Türkiye Barış Koridorunun Uygulanacağını Kararlılıkla Gösterdi

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik askeri operasyonun amaçları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Türkiye Barış Koridorunun Uygulanacağını Kararlılıkla Gösterdi
5 Soru Barış Pınarı Harekatı

5 Soru: Barış Pınarı Harekatı

Barış Pınarı Harekatı’nın temel amacı nedir? Harekatın kapsamı nedir? Harekatın arka planında ne var? Operasyonel süreç nasıl işleyecek? Dış dünyadan tepkiler nelerdir, nasıl anlamlandırılabilir?

Devamı

Amerika’daki bazı çevrelerde Trump’ın çekilme kararı büyük bir öfkeyle karşılandı. Bu kesimler PKK/YPG’ye bu zamana kadar verdikleri desteğin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorlar ve şimdi PKK eksenli Amerikan politikasının terk edilmesinden büyük hayal kırıklığı duyuyorlar.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın 'Barış Pınarları' açıklamasının ardından gözler Fırat'ın doğusuna yapılması beklenen askeri harekâtın ayrıntılarına çevrildi. Türkiye’nin ‘Güvenli Bölge’ konusundaki kararlı tutumu karşısında Tel Abyad ve Resulayn’daki gözlem noktalarında konuşlu Amerikan askerleri bölgeden çekilirken Türkiye’nin çeşitli birliklerinden Suriye sınır hattına askeri sevkiyat sürüyor. İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve SETA Strateji Araştırmacısı Dr. Hüseyin Alptekin harekât kapsamındaki son gelişmeleri Milat’a değerlendirdi.

Türkiye’nin Güvenli Bölge siyaseti ne zaman başladı? ABD ile yürütülen siyasi süreç nasıl bu noktaya geldi ve tek taraflı askeri harekat kararı nasıl alındı? Türkiye, Güvenli Bölge ile ne amaçlıyor? Türkiye’nin askeri harekatı nasıl şekillenebilir? Türkiye’nin askeri harekat sonrası istikrar ve inşa faaliyetleriyle neler inşa edilecek?

Akıllardaki kritik soru şu: ABD askerlerinin çekilmesinin kapsamı ne olacak? Trump'ın sözünü verdiği 32 km derinliğe kadar geri çekilecekler mi?

ABD'nin En Üst Otoritesi Türkiye'nin Askeri Harekâtını Meşru Gördü

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son günlerde verdiği operasyon mesajlarının ardından dün gece ABD Başkanı Trump'la kritik bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşme sonrası Beyaz Saray'ın Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik düzenleyeceği operasyona ilişkin yapmış olduğu 'desteklemeyeceğiz' mesajının yankıları sürerken, açıklamanın hemen başında yer alan "Türkiye harekat düzenleyecek" ifadesi dikkatleri çekti. ABD'nin bu tanımı ilk kez kullandığına dikkati çeken uzmanlara göre buradan çıkarılacak anlam, operasyonun 'meşru' sayıldığı yönünde.

Devamı
ABD'nin En Üst Otoritesi Türkiye'nin Askeri Harek tını Meşru Gördü
SETA Güvenlik Araştırmacısı Dr Murat Aslan Türkiye Hemen Yanında Bir

SETA Güvenlik Araştırmacısı Dr. Murat Aslan: Türkiye Hemen Yanında Bir Terör Devletçiği İstemiyor

Başkan Erdoğan'ın Kızılcahamam'daki AK Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Fırat'ın doğusuna gerçekleştirilecek askeri harekat için "yarın kadar yakın" değerlendirmesini yapması bir anda gündeki değiştirdi. Artık an meselesi olan Fırat'ın Doğusu'na yönelik operasyonun detaylarını ve olası sonuçlarını Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Güvenlik Araştırmacısı Dr. Murat Aslan'a sorduk.

Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Suriye'de Fırat'ın Doğusu'nda ABD askerlerinin çekilme kararının ardından gerçekleştirilmesi beklenen operasyonla ilgili sözlerini SETA Enerji Araştırmaları Direktörü Kemal İnat değerlendirdi..

Sayısız ziyaretler ve sonuçsuz müzakerelerin ardından 6-8 Ağustos'ta Savunma Bakanlığı yetkilileri ile ABD'li mevkidaşları arasında gerçekleştirilen görüşmelerde nihayet bir mutabakata varılmıştı.

Suudi Arabistan petrol şirketi Aromco'nun iki rafinerisine yönelik gerçekleştirilen saldırıların üzerinden tam bir hafta geçti. Saldırıyı Husiler üstlendi ancak ABD ve Suudi Arabistan tarafı İran'ı sorumlu tutmaya çalışıyor.

Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bir yandan bu saldırının “savaş sebebi” olduğunu söylerken bir yandan da saldırının “İran destekli” olduğunu ifade ediyor. Başkan Trump da bir yandan İran ile bir savaş istemediğini, diğer yandan ise Amerika ordusunun hazır olduğunu ve “bir telefonla bir ülkeye gireriz” tehdidinde bulunuyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı, Suriye'nin doğal kaynakları ve bu kaynakların paylaşımını incelediği 'Suriye'de Doğal Kaynaklar Savaşı' analizi yayımladı.

Prof. Dr. Kemal İnat, 'ABD bu yaptırımlarla ne hedefliyor? İran’da rejimi değiştirmek isteyen, İran ile Suud arasında sıcak bir çatışma isteyen ve İran’ın bölgede sınırlandırmak isteyen yani her üçünü arzu eden çevreler var ABD’de. Ama Trump, İran’ı bir şekilde bölgede sınırlandırmak istiyor. Rejim değişikliği peşinde değil.' dedi.

Tahran, seçimlere giden Trump'ın da ABD kamuoyunun da Ortadoğu'da yeni bir büyük savaşa hazır olmadığını hesaplayarak risk alıyor. İran Dışişleri Bakanı Zarif'in ABD'li muhatabı Pompeo'ya laf atarak "topyekün savaş" tehdidinde bulunması Körfez'deki güç oyununun son peşrevi. Washington ise Aramco saldırısına nasıl karşılık vereceğini belirlemeye çalışıyor. Füze depoları mı, zaten satılamayan petrolün tesisleri mi vurulmalı, bu tartışılıyor. Göstermelik bir karşı saldırı kontrollü gerilimi bitirmez, Tahran'ın eline oynar. Kaldı ki, etkili bir cevap verilmezse, Körfez ülkeleri ABD'den silah almaya devam etse bile İran ile uzlaşmanın çarelerini arayacaklar. Zarif şimdiden Suud ve BAE'yi masaya çağırdı bile. Bu da İran'ın bölgesel hegemonya hırsını güçlendirir.

SETA Washington D.C. Koordinatörü Kadir Üstün, ABD’nin zaman içerisinde değişen Suriye politikası üzerine değerlendirmelerde bulundu.

11 Eylül terör saldırıları üzerinden on sekiz yıl geçti. Bu saldırılar hala tam anlamıyla aydınlatılabilmiş değil. Ancak saldırılar dünya siyasetinde önemli kırılmalara neden oldu ve İslam dünyasında kapanmaz yaralar açtı. Başka bir deyişle, saldırılardan sonra Bush "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" demişti ve nitekim birçok şey değişti.

Prof. Dr. Kemal İnat: 'Uluslararası ilişkilerde güç politikası uygulanması, güce dayalı dayatmalar yeni değil. Savaş, darbe desteklemek ya da medya manipülasyonları gibi güç kullanımları eskiden beri vardı. Hukukun güç politikasının bir aracı olarak kullanılması da yeni değil. Yeni olan ABD’nin iç hukukunu uluslararası hukuk yerine koyarak diğer aktörlere dayatması.'

Türkiye ve ABD, Suriye’nin kuzeydoğusu için uzun dönemli amaç ve beklentileri dahilinde farklı jeo-politik seviyelerde davranış modelleri geliştirmektedir. Türkiye, daha çok kendi güvenliği ve ‘mikro-bölgesel’ çıkarlarına yönelik strateji geliştirirken ABD Ortadoğu politikalarını ve küresel rekabet kaygılarını ön plana çıkartmaktadır.

Bu çatışan menfaatler arasında yol almanın çok zor olduğu açık. Ancak unutmayalım, bugünün realitesi 2013'te ABD'nin Suriye iç savaşını uzatacak bir politikaya geçmesi ve daha sonra Rusya'nın kontrolü ele geçirmesine müsaade etmesiyle şekillendi.

Bu analiz Suriye’nin stratejik bağlamda doğal kaynakları, SDG/YPG’nin bu kaynaklar üzerindeki hakimiyeti, YPG-rejim arasındaki petrol ticareti, rejim ile İran’ın enerji ortaklığı ve ABD yaptırımlarının etkilerini ele almaktadır.