SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun ABD’nin yeni Ortadoğu politikası ve Kudüs meselesi hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
Papa, Putin ve Macron dahil çok sayıda liderle görüşme gerçekleştiren Erdoğan zirve konuşmasında, “işgal ve terör devleti olarak” nitelediği İsrail’in Trump’ın tek taraflı kararıyla ödüllendirildiğini vurguladı. ABD’nin gücüne dayanarak haksız bir karar aldığını vurguladı
Devamı
İstanbul'da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Zirvesi tarihi bir öneme sahipti. Teşkilatın kurulmasına zemin hazırlayan sebepler ve kendine biçtiği misyon, zirvede açık bir şekilde ortaya çıktı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran ABD’nin aldığı Kudüs kararının arka planı hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Trump’ın aldığı Kudüs kararının İslam dünyasına etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.
Putin Suriye’den zaferle çekilmekten bahsediyor, ancak herkes Suriye meselesinin henüz sonuçlanmadığını görüyor.
Türkiye, Türk halkının son 20 yılda verdiği eşsiz demokrasi mücadelesi ile zincirlerini birer birer kırmış; Filistin ve İslam dünyasının gerçek manada umudu haline gelmiştir.
Devamı
ABD başkanları, isteyerek ya da istemeyerek, Ortadoğu politikalarında sürekli sınırlandırmak istedikleri güçlere alan açıyorlar.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Kudüs kararına tepkileri ve çözüm sürecinde gelinen son noktayı değerlendirdi.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Trump’ın dış politikası hakkında değerlendirmede bulundu.
ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul ettiğini ve büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacağını açıklaması basit biçimde "fiili durumun resmiyet kazanması" olarak değerlendirilemez. Bu karar, yeni bir kaos dalgası yaratmak ve bunun üzerinden bölgede İsrail'in tahakküm alanını genişletmek için alınmış bir karar.
Kudüs meselesi bir Türkiye meselesidir. Tarihi, kültürel ve dini kodlarımızda dünyadaki tüm ülkelerden daha güçlü bir şekilde yer alan bir meseledir. Salt bir zulme karşı gelme ve mazluma sahip çıkma meselesi de değildir; Filistin meselesinin özü Türkiye’nin öz meselesidir.
Putin, Rus Ordusu'na Suriye'den kademeli çekilme emrini verdi.. ABD Yönetimi Ortadoğu'da yeni bir savaş alanı mı açıyor?
Donald Trump Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak kabul edilen kararın uygulanacağını ilan ettiği konuşması yüzyıllık bu hikaye çağrıştırdı. Yüz yıl sonra yine bir devlet bir başkasının sahibi olduğu bir toprağı –üstelik kutsal bir toprağı- bir başkasına vermektedir.
İsrail savaşa hazırlanıyor..
ABD ve İsrail’in ne yapmak istediği belli. Peki, İslam dünyası Kudüs için ne yapıyor? İsrail işgalinden beri İslam dünyasının Kudüs için ne yaptığına bakarsak, şimdi de pek fazla bir şey yapamayacağını görürüz. Bunun iki önemli nedeni var:
Batıya bağımlı ve halktan kopuk bu rejimler Doğu Kudüs'süz bir barış (!) planını Filistinlilere kabul ettirmeye, böylece Filistin toprakları gibi siyasetini de İsrail'in kontrolüne almaya çalışacaklar.
Trump yaptığı konuşmada kararın ABD'nin çıkarlarına en uygun davranış olduğunun altını çizmiş olsa da gerçekten bu kararın ülkenin çıkarına ne şekilde hizmet edeceği meselesi tam olarak anlaşılmış değil.
Bölgede Türkiye hariç sesini yükseltebilecek, diplomasiyi yürütecek ve en nihayetinde Filistin halkının haklarını etkili bir şekilde savunacak aktör kalmadı.
Trump'ın bu kararının arka planında şüphesiz iç siyaset ve ideolojik hesaplar rol oynamaktadır. Başkanlık koltuğuna oturduğundan beri başı soruşturmalar ile belada olan Trump'ın İsrail ve Kudüs konusunda fanatik görüşlere sahip olan Evanjelikleri ve Siyonistleri memnun ederek iç siyasette bir nebze olsun rahatlamak istediği açıktır.
Türkiye, bölgesinde güçlü bir aktör oldu. Bütün kuşatma ve diz çöktürme gayretlerine rağmen Türkiye kendi oyununu kurmayı başardı.