Biden Seçildi, Şimdi Ne Olacak?

Türkiye bugün farklı enstrümanları, seçenekleri ve hamleleri olan bir ülkedir. En kötü senaryoda bile yolundan dönmeyecektir.

Devamı
Biden Seçildi Şimdi Ne Olacak
Biden Ne Yapabilir

Biden Ne Yapabilir?

Biden kaçınılmaz olarak bir rüzgâr estirebilir. Amerika'yı özleyenlerin bekledikleri söylemleri de üretebilir. Fakat Amerikan merkezli neoliberal bir uluslararası düzen kurma şansı yok denecek kadar az.

Devamı

Amerikan devleti ciddi bir kaosla karşı karşıya olduğu için her kim iktidara gelirse gelsin dünyadaki etkisi sınırlı olacaktır.

Sanders'in Trump'ın iddialarını 'demagogların demokrasiye inancı yok etme ve otoriterliğe yönelme yolu' olarak nitelemesi ve Biden'ın 'hiç kimse demokrasimizi elimizden alamayacak' açıklaması Amerikan siyasetinin hiç de kolay bitmeyecek bir demokrasi tartışmasına sürüklendiğini gösteriyor.

Başkan olması durumunda Biden’ın FETÖ, Suriye-PKK/PYD, S-400’ler, F-35’ler, Doğu Akdeniz ve İran konularında izleyeceği politika Türk-Amerikan ilişkilerinin seyrini etkileyecek. Ama bu konuda asıl belirleyici olan ise ABD’nin Türkiye’nin bağımsızlığına saygı duyup içişlerine müdahale anlamına gelecek adımlardan uzak durup durmayacağı olacak.

Ne 'mavi dalga' şahlandı, ne de 'kırmızı dalga' geri çekildi. Her ikisinin de kazanması en sıkıntılı sonuç aslında.

Amerika Kaosa Emanet

Mesela Macron da Biden gibi bir isim. Fransız toplumu çok da tanımadan popülist özellikleri nedeniyle Macron'u seçti ama gün geçtikçe Macron'un küresel uluslararasıcılığını keşfetti. Peşinden Sarı Yelekliler olayından bu yana Fransa yönetilemiyor..

Devamı
Amerika Kaosa Emanet
Kriter in Kasım Sayısı Çıktı Macron Uçuruma Sürüklüyor

Kriter’in Kasım Sayısı Çıktı: Macron Uçuruma Sürüklüyor

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 51. sayısı çıktı.

Devamı

Demokratlar’ın 'Yaşamın buna bağlıymış gibi oy ver' dediği Cumhuriyetçilerin, 'ABD’yi Harika Tutmaya Devam Et' sloganını kullandığı seçimlerde ABD'li seçmen sandık başına gitti.

Amerikan seçimleri maalesef kendilerinden çok dünyayı ilgilendiriyor. Doğal olarak Türkiye de sonuçlardan etkilenecek.

Biden yönetiminden 'hırslı bir demokrasi promosyonu' politikası bekleyen hayal kırıklığına uğrar. Trump ya da Biden, Türkiye yoluna devam eder, yeni imkanlarla ve sınamalarla...

Bu analiz başkan adaylarının geçmiş dış politika eğilimleriyle birlikte seçim sonucuna bağlı olarak şekillenecek olan ABD dış politikasına değinmektedir.

3 Kasım başkanlık seçiminin ABD'nin yeni bir başkan seçmesinin ötesinde sonuçları olacağı aşikar. Ne Trump'ın ne de Biden'ın kampanyasında ABD'nin küresel rolü ciddi bir tartışma konusu olarak öne çıkmadı. Covid-19, ekonomik resesyon ve ırkçılık gibi konular bütün gündemi işgal ederken Amerikan dış politikasının belki de en az konuşulduğu kampanya dönemlerinden birini yaşadık. Bunun rastlantı olmadığını ve aslında her iki adayın da savaşlardan ve küresel angajmanlardan bıkkın bir seçmen kitlesine hitap ettiğini hatırlamak gerekiyor. Ancak Trump'ın temsil ettiği ulusalcı popülizmle Biden'ın temsil ettiği enternasyonalist liberalizmin ABD'nin dünya siyaseti için çok farklı sonuçlar doğuracağı aşikar.

Kovid-19'a yakalanan Trump hızla iyileşip, 'virüsü yendim' havasıyla kampanyasına dönmeye çalışıyor. Yani Trump için artık Kovid-19 hem seçimin hem de sağlığının merkezine oturdu. 200 bini aşkın Amerikalının ölmesini umursamamakla suçlanan Trump bu hastalıktan kurtularak seçimlere girerse iddiasını sürdürür. "Ekonomiyi Trump toparlar" algısı Biden'ın en büyük dezavantajı. Son dört haftada Trump'dan fark yaratacak her şeyi beklemeliyiz. 3 Kasım sonrası ise Amerikan siyaseti için tam bir muamma. Benzeri görülmemiş bir belirsizlik. Ne demiş eskiler, yaşa ki göresin.

Pelosi'nin Trump ile polemiğinde 'Erdoğan ve Türkiye'yi' Çin ve Kuzey Kore'nin totaliter rejimiyle, Kaşıkçı'yı testere ile kesen Suudi Arabistan yönetimiyle birlikte anması küstahlığın yeni bir aşaması. Aslında Pelosi, Biden'ın 'darbeyle değil, muhalefete destek vererek Erdoğan'ı devireceğiz' hezeyanı ile aynı dalga boyunda.

Pelosi'nin liderliğini yaptığı ABD Temsilciler Meclisi’nin son yıllarda Türkiye’nin güvenliğine ve ekonomisine yönelttiği saldırganlığı meşrulaştırma çabasını da unutmamak gerekir.

ABD, tarihi önemde bir başkanlık seçimine gidiyor 3 Kasım'a altı hafta kala farklı sansasyonel iddia ve polemikler öne çıkıyor. Başkan Trump'ın Koronavirüs'ün bulaşıcılığı ve maske hakkında söylediklerinden askerlerle ilgili sözlerine ve taciz iddialarına kadar çok şey tartışılıyor. Anketler salıncak eyaletlerde dahi Biden'ı önde gösterse bile Trump arayı kapatıyor.

Yaklaşık 12.000 Amerikan askerinin yanında ABD’nin Avrupa ve Afrika Komutanlıklarının (EUCOM ve AFRİCOM) merkez karargâhları da Stuttgart’tan ayrılacak. Bu çekilmenin ardından Almanya’da kalan Amerikan askerlerinin sayısı 24.000 civarına inmiş olacak. Özellikle EUCOM ve AFRİCOM karargâhlarının Almanya’dan ayrılacak olması Berlin’de derin bir rahatsızlığa yol açmış durumda.

Amerika'nın dünyaya olan ilgisizliği çoğunlukla Trump'la ilişkilendiriliyor. Bu mantığa göre, Trump dış politikaya ilgisiz bir popülist olduğu için Amerika'nın tutarlı bir stratejik planlaması bulunmuyor. Gerekli gereksiz herkesle sert diplomatik kavgalara girişiyor. Sonra pek bir sonuç da almadan bunların üstünü kapatıp geçiyor. Takipçilik özelliği olmadığı artık sır değil.

Sezar Yasası’nın kapsamı nedir? Sezar Yasası’nın etkileri nelerdir? Sezar Yasası’nın dış politik gelişmelere ve diğer aktörlere etkileri nelerdir?

SETA Washington D.C. Koordinatörü Üstün, soğuk savaştan beri dünyayı dizayn eden ABD'nin yeni tip koronavirüs kriziyle beraber bu gücünü kaybettiğini dolayısıyla nüfuz sahibi olduğu bölgelerde askeri gücünde köklü değişikliklere gidebileceğini savundu.