ortadoğu’nun geleceğine dair umutlarımızı başka bir bahara saklamamız ve beklentilerimizi neden düşük tutmamız gerektiğini bize bir kez daha gösterdi.

Suudi Arabistan’la son dönemde iyi ilişkiler geliştiren Türkiye’nin hem bu ülkeyle ilişkilerini muhafaza etmesi hem de stratejik işbirliği yürüttüğü Katar’ı koruması büyük önem taşımaktadır.

Körfez ülkelerinin İsrail ile birlikte "aşırılığa ve İran'a karşı" işbirliği yaptığı bir yere gidiyoruz. Ortaya çıkan yeni güçler dengesi bölgeye bir düzen getirebilmekten uzak.

Katar krizi konusunda dört farklı tepki dikkat çekiyor. Duygusal, korkutucu, yayılmacı ve provokatif… Bu dört tepki de abartılı ve Türkiye'yi bir tarafa mahkum etmek isteyen iddialar içeriyor.

Körfez’de Anlamsız Çatlak

Türkiye’nin bu kriz karşısında tansiyonu düşürmeye yönelik çabaları siyaseten de stratejik olarak da doğru bir çizgiye oturdu.

Devamı
Körfez de Anlamsız Çatlak
Ortadoğu da Darbelerin Şifresi El-Uteybe nin E-Mailleri

Ortadoğu’da Darbelerin Şifresi: El-Uteybe’nin E-Mailleri

“Hackleme”nin faturası Katar’a kesilecek. Çünkü El-Uteybe’nin e-mailleri BAE’nin yürüttüğü siyasal mühendislik faaliyetlerinin bir özeti gibi ve merkezde Katar var.

Devamı

Trump, bu kadar terörizme karşı mücadele ve iş birliğinden söz ederken ABD’nin PYD/YPG’ye olan açık desteğini nasıl yorumlamak gerekir?

Trump’ın “ekibiyle” birlikte, Obama döneminden yöntem ve biçim olarak farklı ancak içerik olarak ABD’nin uzun yıllardır süregelen bölgesel çıkarlarına uygun bir siyaset izleyeceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Trump ile birlikte yeni bir dönem başlıyor. Elbet bu dönemin Türkiye açısından nasıl bir dönem olacağını söylemek için oldukça erken.

İran’ın son dönemdeki politikalarından ziyadesiyle rahatsız olan bölge siyasetinin önemli iki aktörü Suudi Arabistan ve Türkiye’nin, Tahran’ın bu dış politika aktivizmi karşısındaki işbirliğini sürdürmesi bir zorunluluk.

Gezi kalkışmasından 15 Temmuz’a kadar defaatle denenen fakat milletin irfanına takılan operasyonlar, şu an kümülatif olarak kaosu yaymayı hedefliyor.

Cumhurbaşkanlığı sistemi halkın bir siyasi özneye dönüşmesini kolaylaştıran ve millet iradesinin yönetime direkt yansıdığı demokratik bir yönetim şeklidir.

Rusya destekli Esed rejimi Halep'i ele geçirene kadar gaddarlıkta sınır tanımayacak gibi görünüyor. Birkaç gündür gelen haberlere göre, Halep'in bazı mahallelerini ele geçirmiş durumdalar.

Mısır entelektüeli, ülkedeki sıra dışı gelişmelerin arkasındaki gizemin uluslararası arenada yaşananlardan ve Körfez'in Mısır üzerindeki etkisinden bağımsız olmadığına inanıyor.

Sisi rejiminin dış politikada Suudi Arabistan çizgisinden uzaklaşarak geleneksel anlamda Mısır siyasetinde herhangi bir bağlamı olmayan İran’a yönelmesi, Kahire’deki birçok çevrenin tepkisini çekmektedir.

Yeni boşlukların oluşması tehlikesine rağmen Türkiye "sert gücünü" kullanırken Trump ABD'si ile daha reel bir müzakere, pazarlık yürütebilir.

Erdoğan'ın Batı hâkimiyetindeki uluslararası sistemi eleştirmesi Batı başkentlerinde rahatsızlık yaratıyor. Batı medyası da Erdoğan'ı fazla "rahatsız edici" bularak "ötekileştirmeye" devam ediyor.

“Erdoğan gibi dönüşüm ve ilerlemeyi temsil eden bir lider statükocu güçleri huzursuz ediyor.”

Cuma akşamı bir program çekimi için Ankara’daki TRT Haber rejisindeydim. Programın bitmesinin ardından saat 22:00 sularında, darbeci askerlerin kanalı basmasından sadece 5-10 dakika kadar önce, kanaldan ayrılıp eve doğru giderken üzerimizden alçak irtifada uçaklar uçmaya başladı. Aslında ilk dakikalarda ben de Türkiye’nin geri kalanı gibi bunun bir tatbikat ya da terör alarmına yönelik hareketlenme olduğunu düşündüm. Ancak tüm emareler bir darbe girişiminin yaşandığını gösteriyordu.