Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 31. sayısı raflardaki yerini aldı.
Devamı
Kuzey Irak’ta olduğu gibi, PKK’nın kendisine rahat hareket alanı bulacağı bir özerk bölgenin oluşturulmasının Türkiye tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.
Devamı
Cumhuriyetçi Senatör Graham,Türkiye'nin çıkarlarını koruması için de "bir tampon bölge" kurulacağını belirtti. Bu yavaşlama Türkiye'nin DEAŞ ile mücadeleyi üstlenmesi için olumlu görülebilir...
Türkiye milli güvenliğine yönelik bir numaralı tehdit olan Suriye'deki PKK varlığını ortadan kaldırma konusunda 15 Temmuz darbesinden beri cesur, kararlı ama dikkatli bir politika izliyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal İnat da Türkiye'nin Irak'ta da ülkenin toprak bütünlüğünden yana tutum aldığını hatırlatarak Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünü kimin tehdit ettiğine bakıldığında akıllara ilk PKK'nın geldiğini söyledi.
Türkiye, Fırat’ın doğusuna askeri harekata başladığında terör örgütü YPG/PKK’nın tavrı, TSK ve ÖSO unsurlarının DEAŞ ile mücadelesinin ne zaman ve ne şekilde olacağını gösterecek.
Duran: Washington’un beklediği olmadı, Türkiye teslim olmadı. Trump da ekibinden daha akıllı davranarak Türkiye politikasını değiştirdi. Yeni ortamda gidişat lehimize. Washington ve Moskova arasında manevra alanımız genişledi.
Devamı
Suriye'nin kuzeyinde Amerikan çekilmesi ardından üç farklı senaryo çıktığı söylenebilir.
Devamı
YPG'nin Münbiç'i boşaltarak Esed rejiminin askerlerini çağırması kendi adına olumlu sonuç üretmeyecek bir çaba. Türkiye karşısında direnmesi mümkün olmayan YPG çaresizlik içinde kendisine hami arıyor.
ABD'nin Suriye'den çekileceğini açıklaması sonrasında risk, tehdit ve fırsatları aynı anda algılama, anlama ve yönetme gerekliliği kendini hissettirmeye başladı.
Suriye’nin kuzeyinde PKK’nın herhangi bir şekilde varlık göstermesine kesinlikle tahammül etmeyecek olan Türkiye, yakın ilişkilere sahip olduğu Rusya’dan buna uygun şekilde davranmasını bekliyor.
Son iki haftada yaşanan baş döndürücü gelişmeler 2019 yılının iki ülke ilişkileri açısından ciddi riskleri ve fırsatları taşıdığını gösteriyor. Bu noktada hem S400-F35 meselesinde hem de Suriye'de oluşmaya başlayan yeni dinamikte iki ülke arasındaki iletişim ve koordinasyon ilişkilerin geleceğini önemli ölçüde belirleyecek.
Trump'ın askerini çekme kararı Suriye ve Ortadoğu'da yeni bir dengelenmeyi tetikledi. Bölgedeki bütün güçler stratejilerini ve taktiklerini yeniden değerlendiriyor.
Geldiğimiz noktada, BAE ve Suud'un parayla manipüle edebildiği, geleneksel iddialarından vazgeçmiş, kendi içinde kırılgan ve zayıf bir Arap dünyası mevcut.
ABD'nin Suriye'den asker çekmesine yönelik kararın ardından Suriye'de yeni bir denklem ortaya çıkması kaçınılmaz. Bu denklem henüz oluşmadı, başta Türkiye olmak üzere Rusya ve İran'ın tavırları Suriye krizinin yakın dönemde nasıl şekilleneceğini belirleyecek.
Bu şartlar altında en güvenli senaryo ABD ile Türkiye arasında varılacak bir uzlaşı çerçevesinde koordineli bir çekilme işleminin başlatılmasıdır.
24 Haziran seçimleri öncesinde gündemin önemli başlıklarından biri, Afrin bölgesine yapılan Zeytin Dalı Harekâtı’ydı. Söz konusu harekât öncesinde ve sonrasında, Erdoğan ve Cumhur İttifakı karşıtı çevreler, Türkiye’nin elini zayıflatacak söylemlere başvurmuşlardı.
2018 yılı sona ererken Türk dış politikasının bir bilançosu..
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Suriye’de yaşanan gelişmeler ve Türkiye’nin Suriye politikası hakkında değerlendirmede bulundu.
Erdoğan, Putin'i de Trump'ı da aynı anda ikna etti..
ABD'nin örgüte 2000 TIR dolusu silah verdiği, örgütü Türkiye'nin olası harekâtından korumak için gözlem noktaları kurduğu ve ABD'li yetkililerin PKK/PYD'li teröristlerden 40.000 kişilik bir ordu kurma planlarından bahsettiği bir ortamda harekâtın Türk askerleri ile ABD askerlerini karşı karşıya getirme ihtimali çok yüksekti. .