Barış Pınarı nın Almanya Cephesi

Barış Pınarı’nın Almanya Cephesi

Sorumsuz açıklamaları yapan Mützenich ile aynı partiye mensup eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in geçen hafta bir televizyon programında, Kürtlerle PKK’yı birbirinden ayıran, PKK’nın bir terör örgütü olduğunun altını çizen ve Suriye sorununun özellikle mülteci ayağında Almanya’nın sorumluluğunun altını çizen açıklamaları sorumlu siyasete örnek gösterilebilir. Ama Almanya’da Türkiye konusunda sorumlu ve tutarlı politikaları öne çıkaran siyasetçilerin artması gerekiyor. Ancak bu şekilde Almanya’nın Türkiye politikası PKK lobisinin ipoteğinden kurtulup rasyonel bir çizgiye gelebilir.

Devamı

Kitapta PKK’nın ilgili ülkedeki tarihi, STK yapılanması, finans kaynakları, mi­litan devşirme yöntemleri, medya yapılanması, kriminal faaliyetleri, ilgili ül­kede diğer lobi kuruluşları veya Türkiye karşıtı gruplarla olan ilişkileri ve ilgili ülkenin örgüte yönelik siyaseti ele alınmaktadır. Her bir ülkeye dair sonuç bölümünde de ilgili ülkeye ve Türkiye’ye PKK ile mücadelede ne gibi ön­lemler alabileceği hususunda somut politika önerilerinde bulunu lmaktadır.

Avrupa Parlamentosu’ndaki “Avrupa-Merkezci”, yani “her şeyin en doğrusunu biz Avrupalılar biliriz” diyen egoistler Türkiye’ye, “hem seni üye yapmaya niyetimiz yok hem de eleştirmeye devam edeceğiz” demek mi istiyorlar?

NATO üyesi Türkiye’nin PKK ve FETÖ terör örgütleri karşısındaki mücadelesine bu örgüt çatısı altındaki müttefiklerinin nasıl tepki verdiğine baktığımızda ise, AB çatısı altındakine benzer dayanışmayı kesinlikle göremiyoruz. Başta ABD, Almanya ve Fransa olmak üzere NATO’nun birçok üyesi, güvenlik ortaklığının gereğini yerine getirmek yerine bu örgütlere doğrudan ya da dolaylı destek veriyorlar.

“Avrupa Birliği’ndeki Fay Hatları: Brexit, Popülizm, Mülteciler ve Ayrılıklar” başlıklı özel sayıda, alanında uzman yazarların yazdığı çarpıcı yazılar yer alıyor.

Avrupa Konseyinin Skandal Kararı

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin seçimlerin ertelenmesine yönelik yaptığı çağrı...

Devamı
Avrupa Konseyinin Skandal Kararı
Perspektif Almanya da PKK Tehdidi

Perspektif: Almanya’da PKK Tehdidi

PKK, Almanya’daki Türklere yönelik saldırılarıyla neyi hedefliyor? PKK, Almanya için bir tehdit midir? Almanya’nın PKK siyasetinin dinamikleri nelerdir?

Devamı

Alman siyasetinin bugünlerde Afrin operasyonuna karşı sert duruşunun en az iki temel sebebi var. Bunlardan birincisi Almanya’da terör yandaşlarının şiddet içerikli saldırılarını Alman kurum ve kuruluşlarına yönlendirmesi ikincisi ise Türkiye’nin yakın coğrafyasında bölgesel oyun kurucu güç konumuna gelmesi ve kendine daha geniş nüfuz alanı sağlamasıdır.

Ağustos 2016’da başlayan Fırat Kalkanı Harekâtı ile birlikte Türkiye’nin terörle mücadelesinde yeni bir aşamaya geçtiği biliniyor. Bu yeni dönemin temel özelliği, terörün yurt dışındaki tüm kaynaklarının kurutulması için gerekli olan bütün risklerin alınmasına dayanıyor.

Avrupa siyaseti iyice çıkmaz sokağa girdi. Siyasetin sağ cenahında yer alan siyasi aktör ve partiler önemli bir kısmı kendi vatandaşları olan Avrupa'da yaşayan Türklere taktı kafayı. Sol cenah ise PKK'nın hamiliğini üstlenmiş durumda.

Almanya'da yapılan seçimlerden sonra Türk Alman ilişkilerinde bir hasar kontrol moduna geçilmesi gerektiğini ve bu çerçevede Almanya'nın Türkiye politikasının rasyonelleşmesi için ilk adımı Türkiye'nin atması..

İlişkilerin normalleşmesi beklentisi sadece Türkiye'nin beklentisi değil. Türkiye'ye karşı tutumlarıyla Avrupa'da başı çeken Almanya da dahil olmak üzere Avrupa ülkeleri Türkiye ile yeni ve sağlıklı bir ilişki zemini kurulması gerektiğinin farkındalar

Ankara, 2017 yılında da kendi halkının çıkarını önceleyen bağımsız dış politika konusunda taviz vermeyen tavrını sürdürdü. Bu tavrın ABD ve Avrupa ülkelerindeki bazı kesimlerde meydana getirdiği rahatsızlık sonucu Türkiye’ye yönelik saldırıların artması da, Batı ile artık egemenliğe karşılıklı saygı temelli bir ilişki geliştirmek isteyen AK Parti hükûmetinin kararlılığını etkilemedi.

Bugün DEAŞ'la mücadele ya da Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak adına PKK'nın faaliyetlerine göz yuman yahut doğrudan PKK'yı silahlandıranların, yarın radikal sol terörün hedefi haline geldiklerine şahit olacağız.