SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat Türkiye’nin terörle mücadelesine karşı ABD’nin izlediği politikalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
SETA Washington D.C Koordinatörü Kadir Üstün Türkiye’nin izlediği Suriye politikası hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda planladığı operasyon ve ABD’nin operasyona yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna gerçekleştirdiği operasyona ABD’nin yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.
PKK-PYD/YPG'li teröristlerin her adımını takip eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) binlerce teröriste ev sahipliği yapan Fırat'ın doğusuna operasyona başlaması an meselesi.
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna gerçekleştireceği operasyon hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda gerçekleştireceği askeri operasyona Rusya’nın yaklaşımı hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan ABD’nin Fırat’ın doğusuna kurmayı planladığı gözlem noktaları hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngilizlerin, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ise ABD'nin 'Kürt kartını' bölgedeki ülkelere karşı 'kullanma' politikası devam etti. Washington ilk önce, 1958 sonrası SSCB ile yakınlaşan Irak'ın Kürtlerini (Molla Mustafa Barzani) araçsallaştırdı.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan Fırat’ın doğusuna bir askeri müdahale yapılma olasılığı hakkında değerlendirmede bulundu.
Son dönemde Ankara, Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK yapılanmasına ilişkin olarak daha çok Washington ile ciddi bir gerginlik yaşasa da, Rusya’nın bu konudaki tavrı da Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceği açısından belirleyici olacak.
Erdoğan bu geziyi bir Latin Amerika gezisi olarak da görüyor. Uluslararası sistemdeki gerilim ve adaletsizliğe sürekli işaret edecek ve bu anlamda uluslararası bir farkındalık oluşturmaya çalışacaktır. BM reformu konusunu gündeme taşıyacaktır.
Washington yönetimi bir stratejiden yoksun olduğu için de sahada YPG ile yürüyen taktiksel iş birliğinin kendisi strateji haline geliyor. CENTCOM bu gidişle ya bu çatışmanın kurbanı olacak ya da iki NATO müttefikini askeri olarak çatışma noktasına taşıyacak.
Pentagon'un Türkiye'nin tezlerini en azından anlayabildiğine dair bir algı oluşuyor. Ancak durum bu kadar net değil.
Bu zirvenin ekonomik gündemi korumacı politikalar, ABD-Çin arasında karşılıklı misillemelerle sürdürülen ticaret savaşı ve İran yaptırımları olacak.
Meselenin nirengi noktası Türkiye ya da Britanya'ya kurulan "tuzakta" değil. Avrupa'nın kendi elleriyle geleceğine kurduğu "tuzakta."
NATO üyesi Türkiye’nin PKK ve FETÖ terör örgütleri karşısındaki mücadelesine bu örgüt çatısı altındaki müttefiklerinin nasıl tepki verdiğine baktığımızda ise, AB çatısı altındakine benzer dayanışmayı kesinlikle göremiyoruz. Başta ABD, Almanya ve Fransa olmak üzere NATO’nun birçok üyesi, güvenlik ortaklığının gereğini yerine getirmek yerine bu örgütlere doğrudan ya da dolaylı destek veriyorlar.
Erdoğan Rusya'nın 'uzun vadeli işbirliği' yapabilecek 'güvenilir bir dost ve doğalgaz tedarikçisi' olduğunu söyledi. Dahası, Rusya ile ilişkilerin 'hiçbir zaman diğer ülkelerin dayatmalarına' göre belirlenmediğini vurguladı. Putin ise 'iki ülke arasında güven olmadan' TürkAkım gibi bir projenin gerçekleştirilemeyeceğini belirtti.
Kurt: ABD, PKK zayıflamış ve Kandil’e hapsolmuşken aldı üç PKK’lıya ödül kararını. Benzer bir kararı PYD ya da Avrupa’daki PKK yöneticileri için almadı. Türkiye’yi oyalamaya dönük bir karar bu. Bu arada PKK da hızla biçim değiştiriyor.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan ABD’nin Suriye’nin güneyinde izlediği politikalar hakkında değerlendirmede bulundu.
Artık örgütün ağırlık merkezinin Suriye'ye kaydığı ve Kandil ya da Sincar gibi dağlık bölgelerde barınan bir örgüt olmaktan çıkarak alan kontrolü sağlayan bir yapıya dönüşme gayreti içinde olduğunu görüyoruz..