Biden’ın Orta Doğu Politikası -II-

ABD’nin Orta Doğu siyasetinde çıkarlar mı öne çıkacak yoksa Biden ekibinin dilden düşürmediği demokrasi ve insan hakları gibi idealler mi?

Devamı
Biden ın Orta Doğu Politikası -II
5 Soru Joe Biden ın ABD Başkanı Seçilmesinin Transatlantik İlişkilere

5 Soru: Joe Biden’ın ABD Başkanı Seçilmesinin Transatlantik İlişkilere Etkileri

Trump döneminde Transatlantik ilişkilerde yaşanan sorunlar nelerdi? Biden Transatlantik ilişkiler için ne vadediyor? Avrupalıların Biden’dan beklentileri neler? Avrupa ülkeleri Biden’a nasıl tepki verdi? Yeni döneme yönelik muhtemel senaryolar nelerdir?

Devamı

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, Joe Biden'ın olası politikaları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Küresel rakipleriyle mücadeleyi önceleyecek olan Biden yönetimi Türkiye’yi bu mücadelede yanına mı alacak yoksa İsrail lobisinin öncülük ettiği çevrelerin Ankara’daki hükûmeti devirmeyi hedefleyen politikasına destek mi verecek?

Demokratların belli bir süre için 'ideolojik' önyargılarını kenara bırakmaları hem Washington hem de Ankara'nın lehine.

Biden kaçınılmaz olarak bir rüzgâr estirebilir. Amerika'yı özleyenlerin bekledikleri söylemleri de üretebilir. Fakat Amerikan merkezli neoliberal bir uluslararası düzen kurma şansı yok denecek kadar az.

Biden Seçildi, Şimdi Ne Olacak?

Türkiye bugün farklı enstrümanları, seçenekleri ve hamleleri olan bir ülkedir. En kötü senaryoda bile yolundan dönmeyecektir.

Devamı
Biden Seçildi Şimdi Ne Olacak
ABD deki Demokrasi Krizinin Sonuçları Neler Olur

ABD’deki “Demokrasi Krizinin” Sonuçları Neler Olur?

Sanders'in Trump'ın iddialarını 'demagogların demokrasiye inancı yok etme ve otoriterliğe yönelme yolu' olarak nitelemesi ve Biden'ın 'hiç kimse demokrasimizi elimizden alamayacak' açıklaması Amerikan siyasetinin hiç de kolay bitmeyecek bir demokrasi tartışmasına sürüklendiğini gösteriyor.

Devamı

Başkan olması durumunda Biden’ın FETÖ, Suriye-PKK/PYD, S-400’ler, F-35’ler, Doğu Akdeniz ve İran konularında izleyeceği politika Türk-Amerikan ilişkilerinin seyrini etkileyecek. Ama bu konuda asıl belirleyici olan ise ABD’nin Türkiye’nin bağımsızlığına saygı duyup içişlerine müdahale anlamına gelecek adımlardan uzak durup durmayacağı olacak.

Amerikan devleti ciddi bir kaosla karşı karşıya olduğu için her kim iktidara gelirse gelsin dünyadaki etkisi sınırlı olacaktır.

Ne 'mavi dalga' şahlandı, ne de 'kırmızı dalga' geri çekildi. Her ikisinin de kazanması en sıkıntılı sonuç aslında.

Mesela Macron da Biden gibi bir isim. Fransız toplumu çok da tanımadan popülist özellikleri nedeniyle Macron'u seçti ama gün geçtikçe Macron'un küresel uluslararasıcılığını keşfetti. Peşinden Sarı Yelekliler olayından bu yana Fransa yönetilemiyor..

Demokratlar’ın 'Yaşamın buna bağlıymış gibi oy ver' dediği Cumhuriyetçilerin, 'ABD’yi Harika Tutmaya Devam Et' sloganını kullandığı seçimlerde ABD'li seçmen sandık başına gitti.

Amerikan seçimleri maalesef kendilerinden çok dünyayı ilgilendiriyor. Doğal olarak Türkiye de sonuçlardan etkilenecek.

Biden yönetiminden 'hırslı bir demokrasi promosyonu' politikası bekleyen hayal kırıklığına uğrar. Trump ya da Biden, Türkiye yoluna devam eder, yeni imkanlarla ve sınamalarla...

Bu analiz başkan adaylarının geçmiş dış politika eğilimleriyle birlikte seçim sonucuna bağlı olarak şekillenecek olan ABD dış politikasına değinmektedir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 51. sayısı çıktı.

3 Kasım başkanlık seçiminin ABD'nin yeni bir başkan seçmesinin ötesinde sonuçları olacağı aşikar. Ne Trump'ın ne de Biden'ın kampanyasında ABD'nin küresel rolü ciddi bir tartışma konusu olarak öne çıkmadı. Covid-19, ekonomik resesyon ve ırkçılık gibi konular bütün gündemi işgal ederken Amerikan dış politikasının belki de en az konuşulduğu kampanya dönemlerinden birini yaşadık. Bunun rastlantı olmadığını ve aslında her iki adayın da savaşlardan ve küresel angajmanlardan bıkkın bir seçmen kitlesine hitap ettiğini hatırlamak gerekiyor. Ancak Trump'ın temsil ettiği ulusalcı popülizmle Biden'ın temsil ettiği enternasyonalist liberalizmin ABD'nin dünya siyaseti için çok farklı sonuçlar doğuracağı aşikar.

Kovid-19'a yakalanan Trump hızla iyileşip, 'virüsü yendim' havasıyla kampanyasına dönmeye çalışıyor. Yani Trump için artık Kovid-19 hem seçimin hem de sağlığının merkezine oturdu. 200 bini aşkın Amerikalının ölmesini umursamamakla suçlanan Trump bu hastalıktan kurtularak seçimlere girerse iddiasını sürdürür. "Ekonomiyi Trump toparlar" algısı Biden'ın en büyük dezavantajı. Son dört haftada Trump'dan fark yaratacak her şeyi beklemeliyiz. 3 Kasım sonrası ise Amerikan siyaseti için tam bir muamma. Benzeri görülmemiş bir belirsizlik. Ne demiş eskiler, yaşa ki göresin.

Pelosi'nin Trump ile polemiğinde 'Erdoğan ve Türkiye'yi' Çin ve Kuzey Kore'nin totaliter rejimiyle, Kaşıkçı'yı testere ile kesen Suudi Arabistan yönetimiyle birlikte anması küstahlığın yeni bir aşaması. Aslında Pelosi, Biden'ın 'darbeyle değil, muhalefete destek vererek Erdoğan'ı devireceğiz' hezeyanı ile aynı dalga boyunda.

Pelosi'nin liderliğini yaptığı ABD Temsilciler Meclisi’nin son yıllarda Türkiye’nin güvenliğine ve ekonomisine yönelttiği saldırganlığı meşrulaştırma çabasını da unutmamak gerekir.