Ortadoğu'da İkinci Kaos Dalgası

ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için yöneldiği agresif ve tutarsız politikalar belirsizliği yoğunlaştırıyor...

Devamı
Ortadoğu'da İkinci Kaos Dalgası
Suudi Arabistan İle İran Savaşacak Mı

Suudi Arabistan İle İran Savaşacak Mı?

Karşısında olan aktörlerin kimliğine takılmayın, İran da Ortadoğu’da İsrail kadar yıkıcı bir aktör. İran sınırları içerisinde kalmayıp vekillerine verdiği destek üzerinden bölgesel çatışmalar üretip, bu çatışmaların tarafı olunca doğal olarak çözülmesi gereken bir soruna dönüştü. Suudi Arabistan’a atılan İran yapımı füze veya İran’ın topladığı haydut milislerin Suriyelileri canından ve vatanından etmesi sorunun boyutlarını gösteriyor. İran kendi sınırları dışına taştığı oranda bölge için bir sorun olmaya devam edecek.

Devamı

Bağdat ve İran’ın Süleymaniye merkezli aktörlere Barzani karşısında destek vermeyi sürdüreceğini öngörebiliriz. Barzani yönetimi bir taraftan Bağdat’la krizi yönetmeye çalışırken, diğer taraftan iç siyasi aktörlerin baskılarını omuzlamak zorunda kalacaktır. ABD ise bütün bu süreçlerde İran destekli Kürt aktörlerin IKBY siyaseti içindeki belirleyiciliğini engellemek için hamleler yapacaktır.

Önümüzdeki dönemde bölge ülkelerinin en büyük imtihanı: İttihat!

Kuzey Irak Yönetimi tüm tavsiye, ikaz ve tehditlere rağmen 25 Eylül’de gitti referanduma. Olacaklara dair bir öngörü de vardı. Referandumdan sonra yaşananlar o ihtimaller dâhilinde olan şeyler mi, yoksa sürprizler de var mı?

Trump’ın Ortadoğu gezisi sırasında ABD ile güncellenen ilişkilere rağmen Suudi Kralı Selman'ın Rusya'da stratejik anlaşmalara imza atması, bölgedeki yeni ittifak arayışlarının önemli bir işareti.

İran ile ABD Arasındaki Gerilim Yapay mı?

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun TRT Haber ekranlarında yayınlanan Dışa Bakış programında ABD-İran gerilimi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
İran ile ABD Arasındaki Gerilim Yapay mı
İran Şii Maskesiyle Neo-Pers Arayışta

“İran Şii Maskesiyle Neo-Pers Arayışta”

Acun: İran’ın jeo-politik ihtirasları Pers İmparatorluğunu yeniden kurmaya varıyor. Şiiliği 1500 yıl öncesinin intikamını almak ister gibi teo-politik bir maske olarak kullanıyor. Sonuçta DEAŞ’ı var eden sosyolojik zemini İran yarattı.

Devamı

Kavrama eksikliği, polemik yapma ihtiyacıyla da birleşince ortaya Kılıçdaroğlu’nun dış politika vizyonu (!) çıkıyor. Tüm Yenikapı ruhumla söylüyorum, Kılıçdaroğlu kavrayamadığı konulara pek girmemeli.

Operasyonun belki de en kritik halkası olan Musul halkını kazanmak lazım. Bunun sırrı da Cerablus’u örnek almakta yatıyor.

ABD, Irak’ta Abbadi’nin ağzından Türkiye’nin Musul planını hedef alıyor. Abbadi’nin son zamanlardaki trajikomik çıkışları buram buram “CIA” aklı kokuyor.

Ufuk Ulutaş, Suudi Arabistan ve Amerika arasındaki gerginlik ve Amerika’daki İran lobisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin bugünden sonra asla bir daha eski yakın müttefik ve dostluk ilişkisi seviyesine çıkmayacağını söylemek mümkün. Menfaat ilişkileri devam edecek, ancak taraflar arasındaki güven ciddi bir şekilde zedelendi.

Reza Zarrab ABD'de tutuklandı. CHP'nin, PKK'lıların ve paralellerin sevinmesi değil üzülmesi gerekiyor. Öyle anlaşılıyor ki bir süredir arkasında durdukları İran'a operasyon çekiliyor.

Bölgede artan gerginlik, dinsel temelli bir mezhep çatışması değil, İran’ın bölgesel stratejik hırsı ile Suudi Arabistan’ın siyasi korkularına dayalı siyasi bir çatışmadır.

Bölgede artan gerginlik, dinsel temelli bir mezhep çatışması değil, İran’ın bölgesel stratejik hırsı ile Suudi Arabistan’ın siyasi korkularına dayalı siyasi bir çatışmadır.

Nükleer meseledeki anlaşmaya ve ambargoların kaldırılmasına normal şartlar altında hiçbir akil aktör itiraz etmezken; bu yakınlaşmanın an itibariyle Ortadoğu’da özellikle Suriye’de katliam ve işgal yürüten İran’ı daha da cesaretlendireceği fikri endişelere sebep olmakta.

Eksen kayması tartışmalarına yol açan, Türkiye’nin Batı ittifakından uzaklaşması değil, ittifakın içinde kendisine daha etkin bir rol bulma çabasıdır.

3 Aralık günü yayımlanan Ulusal İstihbarat Değerlendirmesi'nin (National Intelligence Estimate) İran nükleer programıyla ilgili raporu, ABD-İran ilişkilerinde bir dönüm noktasını teşkil ediyor. Rapora göre İran nükleer silah geliştirme amaçlı programını 2003 yılında sona erdirmiş.    

Amerika’nın dış politika yapım sürecine etkide bulunan önemli düşünce kuruluşlarından Council on Foreign Relations’ın başkanı Richard N Haas, Foreign Affairs Dergisi’nin Kasım/Aralık 2006 tarihli sayısında “The New Middle East1” (Yeni Ortadoğu) başlıklı bir makale yayımladı. Haas, makalesinde Ortadoğu’da Soğuk Savaş sonrası şekillenen Amerikan hegemonyasının sona erdiğini ve bölgede yeni bir döneme girildiğini vurgulamakta. Savaşın mimarlarından Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ara seçim hezimetinin ardından istifa etmek zorunda kaldı. Richard Perle, Eliot Cohen ve Kenneth Adelman gibi neo-conların önde gelen isimleri Irak konusunda mevcut politikanın bazı noktalarının yeniden gözden geçirilmesinin gerekebileceğini dile getirdiler2. 

Irak’ta yaşanmakta olan sürecin bölgesel dengeleri değiştirmesi kaçınılmaz görünüyor. Bu yeni oluşumların ise Irak’ın komşularını derinden etkileyeceği anlaşılıyor. Bölgesel dengeler bakımından en önemli değişiklik, Irak’ın ‘Arap dünyası’ndan kopuşu olacak. Yeni Irak’ın, anayasada Sünni Arapları memnun etmek için nasıl bir formülasyona gidilirse gidilsin, siyaseten ‘pan-Arap’ karakterini yitireceği görülüyor. Zira Saddam’ın özellikle son on yılda izlediği iç politikalar nedeniyle Irak ‘milli kimliğini’ yitirmiş vaziyetteydi. Zaten yeni Irak’ta Arap kimliği öne çıksaydı bile, Irak yine de güçlü bir Arap devleti olma özelliğini yitirecekti. Gerçekten de, Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle birlikte Arap dünyasında (Mısır hariç) askeri bakımdan güçlü bir Arap ülkesi kalmadı. Bu da 20. Yüzyıl Ortadoğu siyaseti düşünüldüğünde, bütün dengeleri değiştirebilecek bir husus. Irak’ın askeri bakımdan zayıflamasıyla birlikte, kendi güvenliğini en azından kısa vadede sağlayamayacak bir Irak karşısında, (Suriye’nin içinde bulunduğu durum da düşünüldüğünde) bölgede İran, Türkiye ve İsrail’in öne çıktığı görülüyor.