Kıbrıs’ta Çözümün Yolu İki Devletten Geçiyor

Kıbrıs Adası'ndaki yarım asırlık meselenin çözümü artık federasyondan değil, egemen eşitliğe dayalı iki müstakil devletin kabulünden geçiyor.

Devamı
Kıbrıs ta Çözümün Yolu İki Devletten Geçiyor
KKTC nin Yeniden İnşasının Simgesi

KKTC’nin Yeniden İnşasının Simgesi

Erdoğan'ın KKTC Meclisi'ndeki açıkladığı müjdeler (külliye ve parlamento binası) kararlılığın sembolleridir. Kıbrıs Türk devletinin simgesel olarak inşasıdır.

Devamı

Kaleme alınan rapor ve buna bağlı karar tasarısı baştan sona Türkiye karşıtlığı üzerine hazırlanmıştır. Zira tartışmalı raporda ön plana çıkarılan hususlar ve yapılan eleştiriler bunu destekler niteliktedir.

Rum-Yunan ikilisi federasyon putunu terk etmedikçe, Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğün devam edeceğini söyleyebiliriz.

Önemli olan bu müzakerelerden çözüm çıkıp çıkmaması değil. Önemli olan konunun yeni bir boyuta taşınmış olmasıdır.

Yunanistan ve GKRY'nin, sırtlarını AB ve ABD'ye yaslayarak Türkiye'ye baskı yapmaya çalışmak yerine başta Kıbrıs sorunu olmak üzere bölgedeki sorunların çözümü konusunda Ankara ile işbirliği yapmaya yönelmelerinin kendi çıkarları için en doğru yol olduğunu görmeleri gerekiyor.

Türkiye’nin AB Üyeliği Yakın Zamanda Mümkün mü?

Bir süredir yaşanan olumsuz gelişmeler sebebiyle kopma noktasına gelen Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde son aylarda olumlu bir hava yakalandı.

Devamı
Türkiye nin AB Üyeliği Yakın Zamanda Mümkün mü
Yunanistan ile GKRY nin Doğu Akdeniz'deki Hesapları Başarısızlığa Mahkum

Yunanistan ile GKRY’nin Doğu Akdeniz'deki Hesapları Başarısızlığa Mahkum

Türkiye ve Libya arasında deniz yetki alanlarına ilişkin imzalanan mutabakata benzer bir anlaşmanın Türkiye ve Mısır arasında da yapılması, Rum-Yunan ortaklığının Doğu Akdeniz’deki iddialarını hukuken bir kez daha akamete uğratacaktır.

Devamı

Türkiye'nin 2000'li yılların başında aldığı risklere ve cesur adımlara rağmen, Türkiye-AB ilişkilerinde dışlanan ve cezalandırılan Türkiye ve Kıbrıslı Türkler olmuştur

Türkiye ve Yunanistan arasında Ege ve Doğu Akdeniz’de uzun zamandan beri devam sorunlara gerçekçi çözümler bulunması için, Yunanistan’ın sadece kendi çıkarlarını önceleyen haksız tutumundan vazgeçmesi gerekiyor.

Kapalı Maraş’ın yeniden açılması evvela adadaki çözümsüzlüğe ve Rum-Yunan tarafının Doğu Akdeniz’deki tek taraflı kazanç sağlamaya yönelik girişimlerine somut bir tepki olarak değerlendirilmelidir.

Kendisini Avrupa’nın siyasi ve askerî lideri (ve muhtemelen zamanın Napolyon’u) zanneden Macron’un maceracı Libya politikasını seyretmekle meşgul diğer Avrupa ülkeleri. İçlerinden “Rusya’yı kapımıza kadar getirdi ama vardır bir bildiği” ya da “gayri-meşru, isyancı Hafter’i destekliyor ama Avrupa’nın çıkarları için gerekliyse olsun” diyorlardır belki ama büyük ümitler bağlanan Macron’u başarıya ihtiyacı olduğu için desteklemek zorunda hissediyorlar. Zira Macron’un başarısızlığı Fransa’nın aşırı sağcı Le Pen’in eline düşmesi ve bu da AB’nin sonu anlamına gelecektir.

Güvenlik Uzmanı Aslan, 'Türkiye'nin Libya ile yapmış olduğu anlaşma ve Oruç Reis'in bölgedeki faaliyetleri ile simgeleşen bu gelişimler aslında Yunanistan'ın ütopik siyasi emellerinin önüne set çekilmesi anlamına geliyor.' dedi.

Merkel'in olumlu girişimi tüm AB başkentlerinde desteklenmeli. Doğu Akdeniz'deki gerilime kısa bir mola verildi.

Doğu Akdeniz giderek dış politika gündemimizin merkezine yerleşiyor. Ankara, KKTC'nin haklarını korumak amacıyla sadece Kıbrıs çevresinde donanmasını bulundurmuyor. İnsansız hava araçlarını Geçitkale'de konuşlandırdı, deniz üssü kurulmasından da bahsediliyor..

Akdeniz’deki son gelişmeler 'enerji oyunu' çerçevesinde değerlendirilebilir mi? Türkiye’yi dışlayarak enerji kaynaklarının pazarlanması mümkün mü? Doğu Akdeniz’de bulunan gazın East-Med Boru Hattı ile Avrupa’ya taşınma ihtimali nedir? AB’nin Doğu Akdeniz’deki jeopolitik oyunda tutumu nedir? AB/Avrupalılar Doğu Akdeniz’de nasıl bir tutum takınmalı?

Avrupa’nın, enerji konusunda Rusya’ya olan bağımlılığını azaltacak doğalgaz potansiyeline sahip olan Doğu Akdeniz’e yönelik politikasına baktığımızda GKRY ve Yunanistan’ın hukuksuz adımlarını cesaretlendirecek bir tavır görürüz.

Bulgaristan’ın Avrupa Birliği dönem başkanı olması dolayısıyla Varna’da gerçekleştirilen Türkiye-AB zirvesi, her iki taraf açısından da önemli bir gelişmeye işaret ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkışı ile Türkiye’nin, vize muafiyeti görüşmelerinde AB tarafından sergilenen yaklaşımdan ciddi anlamda rahatsız olduğu ve aldatılmak istemediği dile getirilmiş oldu.

Başbakan Erdoğan'ın Yunan meslektaşı Papandreu'ya yazdığı mektup iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açmayı hedefliyor. Erdoğan mektubunda iki ülke arasındaki sorunların samimiyetle ele alınması ve çözüm yönünde ortak irade geliştirilmesi teklifini sunuyor. Bu girişim, Türkiye'nin komşularla sıfır problem ve maksimum işbirliği hedefleriyle uyum içinde.

Türkiye'nin yoğun gündemi arasında Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, geçtiğimiz hafta Türkiye'ye gelerek bir dizi üst düzey görüşme gerçekleştirdi. Kıbrıs sorunu, AB ile ilişkileri yavaşlatan, Türkiye-NATO-AB ilişkilerini geren nitelikleriyle Türk dış politikasının öncelikleri arasında yerini korumakta. Bu sorun aynı zamanda Türkiye'nin bölgesinde geliştirdiği sivil / ekonomik güç imajına zarar veriyor. Öte yandan sorunla en fazla yüzleşenler, doğrudan sonuçlarına maruz kalanlar ise Kuzey Kıbrıs Türk toplumu.