Trump, Pentagon’a Karşı Mı?

Trump ile Pentagon arasında çok büyük bir uyumsuzluk örneği yok. Türkiye'yi hem oyalamak hem de PYD'yle beraber iş yapmak temel hedef.

Devamı
Trump Pentagon a Karşı Mı
Soçi ABD ve Cenevre

Soçi, ABD ve Cenevre

Soçi'de üzerinde mutabakata varılan konuların Cenevre'de tartışılacak olması ve ABD'nin de bu masada yer alacak olması krizin gidişatı üzerinde etkili olacaktır.

Devamı

ABD meşru bir yol ve diplomatik bir çözüm bulmak yerine, terörist bir örgütle mücadele ederken diğer bir terörist örgütü desteklemeyi tercih etti.

ABD Suriye’de PKK ile birlikte hareket etmeyi taktiksel bir ittifak olarak lanse etti şimdiye kadar.

Erdoğan, birçok siyaset teknisyeninin yaptığı gibi olanı, karşı tarafın gerçeğini veri kabul edip kendisini hızla ona göre uyarlasaydı Türkiye bu krizli ortamda ağır darbeler alırdı.

Zarrab dosyası gibi kirli propaganda aletleri de, ekonomik operasyonlar da, Norveç'teki NATO tatbikatında olduğu gibi tahrik edici hamleler de geldi ve gelmeye devam edecek.

15 Temmuz’un Suçunu Yüklenmek

ABD politika yapıcıları 15 Temmuz'un Türkiye siyaseti için ne ifade ettiğini hiç anlamadılar. Hiç olmazsa bu darbe girişiminin suçunu kendi elleriyle üstlenmeyebilirlerdi. Nafile, Washington'daki dağınıklık ve Türkiye karşıtı lobilere açılan geniş alan Türkiye'nin kaybedilmesi sürecini hızlandırıyor.

Devamı
15 Temmuz un Suçunu Yüklenmek
Türkiye-Rusya Model Ortaklık Mı

Türkiye-Rusya: Model Ortaklık Mı?

Türkiye ve Rusya'nın güven esaslı yaklaşımları bölgede birçok alanda faydalı iş birliklerine kapı açabilir.

Devamı

PKK ve ABD, DEAŞ sorununu çözmekten ziyade Suriye’nin başka noktalarına ve daha da vahimi diğer ülkelere ihraç etti. Teröristlerin silahlarıyla ayrılmalarına izin vermeleri, PKK’lı kaçakçıların DEAŞ’ı sınır dışına kaçırması PKK ile DEAŞ arasındaki terör kardeşliğini ve ABD’nin artık çuvala sığmayan teröre destek suçunu göstermeye yeter.

Heritage Foundation uzmanı Coffey, ABD'nin PKK/PYD'yi silahlandırmasını "tehlikeli bir oyun" olduğunu belirterek, Rakka'nın alınmasının bu terör örgütünün silahlandırılmasına değmediğini söyledi.

Bir terör örgütünün başka bir terör örgütünün tahliyesinde görev alması ve ABD'nin de bunu onaylaması söz konusu..

Başta ABD olmak üzere pek çok aktör, mücadelede önceliğin DEAŞ’ı yenmek olması gerektiğini ileri sürerek DEAŞ’ı var eden temel sebepleri ve örgütün Suriye ile Irak’ta gücünü pekiştirdiği elverişli zemini göz ardı etti.

Washington'da SETA DC tarafından organize edilen etkinlikte panelistler, Ortadoğu'daki yapısal sorunların Türk-Amerikan ilişkilerinin gidişatını doğrudan etkilediğine vurgu yaptı.

SETA Genel Koordinatörü Duran, Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden tanımlanması ve Ankara ile Washington arasında yeni iş birliği alanlarının acilen tespit edilmesi gerektiğini söyledi.

Türk-Amerikan ilişkilerinde son birkaç yılda en çok öne çıkan iki konu var: PKK'nın Suriye'deki silahlı kolu Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile Fetullah Gülen meselesi. İki konu da çok ciddi düzeyde güvensizlik yarattı. YPG'nin hem Türkiye'nin hem de ABD'nin terör örgütü olarak kabul ettiği bir oluşumun yani PKK'nın silahlı kolu oluşu, sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir mesele olmamalı. ABD yönetiminin bahaneleri veya izahatı ne olursa olsun, ABD'nin şu anda Türkiye'yi hedef alan terör örgütünün bir kolunu silahlandırması, bu iki NATO müttefiki arasında büyük bir güvensizlik kaynağı oluşturuyor. Aynı şekilde, 15 Temmuz darbe girişimine rağmen ABD yönetiminin Türkiye'nin Gülen'le ilgili beklentilerini karşılamaması, ikili ilişkiler açısından ciddi bir sorun.

ABD ısrarla biz bu silahları sadece Suriye'de DEAŞ'la savaşsınlar diye veriyoruz dese de, durum ortada.

Aslında bazı ülkeler terörist örgütleri sadece bir tehdit olarak değil, aynı zamanda bir dış politika aracı olarak görmeye devam ettikleri sürece bu konuda yapılabilecekler çok sınırlı.

Yeni dönemde, siyasi istikrarın, ekonomik büyümenin ve güçlü siyasal liderliğin hedefe konacağından emin olabiliriz.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Rakka sonrası başlayan süreçte ABD’nin YPG’ye olan desteği hakkında değerlendirmede bulundu.

Eğer yeni dönemin güvenlik eksenleri Arap-Fars ve Türk-Kürt çatışmaları üzerinden kurulmak isteniyorsa bölge ülkelerinin yeniden bir değerlendirme yapmaları ve geri dönülemeyecek adımlar atmamaları elzemdir. Bu da İran’ın başta Suriye’de olmak üzere kendisine çeki düzen vermesi ve aşırılıklarını törpülemeyi birincil görev olarak addetmesinden geçmektedir.

Rakka operasyonu için Türkiye’nin ortaya koyduğu planlar ve yaptığı tekliflere karşı hala cevap verilmiş değil. Bu aynı zamanda Suriye bağlamında bölgesel ittifak ilişkilerini de doğrudan etkileyecek bir aşama olarak görülebilir. Ancak el-Bab sonrası Münbiç’e yöneleceğini ve PYD’nin çekilmemesi halinde vuracağını açıklayan Türkiye’nin hareket alanını daraltmak ve Fırat Kalkanı Operasyonu’nu uluslararası hukuk bağlamında elimine etmek için adımlar atıldığını görmekteyiz.