Zorlu Bir Çıkmaz: Suriye Krizi'nin Üstesinden Gelmek

Suriye krizi, SETA’da düzenlenen önemli bir panelde değerlendirildi. Panele konuşmacı olarak Steven Heydemann ve Muhittin Ataman katıldı.

Devamı
Zorlu Bir Çıkmaz Suriye Krizi'nin Üstesinden Gelmek

ABD Seçimlerinde Dış Politika

2012 ABD Başkanlık seçimlerinin ana gündem maddesi ekonomi olacak ancak kamuoyu başkan adaylarının dış politika konularındaki pozisyonlarını da merak ediyor.

Devamı

Amerikan dış politikası gözlemcileri, geçtiğimiz haftalarda Obama yönetiminin yeni Afrika stratejisini açıklaması ve ardından Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın 11 günlük ve bu kıtadaki dokuz ülkeyi içeren seyahati ile kısa bir şaşkınlık yaşadılar.

Bir çok siyasi gözlemci, ABD’nin yakın tarihinin siyaseten en kutuplaşmış seçim kampanyalarından birini yaşadığını düşünüyor.

Cumhuriyetçi Parti'nin Florida'nın Tampa şehrinde yapılan kongresi ile Mitt Romney artık resmen Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı.

ABD’de seçimler yaklaştıkça adaylar iç politikadan dış politikaya kaymaya başladı. Son dönemde yaşanan olaylar siyasi gündemi güvenlik ve dış politikaya yöneltti.

Libya Olayları Sonrası Amerika

Libya'da Amerikan büyükelçisinin öldürülmesiyle sonuçlanan olayların sonrasında herkes yaşananların Amerika'nın iç ve dış politikasında yaratabileceği muhtemel etkileri tartışıyor.

Devamı

Arap Baharı Filmi?

ABD 11 Eylül sonrası neocon odakların ete kemiğe büründürdüğü İslam nefreti sorunuyla yüzleşmek zorundadır.

Devamı

ABD seçimleri öncesi beklenmedik bir şekilde dış politika ve ulusal güvenlik meseleleri kampanyaların en önemli başlıklarından biri haline gelmeye başladı.

Bu analizde, Romney ve Obama'nın Ortadoğu’ya yaklaşımlarına açıklık getirmek için, seçilen ülkelerle ilgili benimsenen siyaset ve açıklamalar kullanılmıştır.

ABD başkanlık seçimlerinde oy oranı bazında başabaş bir mücadele devam ederken delege sayısı konusunda Obama az farkla da olsa avantajlı görünüyor.

Erol A.Cebeci, Kadir Üstün ve Kılıç Kanat’ın hazırladığı çalışmada, ABD’nin çıkarlarındaki devamlılıklarla yeni yönetimin yaratacağı farklılıklar bir arada analiz ediliyor.

Türk medyası, tarihinde görülmemiş bir şekilde, Amerikan seçimlerini salı günü başlayıp çarşamba sabahına kadar takip etti.

Amerika'da yapılacak başkanlık seçimleri son yıllarda en fazla negatif kampanya sürecine tanık olduğumuz, en fazla para harcanan ve belki de en yakın yüzdeler ile neticelenecek seçimlerinden biri oldu.

"Azınlık ve öteki" elitlerin kaldıracı üzerinden iktidar olma denklemi, Amerikan siyasal aklının ilk anda kolay bir şekilde sindirebileceği bir fenomen değildir.

Yeni dönemde ABD’nin Ortadoğu’da görünürlüğünün azalacağını öngörebiliriz. Obama yönetimi Ortadoğu’ya dışarıdan bir düzen empoze etme çabasının ABD’ye zarar getireceğinin farkında.

Barack Obama için ikinci başkanlık dönemi, içeride ve dışarıda daha cesur ve idealist politikalar takip edebilmesini mümkün kılacaktır.

ABD'nin Suriye politikasının içine düştüğü kararsızlığın son örneği, 20 ay sonunda, ABD yönetiminin dönüp dolaşıp İran, Rusya ve Baas rejiminin "el-Kaide tezine" sarılması olmuştur.

İyimser gözlemciler Xi’nin diyalog yanlısı olmasını öne çıkarmaya çalışıyor olsalar da özellikle siyasi reform konusunda Xi’nin partinin temel politikalarını devam ettirme konusunda tereddüt etmemesi bekleniyor.

Yeni Ortadoğu’da eski metotlarla ayakta kalabilmek mümkün değildir, Suriye rejimi bunu İsrail’den daha önce anlayacaktır.

Eski Mısır istihbarat ve güvenlik bürokrasisinin sert direnci altında ülkeyi yönetmeye çalışan Mursi, sürecin siyasal planlamasını Türkiye ile kurgulayarak götürdü.