Zeytin Dalı Harekatı PKK Balonunu Söndürdü

Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupalı devletler bir terör örgütü olmasına rağmen PKK'yı Suriye'de desteklemelerini en başından beri sadece bir argümana dayanarak savunuyorlardı.

Devamı
Zeytin Dalı Harekatı PKK Balonunu Söndürdü
quot Suriye İç Savaşı 3 0 quot Aşamasına gelinir mi

"Suriye İç Savaşı 3.0" Aşamasına gelinir mi?

Gelinen noktada, Cenevre ve Astana süreçlerine rağmen, ne yazık ki barıştan hayli uzağız. Vekillerin yanında asillerin (ABD, Rusya, İran, Türkiye ve İsrail) de cephede olmasını iç savaşın ancak yeni bir aşaması olarak görebiliriz. Buna "Suriye savaşı 2.0" diyorlar.

Devamı

Türkiye'nin dışarıdan seyirci kalamayacağı bir güçler savaşı var. Türkiye bu savaşta kendi ulusal güvenliğini ve bölgenin huzurunu temin etmek adına adımlar atıyor. Atmaktan başka çaresi de yok.

Türkiye’nin Zeytin Dalı operasyonunu başlatmasının ardından, ABD’nin Türkiye’nin kapısını yeniden çalması ve PYD’nin Esed rejimiyle işbirliği arayışları oldukça dikkat çekiyor.

Zeytin Dalı Harekâtı Suriye'de YPG'nin kaderini belirleyecek süreci hızlandırdı. YPG, Deaş varken birbirine zıt konumdaki aktörlerle (ABD, Rusya, İran ve Esed rejimi) aynı anda iş tutabiliyordu.

Suriye'de halkın Esed rejimine karşı isyan etmeye başladığı 2011'den beri rejimle PYD arasında başlayan üstü örtülü işbirliği artık iyice açığa çıktı...

ABD'nin Suriye'de PKK'ya Desteği Geçici Değil!

Amerika'nın Suriye'de PKK'yı neden açıktan desteklediği çok tartışıldı. Bu desteği Türkiye'ye pazarlamaya kalkan kimi aklı evvel Amerikalılar "bizim derdimiz sadece DEAŞ'ı yok etmek, DEAŞ ile işimiz bitince PKK'ya olan desteğimizi keseceğiz" argümanını sık sık kullandılar.

Devamı
ABD'nin Suriye'de PKK'ya Desteği Geçici Değil

Bir süredir gereksiz bir şekilde enerji harcadığımız bir konu artık Türkiye’nin tezleri doğrultusunda sonuçlandı. YPG’lilerin bile özelde ‘hayır’ cevabını verdiği ‘PKK ve YPG farklı örgütler midir?’ sorusunu artık çok fazla duymayabiliriz. Bunun birkaç sebebi var:

Tillerson geldi. Geçti. Uzun uzun görüşmeler yaptı...

Ankara’nın tavrını net biçimde ortaya koymuş olmasına rağmen ABD’den gelen açıklamaların oldukça karmaşık olduğu görülüyor. Nitekim Mattis’in “YPG’yi PKK’ya karşı savaştırabiliriz” ifadesi Washington’un meseleden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Ancak bu karmaşıklığın bir kafa karışıklığına mı tekabül ettiği yoksa karmaşıklığın kendisinin stratejinin bir parçası mı olduğu Ankara tarafından henüz tam olarak anlaşılmış değil.

"Normalleşme" süreci zorlu olacak, ancak ikili ilişkileri toparlamak için bir umut ışığı belirdi..

Amerika dünyayı umursamadıkça kimse Amerika'yı umursamak zorunda değil. Lübnan bile takmaz Amerika'yı. Su bile vermez.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Ankara ziyareti iki ülke ilişkileri açısından çok önemli bir dönüm noktasını ifade etmektedir.

ABD’nin ulusal hukuk sistemine göre Suriye’de askeri güç bulundurmasının dayanağı ve öngörülen amaçları nedir? Suriye’de bulunan terör örgütlerine ABD tarafından verilen silahlar ulusal hukuka uygun mudur? Devletlerin terör örgütleri ile ilişkisi uluslararası hukuk mevzuatı ve yargı kararlarına nasıl bir aykırılık teşkil eder?

Türkiye'nin Zeytin Dalı harekatına başlaması ve uluslararası alanda gösterdiği aktivizm, muhataplarını bir tavır almaya en azından bir açıklama yapmaya zorluyor

ABD Deniz Kuvvetleri'nden emekli Oramiral James Stavridis: "Pentagon tüm kanallarını Türkiye'ye açmalıdır. ABD'nin bölgedeki en büyük stratejik önceliği Türkiye'nin NATO'da kalmasıdır. En basit anlamıyla NATO, Türkiye'nin ayrılmasını kaldıramaz."

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar İdlib’in Suriye krizindeki kritik pozisyonu hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Washington Araştırma Direktörü Kanat, "ABD kamuoyu; Marksist, Leninist bir terör örgütüyle, Amerika'nın NATO müttefikine tehdit olan bir terör örgütüyle iş birliği yapıldığının çok farkında değil." dedi.

Amerika'daki Türkiye karşıtı lobinin önde gelen isimleri bugünlerde pek bir dertli. Onlara göre ABD-YPG ilişkileri bugünlerde ciddi bir güven bunalımı yaşıyormuş.

Türkiye’nin terör ile mücadele alanı genişledikçe savunma kapasitesini artırması ve özellikle yerli imkanlarla bu mücadeleyi yürütmesi hayati derecede mühimdir. Zeytin Dalı Harekatı yerli ve milli silahların kıymetini ortaya koydu. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin Suriye’de oyun kurucu bir aktör olarak kalmasında savunma kapasitesinin rolü belirleyici olacaktır.