Türkiye’nin Libya’da siyasi geçişi ve yeniden yapılanma sürecinin başat aktörü haline gelmesi Paris ve Atina’nın emelleri açısından tam bir kabusa karşılık geliyor. AB’nin İrini operasyonunun Ankara’nın Libya’daki askeri varlığını engelleyemediğini gören Paris, NATO’yu hareketlendirmeye çalışıyor.
Devamı
Libya ile imzalanan anlaşmalardan sonra Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Libya’da attığı adımlar çok net sonuçlar doğurdu ve Yunanistan, GKRY, İsrail ve Mısır’ın Türkiye’yi devre dışı bırakan anlaşmaları neredeyse tamamıyla akim kaldı.
Devamı
Orta Doğu’da en etkili ittifak ağına sahip olan ülke kuşkusuz İsrail’dir.
'Hakkaniyetli bölüşüm' üzerinden barışı ve çözümü reddedenlerin, Ankara'nın Doğu Akdeniz'deki zorlu mücadeleden vaz geçmeyeceğini anlaması gerekli.
Libya'da Türkiye'nin sahaya inmesi bütün sahneyi alt üst etti. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerin ne kadar zayıf olduğunu hemen gözler önüne serdi. Halbuki adım adım ilerlemiş ve Trablus'a kadar gelmişlerdi. Ancak Türkiye biraz omuz verince meşru Libya Hükümeti üç beş ayın içinde muazzam bir başarı elde etti.
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Türkiye ile Libya arasında yapılan anlaşmaların sahadaki durum üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Atina, Türkiye'nin Libya ile imzaladığı mutabakatı geçersiz kılmak için çabalıyor. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi Antalya Körfez'in sıkıştırmak istiyor.
Devamı
Türkiye Libya'da askeri gücünü kullanarak masada asla alamayacağı bir başarı elde etti. Yaşananlara sırayla bakmakta fayda var. Nisan 2019'da başlattığı darbe girişimiyle Trablus'un iç mahallelerine kadar dayanan darbeci Hafter, Türkiye Libya'ya müdahale etmemiş olsaydı hem Trablus'u ele geçirmiş olacak hem de UMH'yi ortadan kaldırmış olacaktı. Trablus'un düşmesi beraberinden Türkiye'yi Akdeniz ölçekli jeopolitik rekabette büyük ihtimalle savunmacı bir pozisyonda yalnız başına bırakacaktı.
Devamı
Türkiye'nin ana muhalefet partisi Türkiye düşmanlarıyla ortak bir tavır sergileyip Türkiye'yi itham ediyor.
Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti Sirte ve Cufra'yı ele geçirmek için çabalarken diplomasi hız kazanıyor. En son hamle Mısır'dan geldi. Sisi, darbeci Hafter ve Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı A. Salih ile geçen cumartesi bir toplantı yaparak Kahire bildirisini açıkladı.
Orta Doğu ülkelerinin, bölgesel üstünlük mücadelesinde bir adım öne geçmek için küresel güçlerle kurdukları ittifakların kendilerini onlara bağımlı kıldığını ve asıl tehlikenin bu küresel güçlerden geldiğini görüp, kendi aralarında kazan-kazan ilkesine dayalı uzun dönemli ittifaklar kurmaları gerekiyor.
Libya, Suriye ve Yemen başta olmak üzere Orta Doğu çatışmalarına baktığımızda, gerek bölge ülkelerinin kendi aralarında gerekse bu ülkelerin bölge dışı aktörlerle kurdukları ittifaklar açısından bir kafa karışıklığı var gibi görünüyor.
Libya'da baş döndürücü gelişmeler görüldükçe Akdeniz'in suları bir başka ısınmaya başladı. Birçok devlet, büyük hesaplarının peşinde, Libya'yı maske olarak kullanmaya ve uzun vadeli çıkarlarını Libya'da kurulan kirli denklem dahilinde gerçekleştirmeye çalışıyor. Yorum yapabilmek için "Libya oyunu"nu anlamak için, oyuna dahil olan ülkelerin ana amaçlarının ve stratejilerin incelenmesinde fayda var. Ancak öncelikle Libya'nın, halen istismar edilen iç dinamiklerini anlamak gerekiyor.
Türkiye'nin Kasım 2019'da Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Doğu Akdeniz'de yetki sınırlandırması ve karşılıklı işbirliğini içeren iki muhtıra imzalaması çerçevesinde UMH'ye destek vermeye başlaması ile birlikte sahada da ciddi değişimler meydana gelmeye başladı.
Prof. Dr. Ataman, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle Suriye'de görece bir sükunetin olduğunu belirterek, "Korona sonrası dönemde ve yeni şartlar altında kartlar yeniden karılacak." dedi.
Covid-19 salgını nedeniyle yaşanan krizin bütün dünyayı çok önemli oranda etkileyeceği, kriz sonrasında oluşacak “yeni normalin alıştığımız normal olmayacağı” neredeyse herkesin ortak kanaati.
Nisan 2019 itibarıyla Trablus'a saldıran milis lider Halife Haftar bu hafta başında, "halkın kendisine verdiği yetkiyle", "Libya Siyasi Anlaşması"nı rafa kaldırdığını, "önümüzdeki zor süreçte Libya Ordusunun yönetimde olacağını" duyurmuştur. Bu duyuru zımnen doğu bölgesindeki bütün siyasi yapıların feshi anlamına gelmektedir.
Bazı çatışma bölgelerinde ateşkes ilan edilmiş olsa da genel kanı, silahlı grupların, koronavirüs salgınının neden olduğu belirsizlik ve hareketsizliği bir fırsat olarak gördüğü yönünde.
Bu boyutta bir insani kriz ve yol açtığı sorunlar, bölgede çatışma ve güç arayışında olan ve bunu sürekli uluslararası hukuku ihlal ederek yapan aktörlerin davranışlarını değiştirmesi için bir gerekçe teşkil etmeyecek.
Ortadoğu'nun çatışma bölgelerindeki hareketlilik devam ediyor. Koronavirüs salgınının uluslararası sistemin yapısını, dünya ekonomisini ve devletlerin istikrarını nasıl etkileyeceği tartışmaları sürerken özellikle Libya'da sıcak gelişmeler yaşandığını belirtmek gerekir. BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile darbeci Hafter güçleri arasındaki çatışmaların seyri son bir aydır değişim gösteriyor.
Libya'da, Haftar üzerinden askeri bir diktatörlük kurarak Libya halkının Şubat Devrimi'yle devirdiği Kaddafi rejimini hortlatıp, ülkeyi BAE ve onun üzerinden İsrail'in bölge stratejisinin aparatına dönüştürme girişimleri Türkiye-Libya arasındaki iş birliğiyle bozulmuştu.