Bu analizde ABD başkanı seçilen Trump’ın oluşturacağı kabine için atadığı ya da aday gösterdiği kişiler incelenecektir.
Devamı
Türkiye'nin son dönemdeki çabasının bağımlılıkları aşma girişimi olduğunu defalarca ifade etmeye gayret ettim. Yeni dönemde bu çabanın ne denli değerli olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Devamı
Tillerson’un başında olduğu Trump dönemi ABD dış politikası, İsrail’le yakın ilişkiler kuracak ve Obama-Netanyahu kan uyuşmazlığının izlerini silmeye çalışacak.
Türkiye Musul Operasyonu başladığında gereksiz bir saldırganlık tuzağına düşmedi. Başika'dan da çekilmedi. İleri de gitmedi. Suriye'de ise ilerlemeye devam etti. Ne Musul düştü. Ne Türkiye devre dışı kaldı.
Ne diyorlardı? 'Dokunulmazlıklar kaldırılırsa felaket olur, bütün dünya bize düşman olur, demokratik siyaset yara alır...' Peki n'oldu?
Türkiye ilerledikçe düşmanları saldırıyor. Sıkıştıkça canımızı yakmaya çalışıyorlar. Belki sonuç alırız diye. Ama nafile.
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Trump'ın muhtemel kabinesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Avrupa Parlamentosu'nun kararı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
Trump, yerel aktörlere desteğini azaltabilir ve inisiyatif alması halinde Türkiye’nin politikalarına daha fazla yaklaşabilir. Ancak PYD’ye olan desteğini aniden çekecek hızlı bir politika değişikliğine gitmeyecektir.
Ortadoğu'da istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için atılan adımlar en az problemin kendisi kadar sorun üretmekte ve mevcut krizin çözümü yolunda istenileni vermemektedir.
Dış politikada ipler tamamen Trump’a bırakılırsa (şüpheliyim bu konuda) Esed’le yeni bir uzlaşma zemini arayabilir. Çünkü Esed’in DEAŞ’la mücadele ettiğini düşünecek kadar olaydan kopuk.
Trump kendi yaklaşımını belirleyip stratejisini ortaya koyana kadar bir müddet ABD devlet bürokrasisinin otomatik pilotunda ilerleyecektir. Fakat ABD dış politikası kısa sürede Trump'ın kendini kanıtlayacağı bir alan haline gelebilir.
'ABD'yi yeniden büyük yapma' emelindeki Trumpizm 'popülist' ve 'açık sözlü' karakteri ile Batı demokrasilerinin 'liberal' iddialarının iyice döküldüğü bir dönemi temsil edebilir.
SETA Strateji Araştırmalar Direktörü Doç. Dr. Yalçın, “Trump'ın hiçbir siyasal bagajı yok. Kişisel olarak ne yapacağına dair pek done yok elimizde yani." dedi.
Amerikancı olduğumuzdan veya Amerika’yı çok önemsediğimizden değil fakat Türkiye’nin güçlenme ve millîleşme iradesini desteklediğimizden dolayı Amerikan seçimleri ile bu kadar yakından ilgilendik.
SETA Genel Direktörü Prof. Dr. Duran, "Trump'ın seçilmesi Amerikalılar için sürpriz olabilir fakat Washington eliti için tam bir deprem." dedi.
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun ABD başkanlık seçimleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Serinin dördüncü çalışması olan bu analizde başkan adaylarının dış politika ve seçim kampanya ekipleri değerlendiriliyor.
Suriye- Irak denklemi henüz oturmadı; yeni bir sürü gelişmeye tanıklık edebiliriz. Hatta PKK-YPG gibi "devletimsi" yapıya ulaşmaya çalışan grupları uzun vadeli bir çatışma ortamı bekliyor.
Türkiye de tıpkı Rusya ve Brezilya gibi özellikle Gezi ve 17-25 Aralık süreçlerinden bu yana ABD ve Avrupa’daki yaygın dezenformasyon ve dış politika tercihlerindeki stratejik ayrışma sonucu derecelendirme kuruluşlarının hedefe koydukları ülkelerden biri haline gelmiş durumda.
Darbelere ve askeri müdahalelere ABD yönetiminin bakışı Soğuk Savaş sonrasında da çok fazla değişiklik göstermedi. Literatüre bizzat darbe yapıcıların ağzından “postmodern darbe” olarak geçen 28 Şubat sürecinde de ABD ve Batı dünyası kendinden beklenilen prensipli duruşu gösteremedi.