ABD Ekonomik Menfaatlerine Zarar Vermeyecek Şekilde Suudi Arabistan’a Yaptırım Uygulayabilir

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Kaşıkçı olayında Türkiye’nin, ABD’nin ve Suudi Arabistan’ın pozisyonları hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
ABD Ekonomik Menfaatlerine Zarar Vermeyecek Şekilde Suudi Arabistan a Yaptırım
Suudi Arabistan ABD de Pişirilen Bir Politikanın Uygulayıcısı Haline Geldi

Suudi Arabistan ABD’de Pişirilen Bir Politikanın Uygulayıcısı Haline Geldi

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat Cemal Kaşıkçı olayının küresel ve bölgesel siyasete etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

Analizde Kaşıkçı’nın kim olduğu ve neden bir hedef haline geldiği, ilerleyen süreçte yaşananlar ve olayın bölge ve uluslararası siyasetteki yansımaları ve etkileri incelenmektedir.

Fırat’ın Doğusunda ABD Sözlerini Yerine Getirmezse Türkiye İpleri Eline Alacak

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Fırat’ın doğusu için Türkiye’nin izlediği politika hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Fırat ın Doğusunda ABD Sözlerini Yerine Getirmezse Türkiye İpleri Eline
Türkiye nin Kaşıkçı Stratejisi Sonuç Odaklı Baskılayıcı Caydırıcı ve Cezalandırıcı

Türkiye’nin Kaşıkçı Stratejisi: Sonuç ,Odaklı Baskılayıcı, Caydırıcı ve Cezalandırıcı

Krizin ilk aşamasında suçlamaları net bir dille reddeden S. Arabistan artık durumu kabullenmiş görünmekte. Bu kabule rağmen medyaya sızan bilgilere göre S. Arabistan cinayetin bir devlet planı olmadığını işleyeceği bir savunma hazırlamakta.

Devamı

Pompeo'nun Riyad-Ankara hattındaki seyahatinin amacı Kaşıkçı skandalı ile ilgili gelişmeleri takip etmekti. Yaygın kanaate göre ve Riyad'dan yayımlanan fotoğraf karelerinden anlaşıldığı kadarıyla Washington, Veliaht Bin Selman'ı Kaşıkçı skandalından sıyırabilecek bir formülün peşinde. Kariyerinde CIA Direktörlüğü bulunan Pompeo'nun bu vazife ile görevlendirilmesi de ilginç.

Tıpkı Obama döneminde olduğu gibi; Rus lider Putin, Trump yönetiminin hatalarını bekleyerek uygun zamanda diplomasi çarkını çalıştırıyor. Batı ittifakının zaaflarını çok iyi bilen bir lider olarak fırsatı kaçırmıyor. Ortadoğu'da elini güçlendirecek yeni adımları atıyor..

Brunson krizinin çözülmüş olması, Türkiye-ABD ilişkilerinde yapısal bir dönüşüm getirmeye yetmeyecektir ancak bir süredir dondurulmuş olan yapıcı diplomatik etkileşimlerin önünü açabilir.

Pastör Brunson davasında yargı kararını verdi. Tanık ifadelerinin değişmesiyle Pastör hakkındaki casusluk suçlaması düştü. Suçun niteliği değiştiği için 35 yılla yargılanan Brunson, "terör örgütüne yardım" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası aldı.

Belirtmek gerekir ki bu olay Türkiye'nin PKK ve FETÖ gibi terör örgütü mensuplarının Türkiye'ye iadesi talepleriyle benzer değildir.

Türkiye’nin Irak politikasının temel amacı, bir terör örgütü olarak tanımlanmasına rağmen küresel ve bölgesel aktörlerin doğrudan ya da dolaylı destekleriyle onlarca yıldır varlığını sürdüren ve kendisine yeni alanlar bulan PKK terör örgütünün varlığının tamamen ortadan kaldırılmasıdır.

Meselenin insani yönüne baktığımızda ortada bir vahşet var. Gün ortasında bir devlet eşkıyalığı ile karşı karşıyayız. Devletler bazı durumlarda, ülkenin yüksek menfaatleri için çeşitli operasyonlar yaparlar. İstihbarat birimleri eliyle bazı kişileri tutuklar hatta suikast düzenlerler. Ancak resmi işlemlerini yaptırmak için randevu ile konsolosluğa gelen bir vatandaşı, üstelik yakınları konsolosluğun kapısının önünde beklerken yok etmek çok farklı bir durum. Tam bir kural tanımamazlık, tam bir eşkıyalık.

Kaşıkçı skandalında Riyad'ın etrafındaki çember daralıyor. Bir yandan her geçen gün olayın yeni detayları açığa çıkıyor. Diğer yandan da Riyad üzerindeki diplomatik baskı yoğunlaşıyor.

Kendini Amerikan profesyonellerine korutan bir ailenin yurtdışında bir operasyonu tek başına yapabileceğini düşünebilir miyiz?

Suud Krallığı “iki hafta iktidarda kalabilmek için Trump’ın desteğine muhtaç olmak” gibi bir zilletten kurtulabilir mi?

Uluslararası norm ve kurumlar gözümüzün önünde teker teker çöküyor.

Kaşıkçı skandalı, Türk-Suud ilişkilerine zarar verebilecek bir mahiyet taşıyor... Ayrıca, bu hadisenin Riyad için uluslararası sonuçları olacak bir skandal olduğunu da söylemeliyiz..

Trump'ın dış politika yaklaşımı ve dili "zorba bir tek taraflılığın" ABD'de kalıcı olduğunu düşündürüyor. Zira Washington, Çin, Kuzey Kore ve İran ile ilgili tehditlerde bulunmakla kalmıyor. Müttefikleriyle de şantaj, tehdit ve aşağılama içeren bir ilişki kurmaya çalışıyor.