Türkiye-ABD İlişkilerinde "Belirsizlik" Dönemi

Amerikan dış politikası belirsiz kaldıkça daha az güvenilir bir ortak oluyor.

Devamı
Türkiye-ABD İlişkilerinde quot Belirsizlik quot Dönemi
Türkiye Kararını Vermiştir

Türkiye Kararını Vermiştir

Somut politikalara bakıldığında ortada müttefikliğe dair bir emare de yok. Can düşmanlarımızı himaye edip kollayan bir ABD var karşımızda.

Devamı

Önce DEAŞ’la mücadele adı altında hem kendilerinin hem de Türkiye’nin terörist olarak kabul ettiği PKK’yı eğittiler, donattılar. SDG tiyatrosunun sözcüsü Talal Silo’nun da teslim olduktan sonra söylediği gibi ABD, PKK’ya silah yardımı yapabilmek için SDG tiyatrosunu kurdu.

ABD içindeki güç boşluklarını değerlendiren bürokratik oligarşi benzer bir oyunu kendi başkanlarına karşı da oynamaya çalışmaktadır. Bu oyunların bozulmasında Türk insanının dik duruşunun yanı sıra ABD içindeki daha makul aktörlerin de rolü olacaktır.

Bu davanın Türkiye'ye karşı kurgulanmış, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için üretilmiş bir dava olduğu kuşku götürmez bir gerçek. Gelgelelim, Türkiye düşmanları bu dava üzerinden bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyorlar.

Zarrab dosyası gibi kirli propaganda aletleri de, ekonomik operasyonlar da, Norveç'teki NATO tatbikatında olduğu gibi tahrik edici hamleler de geldi ve gelmeye devam edecek.

15 Temmuz’un Suçunu Yüklenmek

ABD politika yapıcıları 15 Temmuz'un Türkiye siyaseti için ne ifade ettiğini hiç anlamadılar. Hiç olmazsa bu darbe girişiminin suçunu kendi elleriyle üstlenmeyebilirlerdi. Nafile, Washington'daki dağınıklık ve Türkiye karşıtı lobilere açılan geniş alan Türkiye'nin kaybedilmesi sürecini hızlandırıyor.

Devamı
15 Temmuz un Suçunu Yüklenmek
SETA'dan Washington'da 'Türk-Amerikan İlişkileri' Paneli

SETA'dan Washington'da 'Türk-Amerikan İlişkileri' Paneli

Washington'da SETA DC tarafından organize edilen etkinlikte panelistler, Ortadoğu'daki yapısal sorunların Türk-Amerikan ilişkilerinin gidişatını doğrudan etkilediğine vurgu yaptı.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Duran, Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden tanımlanması ve Ankara ile Washington arasında yeni iş birliği alanlarının acilen tespit edilmesi gerektiğini söyledi.

Türk-Amerikan ilişkilerinde son birkaç yılda en çok öne çıkan iki konu var: PKK'nın Suriye'deki silahlı kolu Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile Fetullah Gülen meselesi. İki konu da çok ciddi düzeyde güvensizlik yarattı. YPG'nin hem Türkiye'nin hem de ABD'nin terör örgütü olarak kabul ettiği bir oluşumun yani PKK'nın silahlı kolu oluşu, sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir mesele olmamalı. ABD yönetiminin bahaneleri veya izahatı ne olursa olsun, ABD'nin şu anda Türkiye'yi hedef alan terör örgütünün bir kolunu silahlandırması, bu iki NATO müttefiki arasında büyük bir güvensizlik kaynağı oluşturuyor. Aynı şekilde, 15 Temmuz darbe girişimine rağmen ABD yönetiminin Türkiye'nin Gülen'le ilgili beklentilerini karşılamaması, ikili ilişkiler açısından ciddi bir sorun.

Yeni dönemde, siyasi istikrarın, ekonomik büyümenin ve güçlü siyasal liderliğin hedefe konacağından emin olabiliriz.

SETA Genel Koordinatörü Duran, John Bass'ın '9,5 aydır DEAŞ saldırısı olmadı' açıklamasıyla ilgili, "Böyle bir açıklamanın gündeme getirilmesi ittifak ilişkisinin artık anlamını kaybettiğini gösterir." dedi.

Gelinen noktada karşılıklı milliyetçi tepkilerle gerilimi artırmanın kimseye faydası yok. Washington, öncelikle Türkiye'deki ABD eleştirisini gündem yaparak anlamaya çalışmalı.

Meğer ne çok Barzani hayranı varmış memlekette! Öyle anlaşılıyor ki Apoculuk üzerinden sürdürülemeyen Kürtçülük Barzanicilik üzerinden sürdürülmek isteniyor.