Ortadoğu Siyasetinin Kodları: Kardeşlik Yerine Çıkarlar mı?

Mikro düzeydeki mezhepsel, ideolojik ve etnik aidiyet ve asabiyelerin 19. yüzyıldaki ulusçuluk akımının yaptığına benzer bir şekilde Ortadoğu bölgesini kasıp kavurduğu bir dönem yaşanıyor.

Devamı
Ortadoğu Siyasetinin Kodları Kardeşlik Yerine Çıkarlar mı
CHP'nin Dış Politikada quot Model quot Önerisi

CHP'nin Dış Politikada "Model" Önerisi

Türkiye'nin aktif Ortadoğu politikasından "geri çekiliş" bölgesel ittifaklar ve angajmanlarda kayıplara sebep olacaktır.

Devamı

Obama'nın yeni Küba politikasını nasıl okumak gerekir? Bu karar Latin Amerika'ya yönelik yeni bir politikanın başlangıcı mı yoksa bir geç kalmışlığın işareti mi?

Obama yönetimi bir süredir, Çin'in Asya'da ve dünyada yükselmekte olan gücünü bastırma telaşında. Zira ABD, son birkaç on yıldır kendi elleriyle destek verdiği ülkenin büyüyüp rakip hale gelmesi gerçeğiyle nasıl baş edeceğini kestiremiyor.

İslamofobinin Amerika'da milyonlarca doların döndüğü bir çarkı beslemek için özel olarak üretildiğini biliyoruz. İslamofobik gruplar bulabildikleri her imkânı nefret mesajlarını kitlelere ulaştırmak için kullanıyor.

Obama'nın Ortadoğu politikası "mecbur olmadıkça müdahil olmama" ve "bölgenin sorunlarını yerel güçlerle çözme" adı altında bölgeyi istikrarsız bir geleceğe sürüklüyor.

Obama'nın IŞİD Stratejisinin Maliyeti

Çatışma alanlarına aktif müdahale yerine geride durarak yönlendirme anlayışı gereği Obama, IŞİD ile mücadelede ağır yükü yerel güçlere bırakmış durumda.

Devamı
Obama'nın IŞİD Stratejisinin Maliyeti
Ortadoğu'da Amerikan Gerileyişi

Ortadoğu'da Amerikan Gerileyişi

Bir taraftan yalanlar üzerine kurulmuş Irak işgalinin askeri ve finansal faturası; diğer taraftan da savaş ve ABD'nin içine düştüğü çıkmaz bölgesel aktörlerin hareket alanlarını genişletmesine ve geleneksel güç hiyerarşisini sorgulamasına sebep oldu.

Devamı

Artık DC'de Türkiye'yi konuşurken bölgeyi de özel bir başlık altında konuşmak gerekiyor. Çünkü genel kanı Türkiye'nin bölgesel gelişmelerde önemli bir aktör konumuna geldiği yönünde.

Bölgenin oluşmakta olan yeni yapısı dikkate alındığında, Türkiye'nin Haziran seçimlerinden sonra dış politikada karşı karşıya olacağı birçok meydan okumadan bahsetmek mümkün.

Kobani, Suriye ve Irak'ta PKK/PYD çizgisinin uluslararası meşruiyet kazanma, Türkiye'de ise HDP'nin barajı geçme çabalarının bir aracına dönüştü.

Ufuk Ulutaş: “PYD, ABD'de kendisini uluslararası camiada destekleyecek ve meşruiyet kazandıracak bir hami; ABD ise PYD'de IŞİD'le mücadelede sahada kullanabileceği bir kara gücü bulmuştur.”

Murat Yeşiltaş: “Suriye iç savaşı sonlandırılmadan IŞİD'i bir öncelik haline getirmek, örgütün daha da güçlenmesine neden olmaktadır. Suriye'nin vekâlet savaşlarının bir parçası olmaktan bir an önce çıkarılması gerekmektedir.”

ABD ile Türkiye'nin Suriye'deki öncelikleri birbirinden radikal bir şekilde farklı.

Türkiye Kobani kuşatması sırasında da sonrasında da PYD'ye belli şartlar öne sürmüş ve kantonlar üzerinden fiili bir bölünme durumu yaratmamasını salık vermişti.

Amerika'da Obama tarzı, Pentagon tarafından tam anlamıyla benimsenmiş. Bu bakımdan önümüzdeki günlerde de Amerikan yönetiminin bu tavrının süreceği kurumsal olarak da ortaya çıkmış durumda.

5 daimi BM üyesi ABD, İngiltere, Çin, Rusya ve Fransa ile Almanya'dan oluşan P5+1 adlı gücün İran'la yaptığı görüşmeler Viyana'da devam ediyor.

Bu anlaşma İran ile Amerika arasında bir dostluk anlaşması değil, bir ertelemedir, ateşkestir. Bir sonraki çekişme için konum ve nefes alma durağıdır. Bu bakımdan Amerika'nın yeni ortağı İran'dır iddialarını oldukça abartılı buluyorum.

Obama'nın “Tahran'la ilişkilerde yeni istikamet" olarak tanımladığı soğuk el sıkışma, İsrail'e göre “tarihi hata". Alman iş dünyası ellerini ovuştururken, S. Arabistan kara kara düşünüyor. Fransa “pazarınıza talibiz" derken, Pakistan'ın düşlerini boru hattı süslüyor.

Kritik konu, Batı ile ilişkilerde açtığı bu "yeni kapının" İran dış politikasına ve Ortadoğu'ya neler getireceğidir.

Son yazımda Robert Fisk'in İran'la Batı arasındaki nükleer mutabakat sonrasında "mahallenin iyi çocuğu artık İran" seviyesindeki yazısını eleştirmiştim