Sinyal

Kümedeki önemli bir eleman olan ve ülkenin para politikasını yöneten kurumun çaba gösteriyor olabildiği sinyaline ihtiyacımız var. Öte yandan kur meselesinde TCMB, ancak aktörlerden biri olarak konumlanabilir.

Devamı
Sinyal
Gözler Merkez Bankası nda

Gözler Merkez Bankası’nda

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında ilk defa toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu, hem meydana gelen gelişmelerin ciddiyetle izlendiğini göstermesi, hem de piyasalara verilecek güçlü mesajların piyasa aktörlerinin güvenini yüksek tutması bakımından önemli.

Devamı

“Dolar yükselmeye devam edecek mi?” endişesinin yerine, ülke ekonomisinin makroekonomik göstergelerini güçlendirecek adımlara ihtiyaç var.

Yaklaşık 70 yıl önce kalıcı barışın inşası için başlatılan büyük Avrupa projesi, Brexit ile ilk büyük darbesini yemiştir.

Güven tesisi konusunda, uluslararası arenada özellikle, Türkiye’de “süren ve güçlenen” demokrasi ile siyasi istikrarın varlığının altını çizmek önem arz ediyor.

Moody's ve Fitch'ten gelecek karneler iyi gelse de, darp izlerini silmek zaman alacak ve iyileşmeye çalışırken hassas zemini her zamankinden çok muhafaza etmek önem taşıyacak.

Euro Dolar Paritesinin İhracata Pozitif Etkisi

Hatice Karahan, ihracattaki toparlanma üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Euro Dolar Paritesinin İhracata Pozitif Etkisi
İhracatta Bahar Havası

İhracatta Bahar Havası

İhracat verilerini incelediğimizde, Şubat ayında birçok pazarda olumlu gelişimlere şahit oluyoruz.

Devamı

Turizm Eylem Planı'yla, turizmin ekonomik büyümeye yaptığı katkıyı artırmanın yanı sıra, Türkiye'de negatif algı oluşturma ve istikrarsızlığı hâkim kılma amacına da karşılık verilmiş oluyor.

Türkiye ekonomisinin geleceği ile ilgili merak edilen soruları SETA Ekonomi Direktörü Doç. Dr. Sadık Ünay cevapladı.

Ülke ekonomisinin en can alıcı sorusu bu: “Türkiye yüksek gelir grubuna girebilir mi?”

G-20 zirveleri özellikle finansal konularda liderlerin ‘şipşak’ çözümler ürettikleri bir yer. Türkiye'nin G-20 sevgisinin de özel nedenleri var.

IMF Çin'in SDR sepetine girme talebini, yapmış olduğu 5 yıllık gözden geçirmeler kapsamında bir süredir incelemekteydi. 30 Kasım'da yaptığı açıklamayla da, kararını açıkladı: Yuan/Renminbi bundan böyle, ABD doları, Euro, Yen ve Sterlin'e ek olarak sepetteki 5. para birimi olacak.

Dünya Bankası ile birlikte Bretton Woods küresel ekonomik yönetişim sisteminin iki sacayağından biri olarak kurulan Uluslararası Para Fonu (IMF), yarım asırdan uzunca bir süredir küresel finansal sistemin nabzını tutmaya devam ediyor.

Hükümet içinde bulunduğumuz seneyi tamamlarken yeni ekonomi eylem planını açıkladı. Bir çok temenniyi içerisinde barındıran plana göre: “3 aylık eylem planı, herhangi bir mali tablonun yeniden şekillenmesi değil, mali planın 2007'nin son çeyreğine rastlayan kısmını oluşturuyor. Yeni dönemde ekonomide eksen değişikliği söz konusu. Bu dönemde büyüme ile istikrara geçiş dönemi başlatılıyor. 2007 - 2013 döneminde makroekonomik eksen, piyasa ekonomisinin sürdürülmesine dayalı şekillenecek. Bütçe dengesi, cari denge, tasarruf-yatırım dengelerinde 2007-2012 döneminde alt yapı sağlamlaştırılacak. Temel reform alanları genel ve sektörel verimliliği artırmaya yönelik alacak. Yeni dönem, "düşük kamu borcu ve istihdam dönemi" olacak. Reformlar konusunda herhangi bir yavaşlama olmayacak. Kısa dönemde, sosyal güvenlik reformu yasalaşması için TBMM'ye sunulacak. Bütçe ve ekonomik büyüme açısından önem arzeden enerji sektörüne dönük tedbirler, YPK ve Enerji Zirvesinden çıkacak kararlara paralel, kısa sürede açıklanacak.” Ana satırbaşlarına ve planın geneline baktığımızda istihdamın artırılması, sanayinin güçlendirilmesi, kamu mali reformuyla beraber istikrarın sürdürülmesi endişelerinin ön plana çıktığını görüyoruz.

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, onlarca sorunla kaşıya bırakılmış olan ülkede yakıt, trafik, temizlik, ekmek ve güvenlik konularında, 100 gün içerisinde acil çözüm arayışına gireceğini söylemiş ve bu problemlerin halli vaadinde bulunmuştu.

Gelişmiş ekonomilerin ekonomik büyüme oranlarının yavaşladığı bir konjonktürde Türkiye ekonomisi büyüme trendini sürdürdü.

SETA’nın hazırladığı çalışmaya göre 2012 yılında yüzde 4 büyüme hedefinin üstünde bir büyüme oranı gerçekleşecek.

SETA'nın hazırladığı çalışmaya göre, 2012 yılı II. çeyreğinde ekonomik büyüme aralıksız devam ediyor. Raporda büyümenin lokomotifi olarak ise ihracat gösteriliyor.

Türkiye'nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye yükselmesi ile olası sermaye girişleri TL'nin değerlenmesine neden olabilir.

Ekonominin yapısal problemlerini çözecek mega projelerden kesinlikle vazgeçilmemelidir. Bu projeler maliyetli olsa da hem yatırımcı çekme hem de ciddi istihdam yaratma kapasitesi ile Türkiye ekonomisinin en önemli yapısal sorunlarının çözümüne büyük ölçüde katkı yapacaktır.