Türkiye'nin PYD'ye yönelik resmi söylemi de politikası da, krizin başladığı andan itibaren farklı düzlemlerde süreklilik arz etti. Geldiğimiz noktada PYD artık Türkiye'nin kırmızı çizgisi konumunda.
Devamı
Trump yönetimi, her geçen gün, ABD'nin süper gücünü hoyratça kullanan uygulamalarla sahne alıyor. Washington, II. Dünya Savaşı sonrası kurduğu "liberal düzeni" kendi eliyle yıkmakla kalmıyor. Tek taraflı milli menfaatlerini de uluslararası düzleme, aktörlere dayatıyor. Uluslararası kuruluşları bile harekete geçirmekle uğraşmıyor. Milli hukukunu sert gücüne dayanarak uluslararası hukukmuşçasına empoze ediyor. Elindeki her çeşit enstrümanı meşruiyet kaygısı duymadan seferber ediyor. Son dönemde hasım veya dost ayırt etmeden yaptırım ve tehditlere daha sık başvuruyor.
Devamı
Amerika Başkanı Donald Trump yine açık sözlülüğüyle gündeme damgasını vurdu. Wisconsin eyaletindeki bir miting konuşmasında Suudi Arabistan Kralı Selman’dan nasıl 500 milyon dolar haraç aldığını eğlenceli bir şekilde anlattı..
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu. Prof. Duran, 'Dünyadaki gelişmelerden dolayı Türkiye’nin uzun vadeli bir toparlanmaya, iktidarı ve muhalefetiyle ortak meselelerde bir uzlaşma bulmaya ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı’nın ifade ettiği 'Türkiye ittifakı'nı böyle anlıyorum' dedi.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan Dünya Düzeni, 1989 yılından sonra farklı bir döneme girdi. Küreselleşme dönemi de denilen bu dönem de bugünlerde değişime uğradı ve ABD Liberal Demokrasi’den korumacı “ulus devlet” formuna evirilmeye başladı. Trump ile Orta Doğu’da İsrail merkezli Yeni Orta Doğu amaçlanıyor. İsrail, Suudi Arabistan ve BAE aynı safta buluşurken İran düşman ilan edildi. İran’a yönelik çok sert ambargolar ve yaptırımlar art arda gelmeye başladı. ABD’nin Orta Doğu ve İran planları, gerilimli Türk-ABD ilişkilerini SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran ile konuştuk..
Beyaz Saray, İran'dan petrol ithalinde 8 ülkeye tanıdığı yaptırım muafiyetlerini yenilemeyeceğini açıkladı. Bu karar Washington'ın tek taraflı olarak nükleer anlaşmadan çekildikten sonra Tahran'a ambargosunda üçüncü aşama.
Bu analiz Irak Merkezi Hükümetinin gerek iç gerekse bölgesel gelişmeler kapsamında aldığı pozisyonu değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Devamı
Ankara ve Washington arasındaki farklılaşmanın Doğu Akdeniz dahil yeni alanlara sıçramakta olduğunu da görüyoruz. Ancak yine de asıl olan, gerilimlerin ciddi bir yol kazasına dönmesini engellemek ve olumlu iş birliği alanlarını çoğaltmak. Bu arada da diplomatik müzakereye devam etmek.
Devamı
Biriken olumsuzluklar yeni ortak stratejik değerlendirmeleri boğmamalı. Bunun için de önce, ABD'nin Türkiye'nin güvenlik çıkarlarını ne kadar ihmal ettiğini kabul etmesi elzem. Washington ile Ankara arasındaki ilişkilerin toparlanmadan önce dibi görmesi gerekmiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Suriye Operasyonları Kıdemli Danışmanı emekli Albay Outzen, "Güvenli bölgenin doğru bir şekilde uygulanmasını sağlarsak YPG'yi sınırdan çıkaracağız ve ağır silahlar da çıkarılmış olacak." dedi.
Analizde Suriye’de güvenli bölge tartışmalarının tarihi gelişimi, oluşturulacak güvenli bölgenin muhtemel kapsamı ile küresel ve bölgesel güçlerin konuya dair perspektifi tartışılmaktadır.
ABD’nin NATO adına konuşmaya ve Türkiye’nin NATO üyeliğini sorgulamaya yetkisi yok. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “İttifak üyelerinin hangi silahları alacağına kendilerinin karar vereceği” açıklamasını yapıyor ve NATO adına konuşmaya yetkili kişi de o.
Bu analizde ABD Başkanı Trump’ın Suriye krizine yönelik politikası incelenmektedir.
Trump yönetiminin İsrail yayılmacılığına desteğinin teolojik bir altyapısı var..
Bölgede dizayn çabaları ile aslında daha köklü bir değişimin tohumları atılmakta..
Fatih İstanbul'u kuşatmışken, Bizanslılar meleklerin cinsiyetini tartışıyormuş. Bunun üzerinden büyük bir genelleme yapmak mümkün mü bilmiyorum ama deneyebiliriz. Bir toplumda çöküş varken bu tür anlamsız işlerle uğraşma eğilimi gittikçe hız kazanıyor demek çok da yanlış sayılmaz.
Bir o yana bir bu yana savrulan Amerikan dış politikası şapkadan yeni bir tavşan daha çıkardı. Şimdi de çekileceği fakat 200 asker bırakacağı söyleniyor.
Ünlü Uluslararası İlişkiler kuramcısı John Mearsheimer, ABD'nin Suriye'de herhangi bir stratejik çıkarı olmadığını ve Başkan Donald Trump'ın "Suriye'den çekilme" kararının doğru olduğunu savundu.
Çekilme kararının üzerinden yaklaşık üç ay geçmesine rağmen sahadaki faaliyetler yavaş yürüyor. Çekilmeyi koordine etmesi için altı yüz elli askerin daha Suriye'ye gelmiş olması en somut adım olarak duruyor. Bundan dolayıdır ki Türkiye kamuoyunda ABD'nin çekilme niyeti olmadığına dair görüş yüksek sesle dile getirilmeye devam ediliyor.
Trump bir karar verdi ama nasıl ilerleyeceğini ne biz biliyoruz ne de kendisi. Artık çekilmenin nisan ayı içerisinde olması bekleniyor. Amerika'dan gelen tüm sinyaller bu yönde. Ancak ABD için ciddi çıkmazlar var.