Körfez’in Kudüs Kararı

ABD ve İsrail liderlerinin Beyaz Saray'da tüm dünyaya ilan ettiği Kudüs'ü işgal planına Körfez ülkelerinin yaklaşımı konuyu yakından takip edenler için şaşırtıcı olmadı. Hem salonda hazır bulunan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Umman'ın Washington büyükelçileri hem de duyuru sonrası Körfez başkentlerinden yükselen mesajlar hemen hemen birbirine paraleldi.

Devamı
Körfez in Kudüs Kararı
İşgalin Yeni Adı Yüzyılın Anlaşması

İşgalin Yeni Adı: “Yüzyılın Anlaşması”

İsrail, ihtiyaç duyduğu anda İngiltere, Fransa ve ABD başta olmak üzere birçok devletten olağanüstü destek aldı. Bugün İsrail'e destek veren ülkelere henüz on yıl öncesine kadar düşman göründüğü birtakım Arap ülkeleri de (Suudi Arabistan, BAE, Mısır) eklendi.

Devamı

Başkan Trump, merak edilen 'Yüzyılın Anlaşmasını' geçen Salı günü açıkladı. Beklendiği gibi 'Ortadoğu Barış planı' diye sunulan metin, aşırı derecede İsrail yanlısı. Ne anlaşma ile ne de barış ile bir alakası var. Müzakere olmaksızın Filistinlilere dayatılan bir ilhak planı.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı Filistin-İsrail sözde barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı Filistin-İsrail sözde barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, Trump’ın açıkladığı sözde Filistin-İsrail barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

İsrail Terör Örgütlerinin Üzerine Kurulmuş Bir Devlettir

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, İsrail’in kuruluşu ve tarihi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
İsrail Terör Örgütlerinin Üzerine Kurulmuş Bir Devlettir
Arap Liderleri Filistin Meselesini Rejimlerinin Devamı İçin Araç Olarak Kullanıyor

Arap Liderleri Filistin Meselesini Rejimlerinin Devamı İçin Araç Olarak Kullanıyor

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı Filistin-İsrail sözde barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı Filistin-İsrail sözde barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı sözde İsrail-Filistin barış planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

İsrail Başbakanı Netanyahu ile muhalefet lideri Gantz’ın, planın duyurulması için birlikte Washington’da olmaları, İsrail tarafının bu konuda nasıl birlik içinde olduğunun göstergesi. Aynı şeyi Arap ülkeleri ya da diğer Müslüman ülkeler için söyleyebilir miyiz?

Uzmanlar, ABD Başkanı Trump'ın açıkladığı sözde Orta Doğu barış planını değerlendirdi.

İran’a müdahale konusunda Suudi Arabistan öncülüğünde bir bölgesel koalisyon oluşturulmaya çalışılıyor. ABD’nin bu koalisyona askerî destek vermesi ise İsrail Lobisi'nin Trump’ı ve Amerikan devlet aygıtını ikna etmesine bağlı.

Kuşkusuz İsrail işgali denilince akla gelen ilk ülke ABD'dir. Kuruluş sürecinde İngiltere'nin katkısı ve desteği göz ardı edilemezse de sonraki süreçte Amerikan yönetimleri İsrail ile ABD'nin kaderini ortak görmeye başlamıştır. Bu bağlamda dönemsel olarak ABD için Büyük İsrail veya İsrail için Küçük Amerika ifadelerinin de kullanıldığı görülmektedir.

ABD ve İran’ın karşılıklı olarak CENTCOM ve İran Devrim Muhafızları’nı terör örgütleri listesine eklemesi, dünya siyasetinde giderek artan popülist siyasi yaklaşımların bir tezahürü.

Devrim Muhafızlarını terör örgütü ilan etmesi ile ABD'nin hem İran'la ilişkileri hem de, Ortadoğupolitikası açısından önemli bir eşiğe geldiğini gösteriyor.

ABD’nin, Devrim Muhafızları Ordusu’nu, İran’ın da Katar merkezli Amerikan Merkez Kuvvetleri CENTCOM’u terör örgütü olarak ilan etmesi Orta Doğu siyaseti açısından haftanın en önemli olayları arasında yer aldı.

Uzmanlar, ABD'nin Devrim Muhafızları Ordusu'nu terör örgütü listesine almasının, pratikte büyük etkisi olmayacağını ancak Ortadoğu'da dengeleri değiştirebileceği yorumunda bulundu.

Tarih enstantanele halinde tekerrür etmeye devam ediyor.

Türkiye açısından tablo iki açıdan oldukça net: Birincisi, Trump'ın çekilme sözü bir taahhüttür. İkincisi, ABD PKK/PYD ile iş tutmaya devam ederek Türkiye ile ilişkilerini müttefiklik düzleminde yürütemez.

Eğer gerçekten bir anlaşma olacaksa neden aylarca bekliyoruz?