Trump Güvenlik Doktrini Nasıl Şekillenecek?

Önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen Güvenlik Stratejisi ise Trump yönetiminin dış politikada nasıl bir yol izleyeceği konusunda bir yol haritası niteliğinde olacak.

Devamı
Trump Güvenlik Doktrini Nasıl Şekillenecek
Filistin Devleti nin Yol Haritası

Filistin Devleti’nin Yol Haritası

Filistin’de devlet kurumlarının inşası için uluslararası camia (İslam ve Hıristiyan dünyası) bir Filistin Fonu oluşturmalı...

Devamı

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Altun, 'Türkiye, Filistin'de barışın tesisi için İsrail'e baskısını sürdürecektir. Böylelikle İsrail izole hale gelecek ve çatışma yanlısı politikalarının önüne geçilecektir." dedi.

ABD öylesine rakipsiz ve öylesine rahat ki, çekildiğinde yerine gelebilecek bir rakipten bile endişe duymuyor. Ailesini sömüren şımarık bir çocuk gibi elindekilerin kıymetini bilmektense, ailesine küsüp kendisini odasına kapattığında daha mutlu olacağını zannediyor. .

Bu analiz DEAŞ’a karşı yürütülen küresel mücadelenin açmazları ve terörle mücadeledeki eğilimlerini tartışarak DEAŞ sonrası düzen ve istikrar için öneriler sunmaktadır

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran İsrail’in uluslararası düzendeki tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.

Trump’ın Kudüs Kararının İsrail’in Politikasına Etkisi

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Trump’ın Kudüs kararının İsrail’in politikasına etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
Trump ın Kudüs Kararının İsrail in Politikasına Etkisi
Perspektif quot ABD Mehmet Hakan Atilla ya Karşı Davasının Hukuki

Perspektif: "ABD, Mehmet Hakan Atilla’ya Karşı” Davasının Hukuki Meşruluğu

BM ve ABD’nin İran’a yönelik ekonomik yaptırımlarının hukuki meşruiyeti ve bu konuda Türkiye’nin tavrı nedir? ABD’nin tek taraflı çıkardığı kanun ve kararnameler ile ceza hukuku anlamında başka ülke vatandaşlarını yargılama yetkisi var mıdır? Hakan Atilla davasındaki suçlamalar ve bunların dayanakları nelerdir?

Devamı

Somut politikalara bakıldığında ortada müttefikliğe dair bir emare de yok. Can düşmanlarımızı himaye edip kollayan bir ABD var karşımızda.

Trump yönetiminin İsrail- BAE patentli "siyasal İslam" politikasının Obama'nın samimiyetsiz "ılımlı İslam" politikasından daha büyük bir iflasla sonuçlanacağını öngörmek için yakın tarihe bakmak yeterli.

Davaya büyük “umut” bağlayan Erdoğan / Türkiye karşıtı çevrelerin beklentileri davanın seyrinin değişmesiyle suya düşmüş görünüyor.

İİT İstanbul Zirvesi'nin sonunda Dönem Başkanı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmet Useymin ortak basın toplantısı düzenledi. Zirvede kabul edilen sonuç bildirgesi bazı önemli hususları içeriyor. Bunları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:

Süper güç, gücün her unsurunda kendi kendine yetebilen ve küresel operasyonlar yapabilen aktör demektir..

Türkiye S-400 tedarik ederek hava savunma ağını kendi kontrol ve inisiyatifinde bulunacak ulusal bir platformla koruyacaktır.

Türkiye konusunda bir kesimiyle açık şekilde bu düşmanca politikaları izleyen, bir kesimiyle ise gelgitler yaşayan ABD karşısında Türkiye nasıl bir tavır takınmalı? Böyle bir ülkeyle “güçlü bir ittifak” içerisinde olduğumuza nasıl inanalım?

SETA DC tarafından düzenlenen Kudüs panelinde konuşmacılar, ABD Başkanı Trump'ın kararının gerçek diplomatik müzakereler sonucunda değil, iç politik hesaplarla alındığı konusunda birleşti.

Doğu Kudüs’ün önemli bir kısmı Yahudi yerleşimleriyle işgal edilmiş durumda. İsrail Doğu Kudüs’teki Filistin varlığını ortadan kaldırmak için gün be gün yeni yerleşimler dikiyor, Filistinliler için hayatı yaşanmaz hale getiriyor. Yani Filistin’in başkenti olarak ilan edilen Doğu Kudüs an itibarıyla İsrail işgali altında.

Trump'ın aldığı Kudüs kararı ile oynanan bu tiyatro sona erdi. Mahmud Abbas'ın İstanbul zirvesinde yaptığı Amerika'yı doğrudan karşısına aldığı son derece sert konuşma bu manada Oslo sonrası dönemde İsrail ile barış adına sürekli taviz veren Filistin Özerk Yönetimi'nde bir paradigma değişikliği yaşandığını göstermektedir.

Mekke ve Medine'nin koruyucusu olarak kendini sunan bir devletin Kudüs konusundaki pasif tavrı Müslüman ve Arap dünyasındaki "liderlik" iddiasını yaraladı.

Kararın açıklandığı günden beri Müslüman halklar harekete geçti ve yönetici elitlerin dağınıklığını ve ikiyüzlülüğünü yüzlerine vururcasına ortak bir ses verdiler. Öte yandan Türkiye dönem başkanlığını yürüttüğü İslam İşbirliği Teşkilatını harekete geçirmek için elinden geleni yapıyor. Karar açıklanmadan liderler zirvesini toplamak için çağrı yaptı.