Trump Tarihi Yanıltabilir mi?

3 Kasım başkanlık seçimine yaklaşırken seçimlerde oy verme oranının tarihi seviyelerde olması bekleniyor. Bazı tahminlere göre 150 milyon civarında oy kullanılması bekleniyor ki yüzde 65 oy kullanma oranına tekabül eden bu rakam 3 Kasım'ı katılımın en yüksek olduğu seçimlerden biri yapar. 1980'lerden beri seçime katılma oranının yüzde 49 ila yüzde 57 arasında değiştiği göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki seçimlerde katılımın modern zamanların rekorunu kırması muhtemel. Seçimlere ilginin bu kadar yüksek olmasının en önemli nedenleri arasında koronavirüs (Covid-19), toplumsal kutuplaşma, ırkçılık karşıtı protestolar ve ekonomik resesyon gibi konular bulunuyor.

Devamı
Trump Tarihi Yanıltabilir mi
Amerikan Başkanını Koronavirüs mü Belirleyecek

Amerikan Başkanını Koronavirüs mü Belirleyecek?

Başından beri koronavirüsün (Covid-19) siyasi maliyetini önceleyerek salgını küçümseyen bir retorik kullanan Başkan Trump da ekonominin normale dönememesinden zarar görmeye devam ediyor. Dahası hem kendisi hem de yakın çalıştığı Beyaz Saray personelinden birçok önemli isme koronavirüs teşhisi koyulmasının oluşturduğu zaaf ve acziyet görüntüsü de Trump'ı çok rahatsız ediyor.

Devamı

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, ABD başkan adayı Biden’ın Türkiye’yi hedef alan sözlerini değerlendirdi.

Kovid-19'a yakalanan Trump hızla iyileşip, 'virüsü yendim' havasıyla kampanyasına dönmeye çalışıyor. Yani Trump için artık Kovid-19 hem seçimin hem de sağlığının merkezine oturdu. 200 bini aşkın Amerikalının ölmesini umursamamakla suçlanan Trump bu hastalıktan kurtularak seçimlere girerse iddiasını sürdürür. "Ekonomiyi Trump toparlar" algısı Biden'ın en büyük dezavantajı. Son dört haftada Trump'dan fark yaratacak her şeyi beklemeliyiz. 3 Kasım sonrası ise Amerikan siyaseti için tam bir muamma. Benzeri görülmemiş bir belirsizlik. Ne demiş eskiler, yaşa ki göresin.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 50. sayısı çıktı.

ABD Seçimleri ve Dijital Müdahale Tartışmaları

Kitle iletişim araçları tarihin her döneminde "gündem oluşturma" (agenda setting) açısından önemli bir etkiye sahip olmuştur. İktidar ya da muhalefetin bütün bileşenleri bu anlamda ya medyayı kontrol etmek istemişler ya da medya sahipleri ile iyi ilişkiler geliştirmişlerdir. Geleneksel medyanın tek yönlü bilgi akışı ve içeriğin filtrelenmesi sürecindeki formel bürokrasi bu anlamda iktidarı kullanmak isteyen aktörlerin işlerini de kolaylaştırmıştır. Nitekim medyaya sahip olan aktörler içeriği diledikleri biçimde üretmekte ve kendi pozisyonlarının savunuculuğunu sahip olduğu araçlar ile tahkim etmektedirler.

Devamı
ABD Seçimleri ve Dijital Müdahale Tartışmaları
ABD Başkanlık Seçimlerinde Anayasa Mahkemesi Savaşı

ABD Başkanlık Seçimlerinde Anayasa Mahkemesi Savaşı

3 Kasım 2020 başkanlık seçimleri ABD tarihinin belki de en olağanüstü seçimi olmaya namzet. İşsizlik ve ekonomik büyüme rakamlarının çok iyi olduğu bir dönemde gelen koronavirüs (Covid-19) krizinin son derece kötü yönetilmesiyle birlikte seçim dengeleri de bir anda değişti.

Devamı

Pelosi'nin Trump ile polemiğinde 'Erdoğan ve Türkiye'yi' Çin ve Kuzey Kore'nin totaliter rejimiyle, Kaşıkçı'yı testere ile kesen Suudi Arabistan yönetimiyle birlikte anması küstahlığın yeni bir aşaması. Aslında Pelosi, Biden'ın 'darbeyle değil, muhalefete destek vererek Erdoğan'ı devireceğiz' hezeyanı ile aynı dalga boyunda.

Pelosi'nin liderliğini yaptığı ABD Temsilciler Meclisi’nin son yıllarda Türkiye’nin güvenliğine ve ekonomisine yönelttiği saldırganlığı meşrulaştırma çabasını da unutmamak gerekir.

ABD, tarihi önemde bir başkanlık seçimine gidiyor 3 Kasım'a altı hafta kala farklı sansasyonel iddia ve polemikler öne çıkıyor. Başkan Trump'ın Koronavirüs'ün bulaşıcılığı ve maske hakkında söylediklerinden askerlerle ilgili sözlerine ve taciz iddialarına kadar çok şey tartışılıyor. Anketler salıncak eyaletlerde dahi Biden'ı önde gösterse bile Trump arayı kapatıyor.

Biz Türkiye'de kurgulanmış seçimlere alıştık. Biden bile bunu açıkça ifade etti. Muhalefeti birleştirip Erdoğan'ı devirmek istediklerini kulaklarımızla duyduk. Ama görüyoruz ki, stratejik oy kullanmaya dayalı hesaplamalar sadece Türkiye'ye has değil. Biden ve destekçileri Amerika'daki seçimleri de şablonlar üzerinden düşünerek hareket ediyor.

ABD’de Biden gibi düşünenlerin sayısı arttı ve Türkiye konusunda bazı çıkışlarına rağmen genel olarak Demokratlara ve hatta kendi partisine göre çok daha rasyonel bir çizgisi olan Trump’ın bu Türkiye karşıtlarının iki ülke ilişkileri açısından yıkıcı politikalarının önünü kesme ihtimali giderek azalıyor.

Muhalefetin kendisine sorması gereken soru şudur: Erdoğan’ı devirmek için genelde Batı özel de ise Biden niçin kendilerini tercih edilebilir buluyor? Ne tür bir muhalefet söylemi geliştirdiler ki onları kullanışlı görüyorlar?

Tartışılan cümleler, dış politikadan habersiz bir başkan adayının acemi, sakil ifadeleri değil. Obama yönetiminde başkan yardımcılığı yapmış bir ismin 'iyi düşünülmüş, somut ve net Türkiye politikası beyanı.'

Dikkat edin Biden sadece bir Amerikan başkanı adayı değil. Obama döneminde de başkan yardımcılığı yapmış bir isim. Obama döneminde Türkiye'ye karşı yürütülen bütün operasyonların içindeydi. Suriye'de Türkiye'yi yalnızlaştırma politikaları da PKK ve FETÖ'ye destek verilmesi de hep o dönemde başladı. Obama-Biden ikilisi Türkiye'yi hedefe koymuştu. Darbe ile dahi deviremediler. Şimdi ders almış. Başka yöntemler deneyecekmiş. Ülkedeki elemanlarını devreye sokacakmış.

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, ABD’de gerçekleşecek seçimlerin ertelenme ihtimali üzerine değerlendirilmelerde bulundu.

Amerikan başkanlık seçiminin dünya tarihi açısından kritik sonuçları olabilir. Trump veya Biden'ın seçimden galip çıkması Amerika'nın dünya siyasetindeki tutumunu belirleyecek. Sadece Amerikan toplumu için tüm diğer ülkeler için merak konusu.

Bella Hadid'in sosyal medyada paylaştığı babasının “Filistin” yazan pasaportunun sansüre uğratılarak kaldırılması sosyal medya şirketlerine yön veren ideolojik yaklaşımın görünenin aksine çok daha geniş bir düzlemde uygulamada olduğuna işaret ediyor.

Amerika'nın dünyaya olan ilgisizliği çoğunlukla Trump'la ilişkilendiriliyor. Bu mantığa göre, Trump dış politikaya ilgisiz bir popülist olduğu için Amerika'nın tutarlı bir stratejik planlaması bulunmuyor. Gerekli gereksiz herkesle sert diplomatik kavgalara girişiyor. Sonra pek bir sonuç da almadan bunların üstünü kapatıp geçiyor. Takipçilik özelliği olmadığı artık sır değil.

SETA Washington Koordinatörü Üstün, "Demokratlar arasında sağlık sigortası meselesi çok gündemde ve ayrıca 2020 Kasım seçimlerinde Trump'ı zorlayan meselelerden birisi olacak." dedi.