Putin, ABD ve NATO ile geriliminde kendine stratejik bir alan açtı. Bununla birlikte Çin, Rusya'nın Avrupa'daki güvenlik kaygılarına somut destek verebilecek bir noktada değil. Ve Putin'in Ukrayna krizinde Türkiye'nin arabuluculuğu dahil yeni arayışlara ihtiyacı var.
Devamı
Putin'in ABD'nin Ukrayna politikasının Rusya'yı nereye sürükleyebileceği hususunda netleşmesi yeterli. Eğer Ukrayna krizinin yeni aşamasına geçiyorsak Erdoğan'ın Ukrayna ve Putin'in Türkiye ziyaretleri gerilimi düşüren bir süreci başlatabilir. NATO üyesi Türkiye'nin arabuluculuğunu kabul ederek Putin, Batı ittifakına yeni mesajlar verebilir.
Devamı
Ukrayna- Rusya arasında son dönemde artan gerginliğin uluslararası sisteme ve ABD'nin liderliğine etkileri, ABD'nin başkenti Washington DC'de düzenlenen panelde ele alındı.
Almanya, Ukrayna krizinde ve Rusya ile ilişkilerde Batılı ortaklarına güven vermeyen bir politika izliyor.
Bu analizde İran’da cumhurbaşkanı seçim sürecinde yaşanan gelişmeler incelenmekte ve ülkenin yakın siyasi geleceğinde yaşanması muhtemel gelişmeler üzerine öngörüde bulunulmaktadır
Adaylar kimler ve siyasi pozisyonları nedir? Cuma günü yapılacak seçim öncesi hangi tartışma konuları öne çıkıyor? Adaylar hangi siyasi gruplar ve toplum kesimleri tarafından destekleniyor? Seçime katılımın ne oranda olması tahmin ediliyor? Cumhurbaşkanı seçimi İran’ın geleceğini ne yönde etkileyecek?
Batı başkentleri hem yeni 'Batı ittifakı' mimarisine hem de Ankara ile müttefiklik ilişkisinin yeni içeriğine karar verecek.
Devamı
Türkiye-AB ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde yürümesi için Avrupalı siyasetçilerin; ülkelerindeki Türkiye düşmanı diasporanın, Türkiye’yi AB’nin arka bahçesi gibi gören nüfuz siyasetçilerinin ve Ankara ile ikili sorunlarını AB’nin arkasına sığınarak çözmeye çalışan ülkelerin ilişkileri zehirlemesine fırsat vermemesi gerekiyor.
Batı ittifakı hareketsiz kalmışken Türkiye adım adım güçleniyor. Sınırlarındaki tüm sorunları büyük oranda kendi lehine çözebiliyor. Doğu Akdeniz'den Azerbaycan'a kadar güvenli bir hat kurmakla kalmadı aynı zamanda buralarda yeni alanlar elde etti.
Yunan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından oluşturulan ve Fransa tarafından desteklenen Türkiye'ye karşı sert yaptırımları içeren tasarı 22 üye ülke tarafından veto edildi.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Ferhat Pirinççi, Türkiye - AB ilişkilerini ve AB'nin Türkiye'ye yönelik tutumunu değerlendirdi.
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, 'Türkiye ile AB'nin birbirinden kopma gibi bir lüksü yok. İlişkilerinin kopma noktasına geldiği yönündeki söylemlerin, psikolojik baskı kurmak için kullanıldığını düşünüyorum.' dedi.
Avrupa Parlamentosu, daha önce defalarca yaptığı gibi, Türkiye’ye karşı “taraflı” ve “düşmanca” bir karara imza attı. Bağlayıcılığı olmasa da, iki hafta sonra yapılacak AB liderler zirvesinde alınacak kararları etkileyecek şekilde, Türkiye’ye karşı yaptırım uygulanması çağrısı yapıldı.
AB, Borrell'in anlayışına göre, 'gücünün yettiği'ne efelenecek, yetmediğini sinesine çekecek. Ancak yanıldığı bir konu var. Türkiye o kadar kolay bir lokma değil. Şu an sadece köprünün yıkılmasını bekliyor. Eğer ilişkiler koparsa Türkiye, AB için daha tehlikeli bir rakip olabilir. O halde AB'nin artık Türkiye'yi 'ötekileştiren' ikiyüzlü tavrını gözden geçirmesi lazım.
Gelecek hafta yapılacak AB zirvesinde önemli gündem konularından biri Doğu Akdeniz ve Türkiye olacak. 24-25 Eylül’de Brüksel’de yapılacak devlet ve hükûmet başkanları zirvesi öncesinde 21 Eylül’de aynı şehirde AB Dışişleri Bakanları Konseyi toplanacak. Bu toplantılardan, Doğu Akdeniz politikası nedeniyle Türkiye’ye ağır yaptırım kararları çıkması için çalışan çevrelerin kulis faaliyetleri sürüyor.
AB’nin Suriye krizi, mülteciler, terör örgütleri ile ilişkileri konuları, son aylarda ise Doğu Akdeniz konusunda takındığı tavır, hakkaniyet, adil paylaşım, demokrasi gibi ilkelerin zaman açısından konjonktürel, mekân açısından da Avrupa ile sınırlı.
Doğu Akdeniz'de kıyısı olmayan Fransa, bu denizdeki en uzun kıyıya sahip ülke olan Türkiye karşısında "AB'nin jandarması" rolüne soyunuyor. Silah satma amacıyla Yunanistan'ı kendi "kifayetsiz muhteris" kıvamındaki hamlelerine alet ediyor.
Doğu Akdeniz'deki gerginliğin öncekilerden en önemli farkı, daha önce genellikle gerilimin düşürülmesi rolünü üstlenen üçüncü tarafların Yunanistan lehine harekete geçmeleri ve konuyu Türkiye üzerinde bir baskı aracı olarak kullanma istekleridir.
Tablo Macron'un Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Afrika'dan NATO'ya kadar birçok alanda sonuçsuz çırpınışlara savrulduğunu gösteriyor. Bunun en tehlikeli boyutu bu bölgelerde oluşturacağı istikrarsızlıktır. Tam da bu yüzden Almanya, İspanya ve İtalya Doğu Akdeniz'de Yunanistan-Fransız ekseninin dengelenmesine yönelik bir tavır içinde. NATO'nun Türkiye ile Yunanistan arasında olası bir çatışmayı engellemek için devreye girmesi ve ABD Afrika Komutanlığının Tunus'ta gerçekleştirdiği askeri faaliyetler de Fransa'nın NATO'yu istikrarsızlaştırıcı hamlelerinden bağımsız okunamaz.