DEAŞ’a Hizmet Eden “Hayat Tarzı” Tartışmaları

Türk-Kürt, Alevi-Sünni veya laik-dindar gibi tartışmalar, DEAŞ’ın diğer ülkelerde de uyguladığı ve terör haritalarını çizdiği el kitaplarında da yer alan “kaos” stratejilerinin bir parçasıdır.

Devamı
DEAŞ a Hizmet Eden Hayat Tarzı Tartışmaları
Değişen Paradigmalara Karşı Yükselen Türkiye

Değişen Paradigmalara Karşı Yükselen Türkiye

Geldiğimiz noktada küreselleşme paradigması dünya siyasetindeki karşılığını yitirmiş durumda. Ufukta küresel alanı şekillendirecek yeni bir tasavvur, liberal öğretinin yerini alacak yeni bir söylem de gözükmüyor.

Devamı

Şu an dünyanın tek süper gücü sistemden uzak. Bazı bölgelerde kurduğu güvenlik şemsiyesini geri çekti. Bölgeler iç gerginliğe savruldu. Fakat uluslararası sistem hala tek kutuplu olduğundan bölgelerde doğacak çatışmalar bile bölgesel kalacaktır.

SETA tarafından hazırlanan Kriter dergisinin dokuzuncu sayısı okuyucu ile buluştu.

Amerikan yönetiminin FETÖ ve PKK/PYD’den kaynaklanan tehlikeyi bilmemesi, Türkiye’de yaşanan darbe süreciyle ya da terörist saldırılarla bağlantılarından habersiz olması mümkün müdür?

Bu analizde Donald Trump yönetimindeki ABD’nin yeni dış politika ve güvenlik stratejisini belirlemesi beklenen faktörler incelenecektir.

Obama, Trump ve Putin

Obama, Rusya'nın sürekli önünü açmıştı. Geçen hafta 35 Rus diplomatı Amerika'dan sınır dışı etme kararı aldı. Soğuk Savaş'ta bile eşine az rastlanır bir sertliktir bu.

Devamı
Obama Trump ve Putin
2016 Ekonomisinin En leri

2016 Ekonomisinin ‘En’leri

İşte 2016 Türkiye ekonomisinin “en”leri…

Devamı

Bu anlaşma ile Suriye iç savaşında terörle mücadele konsepti daha da öne çıkacak. Aktörlerin rekabeti bitmeden Deaş ile etkin mücadele zaman alacak. Nusra'nın nereye evrileceği çok kritik.

Türkiye siyasi tarihindeki karanlık noktalar, sokak kalkışmaları, faili meçhuller, kitlesel katliamlar, öncelikle Türkiye'yi kendi istediği noktaya çekmek için çaba sarf eden dış aktörlerin mahareti!

Geldiğimiz yer "eksen" tercih etme yeri değil. Ankara, bölgesel bağlamda Washington ve Moskova ile ilişkilerinde "dengeleme" yapabilme potansiyeline ulaştı.

Tıpkı ABD ve birçok dünya ekonomisi gibi bizim de, kaynak dağılımını verimlilik perspektifinden dizayn etmemiz gerekiyor.

CNN Türk'te perşembe gecesi bir kez daha "Türkiye Batı'dan uzaklaşıyor", "Türkiye'nin yeni müttefikleri İran ve Rusya" algısı oluşturulmaya çalışıldı. O bayat "eksen değişimi" söylemi yeniden servis edildi.

Ne Trump çok matah bir seçenek. Ne de Avrupa sağı. Her ikisi de en başta Müslümanlara düşman. Ama bunlar aynı zamanda Batı'nın kendi defoları.

Şimdi militanlar ülkede ekonomik kriz çıkarmaya çalışıyorlar. Ah bir kriz çıksa, ülke alt üst olsa, işyerleri kapansa, ocaklar tütmese, babalar işsiz evlatlar aç kalsa...

Özellikle Irak Savaşı hezimeti ve yaşanan büyük ekonomik kriz sonrasında ABD’de içe kapanma ne kadar arttıysa, uluslararası kamuoyunun Amerikan politikaları ve seçimlerine olan ilgisi de o kadar yükseldi.

AK Parti hazırladığı teklifi Meclis Genel Kurulu’na getirecek. MHP bu dönüşüm sürecine katkı vereceğini ifade ediyor. Ne yazık ki CHP, üzerindeki “ana muhalefet partisi” etiketine rağmen tartışmanın içeriğine girmeyi reddediyor, HDP’nin kuyruğuna takılıp gitmeyi tercih ediyor.

Fırat Kalkanı Harekatı başladığında “Zor Oyunu Bozdu” manşetini atmıştık Kriter’e. Türkiye’nin müdahalesi neredeyse bütün aktörlerin oyunlarını bozdu. Suriye’den başlamak üzere bölgeyi şekillendirmek isteyen bütün aktörler Türkiye’nin oyun dışı kalacağı varsayımını esas almışlardı. Bunun için de ellerinden geleni artlarına koymadılar.

Siyasi kutuplaşma ile söylemsel marjinalizasyonun toplumda bulduğu karşılık, absürt adayların ön seçimleri kaybetmesi veya seçimleri orta yolcu isimlerin kazanması ile ortadan kaybolacak gibi değil. Bu ayrımcı, izolasyonist ve arogan siyasi söylemin popülist politikacıların aracı olması aslında ABD’nin gerilemesi tartışmalarını bambaşka bir yörüngeye çekmiş durumda.

ABD ve Rusya’nın Suriye krizindeki bundan sonraki tutumları savaşın ne kadar daha devam edeceği konusunda belirleyici olacaktır. Çünkü bölgesel ve yerel aktörlerin uzun süren iç savaşta birbirlerine üstünlük sağlayamadıkları görülmüş ve giderek artan bir şekilde Rusya ve ABD’nin meseleye dahil olmaları söz konusu olmuştur.

11 Eylül saldırılarının üzerinden tam on beş yıl geçti. Bu süre zarfında dünya 11 Eylül’dekinden çok daha büyük yıkımlarla, çok daha ağır krizlerle karşı karşıya kaldı. Özellikle İslam dünyasında devasa kayıplar verildi, şehirler tarumar edildi, milyonlarca insanın canı yandı, devletler çöktü, ülkeler bölündü.