Büyük Güç Rekabetinin Seyri

Washington baskı ve gerilim politikasını takip ediyor.

Devamı
Büyük Güç Rekabetinin Seyri
Yeni Demokrasi Promosyonu Politikası Nedir Ne Değildir

Yeni Demokrasi Promosyonu Politikası Nedir, Ne Değildir?

ABD'nin temel sorunu, müttefiklerle ilişkisini nobran ve asimetrik yaklaşımla kurması. Kendi taktik kazanımları için müttefikinin stratejik kayıplarını umursamaması. Bunlara en iyi örnek ise ABD-Türkiye ilişkilerinin son yıllardaki gerilimli seyri.

Devamı

Anlaşılan ABD’de ulusal çıkarları tanımlama gücü ve yetkisine sahip olanların bu gerçeği görecek öngörüsü yok ya da Amerikan halkından çok bazı lobilerin çıkarlarını önceliyorlar.

Washington, İkinci Dünya Savaşı sonrası Riyad ile kurduğu 'stratejik ortaklığı' sıkıntıya sokacak bir tercihte bulunmadı.. Cinayetten sorumlu tuttuğu Veliaht Selman'a göstermelik yaptırım bile getirmedi.

Türk-Amerikan ilişkilerinin gerçekçi bir muhasebesi yapıldığında iyi bir noktada olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor. Bu gerçeklikten hareketle yeni ancak gerçekçi bir vizyon oluşturmak için her iki tarafın da taşın altına elini sokması şart.

ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’ın hangi 'grand strateji' geleneğine yaslanırsa yaslansın, Çin’i eski dönemlere nazaran daha fazla ciddiye alacağı kesin görünüyor.

Israrlı ve Sabırlı Diplomasi

Demokrasiler ittifakını toparlama iddiasındaki Biden Yönetimi Türkiye'yi 'ötekileştirme' hatasına düşmemeli. Demokratların ilk idealist heyecanı, yerini realist çıkarlara bırakana kadar diplomatik sabır gerekiyor. 

Devamı
Israrlı ve Sabırlı Diplomasi
Amerikan Utancı Muz Cumhuriyeti ve Trumpizmin Geleceği

Amerikan Utancı, ‘Muz Cumhuriyeti’ ve Trumpizmin Geleceği

Capitol Hill'in Arap isyanlarındaki meydanlar ya da Venezuela sokakları gibi resmedilmesine katlanamıyorlar. Putin ya da Şi Cinping'in bu baskını keyifle izlediğini düşünerek, çıldırıyorlar.

Devamı

TBMM’ye yapılan saldırı Amerikan Kongresi’ne karşı gerçekleştirilen eylemden daha zararsız mıydı? Bu yağmacıları terörist olarak tanımlayanlar neden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni F-16'larla bombalayan FETÖ’cülere sahip çıkmaya devam ediyorlar?

Ortadoğu'ya demokrasi ihraç etmek için ülkeler işgal eden, bu uğurda yüz binlerce sivilin ölümüne neden olan Amerika'nın kendi meğerse ciddi bir demokrasi sıkıntısı yaşıyormuş.

Kitlesel gösterilerde yağmacılığın durdurulamadığı, etrafın yakılıp yıkıldığı durumlara da alıştı ABD.

Trump'a oy veren 74 milyonun büyük çoğunluğu 6 Ocak olaylarını tasvip etmiyor ancak Biden'ın bu kesimle diyalog kurup sisteme olan güvenini artırması için büyük çaba harcaması gerekiyor. Bunu kısmen de olsa başaramazsa Amerikan demokrasisinin krizini konuşmaya devam edeceğiz.

Terör örgütü PKK/PYD'nin ABD'den aldığı destekle fazlasıyla başına buyruk hareket etmesi sadece Türkiye için değil aynı zamanda merkezi Irak yönetimi ve bölgesel yönetim için de kabul edilemez boyutlara gelmiş durumda.

Amerikan güvenlik bürokrasisi ile Kongre’nin büyük kısmı, Obama döneminden devraldıkları Türkiye karşıtlığını Trump’ın başkanlığı döneminde tırmandırdılar.

Son yıllarda krizlerin eksik olmadığı Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni krizin adı CAATSA yaptırımları. Uzun zamandır beklenen ancak nasıl uygulanacağı konusunda Amerikan yönetiminin de karar veremediği yaptırımlar Trump'ın görevden ayrılmasına bir ay kala hayata geçirildi. Kimilerine göre bu bir uyarı; kimileri de yaptırımın beklendiğinden çok daha hafif olduğu kanaatini taşıyor.

Yunan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından oluşturulan ve Fransa tarafından desteklenen Türkiye'ye karşı sert yaptırımları içeren tasarı 22 üye ülke tarafından veto edildi.

Amerika kendi iç siyasi ve toplumsal meselelerine öylesine gömülmüş ki, başını kaldırıp dünyaya bakabildiği yok.

Ankara’nın attığı adımlar yüzünden başarısız olanlar, Türkiye’yi cezalandırmak için Avrupa Birliği’ni ve NATO'yu kullanmak istiyorlar.

NATO’nun son Dışişleri Toplantısı’nda; ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, S-400 ve Dağlık Karabağ konularında Türkiye’yi eleştiri konusu yaptı.. ABD kendi müttefikiyle çekişmekten Rusya'yı bile göremez hale geldi. Bunun adı jeopolitik körlüktür.

SETA Brüksel Koordinatörü Talha Köse, Biden'ın ABD Dışişleri Bakanı olarak atayacağı Tony Blinken'ı ve Biden dönemi muhtemel ABD dış politikasını değerlendirdi.

Ankara'nın dış politikası ideolojik hülyalara değil, etrafındaki güç boşluklarını hesap eden jeopolitik realizme dayanıyor.. Erdoğan'ın hamlelerini 'Yeni Osmanlıcılık', 'Türkçülük' ya da 'İslamcılık' olarak sunanlar aslında Ankara'nın müdahale ettiği jeopolitik denklemlerde pozisyon kaybettiğini düşünen ya da daha fazlasını alamayacağını gören aktörler: Yunanistan, BAE, Fransa ya da İsrail gibi.