Trump’ın Suriye’den Çekilme Kararının Ardından Türkiye-ABD İlişkileri

Trump yönetiminin Türkiye'yi tekrar kendi yanında Ortadoğu denklemine dahil etmesi kolay ulaşılabilecek bir hedef değildir. Türkiye'yi de hedef alan İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'dan oluşan ittifak başta Yemen'de olmak üzere Irak ve Lübnan'da başarısız olmuştur.

Devamı
Trump ın Suriye den Çekilme Kararının Ardından Türkiye-ABD İlişkileri
ABD Suriye den Neden Çekiliyor

ABD Suriye’den Neden Çekiliyor?

Kararın uygulanacağına dair güçlü emareler var: Birincisi kararın askeri bir emir olarak hızlı bir şekilde sahadaki komutanlara iletilmiş olması. İkincisi Savunma Bakanı Mattis'in emekliye ayrılacağının duyurulması ve üçüncüsü de Trump'ın geri adım atması durumunda iktidar mücadelesi yürüttüğü aktörlere karşı elinin zayıflayacak olması ABD'nin askerlerini çekeceğine dair güçlü işaretler olarak okunabilir.

Devamı

MBS, Suudi Arabistan'ın bir prensi olmaktan ötede anlamlara sahip. Kendinden menkul gücü ve itibarı dolayısıyla değil, üzerinden yapılan hesaplardan dolayı kendisi ve ülkesinden daha fazlasına dair yorum yapmaya itiyor.

SETA Stratejik Araştırmalar Uzmanı Dr. Veysel Kurt, "Rusya ve İran, Esed iktidarına yeniden meşruiyet kazandırmak istiyor. Bu yüzden İdlib üzerinden bir zafer ilan etme planı kendileri için hayati bir anlam taşıyor.'' dedi.

Kasım seçimlerine giderken Trump'ın 'geleceği' tartışması yeni boyutlar kazanıyor. Eski Başkan Obama, Demokratlar'ı toparlamak için sahaya inerken, Cumhuriyetçiler içinde de 'Trump'a darbe' polemiği başladı. Bir süredir Trump'ın, Nixon gibi istifa etmesini ve yardımcısı Pence'in görevi devralmasını isteyen çevrelerin hareketliliği konuşuluyordu.

2013'ten beri Washington-Ankara hattında 'stratejik sabrın' büyüğünü Türkiye gösteriyor. .

NATO'da ABD-AB Gerilimi ve Türkiye'nin Konumu

ABD, NATO’nun en güçlü ülkesi olarak ittifakı yeniden dizayn etmek istiyor ve üyelerin bu durumu kabul etmesini bekliyor. Ancak AB'nin bu yeni NATO görüşüne karşı çıkması Transatlantik ilişkilerde gerilime yol açıyor.

Devamı
NATO'da ABD-AB Gerilimi ve Türkiye'nin Konumu
Washington'da 'Münbiç Anlaşması' Masaya Yatırıldı

Washington'da 'Münbiç Anlaşması' Masaya Yatırıldı

Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisince (SETA DC) "Münbiç Anlaşması: Türk Amerikan İlişkilerinin Geleceği" başlıklı panel düzenlendi.

Devamı

ABD-İngiltere-Fransa koalisyon saldırısının çerçevesinin son derece net çizilerek sadece kimyasal programa karşı gerçekleştirilmesi uluslararası normların kollanması konusunda sınırlı bir iş birliğine işaret ediyor. Ancak bu iş birliğinin uluslararası normların korunması yönünde kapsamlı bir çabaya dönüşmesi zor görünüyor.

ABD, İngiltere ve Fransa 14 Nisan sabahı vurdu Suriye rejimini. Zamanlaması ve sonuçları tartışılıyor.

Trump'ın deneme-yanılma yöntemi ile ekibini sık değiştirmesi ilk bakışta bir zaaf olarak değerlendirilebilir. Ancak mevcut yönetimin önde gelenleri peş peşe sıraladığınızda "siyasi-ideolojik bir bütünlüğün" de ortaya çıktığı söylenebilir.

Bir süredir gereksiz bir şekilde enerji harcadığımız bir konu artık Türkiye’nin tezleri doğrultusunda sonuçlandı. YPG’lilerin bile özelde ‘hayır’ cevabını verdiği ‘PKK ve YPG farklı örgütler midir?’ sorusunu artık çok fazla duymayabiliriz. Bunun birkaç sebebi var:

Ankara’nın tavrını net biçimde ortaya koymuş olmasına rağmen ABD’den gelen açıklamaların oldukça karmaşık olduğu görülüyor. Nitekim Mattis’in “YPG’yi PKK’ya karşı savaştırabiliriz” ifadesi Washington’un meseleden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Ancak bu karmaşıklığın bir kafa karışıklığına mı tekabül ettiği yoksa karmaşıklığın kendisinin stratejinin bir parçası mı olduğu Ankara tarafından henüz tam olarak anlaşılmış değil.

Amerika dünyayı umursamadıkça kimse Amerika'yı umursamak zorunda değil. Lübnan bile takmaz Amerika'yı. Su bile vermez.

ABD’nin Menbiç konusundaki rasyonel olmayan tutumuna bir de ABD’deki bu Türkiye karşıtı lobinin Erdoğan’ı devirme takıntısı çerçevesinde bakmak gerekir.

Türkiye'nin çabası Almanya'yla realist ve karşılıklı çıkar ekseninde..

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş YPG ile ilgili ABD’nin elindeki opsiyonlar hakkında değerlendirmede bulundu.

Bugünlerde ABD yönetiminden sıklıkla “DEAŞ’la mücadeleye yoğunlaşma” çağrıları duyuyoruz. En son Savunma Bakanları Canikli-Mattis görüşmesi sonrasında da buna benzer bir açıklama Pentagon’dan geldi.

Son beş gün içinde Trump yönetiminin kurmay ekibinden üç isim Türk yetkililerle görüştü. Önce ulusal güvenlik danışmanı McMaster, sonra savunma bakanı Mattis ve daha sonra Dışişleri Bakanı Tillerson Ankara'ya Zeytin Dalı Harekâtı hakkındaki görüşlerini iletti.

Türkiye'nin Zeytin Dalı harekatına başlaması ve uluslararası alanda gösterdiği aktivizm, muhataplarını bir tavır almaya en azından bir açıklama yapmaya zorluyor

Washington strateji tıkanıklığı dönemini yaşıyor. Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nde ağdalı kelimelerle bahsedilse de ABD’nin İran’ı nasıl sınırlandıracağı, Kuzey Kore’nin nükleer tehdidini nasıl bertaraf edeceği, Suriye’den nasıl çıkacağı, PKK’yla ilişkisinin nereye doğru evrileceği, Körfez’de BAE’nin arkasına neden takıldığı veya büyükelçiliğini neden Kudüs’e taşıma kararı aldığı konusunda uzun dönemli bir stratejisi yok.