Gezi Parkı eylemleri sırasında, hükûmet karşıtı çevreler eylemlere katılan genç kuşağa “orantısız” güzellemeler yaptılar. “Pırıltılı zekâ örnekleri sergileyen bir kuşak” olarak tanımladıkları bu kesimlerin onlara göre en belirgin özelliği, “sosyal medya”yı çok iyi kullanan gençler olmalarıydı.
Devamı
Türkiye son 15 yılda gerçekleştirdiği diplomatik başarılarla kendi kaderini kendi tayin eden bir ülke haline geldi. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı ise bunun en güçlü örnekleri oldu
Devamı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerin açık karşıtlık halini aldığı son değerlendirmelerde, tedrici biçimde gerçekliğin yerini kurgular alırken, değerlendirmelerin objektifliği sorgulanır oldu.
SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nurullah Gür de Anayasa kitapçığı fırlatma vakasının, Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birinin fitilini ateşlediğini belirterek..
Kuruluşundan Bugüne AK Parti: Dış Politika, Erdoğan liderliğindeki AK Parti’nin dış politikasıyla ilgili kaynak niteliğinde bir çalışmadır. Kitapta dönemin dış politikasına dair teorik bir çerçeve sunulmakta ve Türkiye’nin küresel ve bölgesel güçlerle ilişkisi ele alınmaktadır.
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Altun, "CHP, Erdoğan karşıtlığını adeta bir kimlik haline getirdi. 'Devletin baskıcı aygıta dönüştüğünü ve Erdoğan'ın baskıcı olduğunu' söylemeye devam etti. Sokak siyasetine bağlı arayışlar sürdü." dedi.
Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekâtı öncesinde ve devamında yürüttüğü iletişim stratejisi..
Devamı
İran'daki olaylar toplumsal değil siyasaldır. Yani hükumet değişebilir ama rejim değişmez..
Devamı
Kapısında beklediğiniz peygamberin mescidiyse eğer, teslim olmazsınız. Fahreddin Paşa tarihe bunu yazmıştır..
Bu cilt AK Parti'nin iktidarı boyunca toplumsal alanda uygulamaya koyduğu politikaların genel bir değerlendirmesini yapmaktadır. Medya ve siyaset, din ve devlet ilişkileri, eğitim ve göç politikaları, toplumsal güç merkezlerinin yeniden inşası gibi başlıklar ele alınan konulardan bazılarıdır. Kitap, kapsamındaki konularda bütünlüklü bir çerçeve sunarak AK Parti dönemindeki “eşitlenme ve çeşitlenme”yi analiz etmek noktasında iddialıdır.
Türkiye artık parmak şaklatarak dizayn edilecek ya da iktidarın değişeceği bir ülke değil. Daha önce oldu hala deneniyor.
15 Temmuz'dan itibaren yaşanan sistemik dönüşüm, "yerli ve milli" söyleminin etrafında oluşan ittifak ya da hizalanmalar Türkiye'de siyaseti yeni bir düzleme taşıdı.
ABD’de devam eden Zarrab Davası hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, 17-25 Aralık yargı darbesinin ABD’ye taşınmış şeklidir. Her iki davanın taşeronu FETÖ’dür. Zarrab Davası’nın geldiği sürece bakıldığında, 17-25 Aralık öncesinde ve sürecinde Türkiye’de medya üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılan hususların tümü aynen ABD’de tekrarlanmaktadır.
Zarrab dosyası gibi kirli propaganda aletleri de, ekonomik operasyonlar da, Norveç'teki NATO tatbikatında olduğu gibi tahrik edici hamleler de geldi ve gelmeye devam edecek.
Yöneticiye her şartta itaatı emreden apolitik Selefiliğin İsrail ile birlikte savaşmayı meşrulaştırması bizi şaşırtmamalı. Aynı kafa, "ılımlı İslam" kodlu seküler Arap milliyetçiliğini de aynı kolaylıkla meşrulaştırabilir.
SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Altun, "CHP'nin 2019'a giderken elinde irtica söylemi dışında aparatı kalmadı. Kılıçdaroğlu partisinin başına geçerken Baykal'ın uyguladığı bu siyaseti terk edeceğini söylemişti. Şimdi buna geri döndü." dedi.
Batı, sosyal medya ile ilgili doğrudan kendisini ilgilendiren konularda önlem almaya başlasa da, göreceksiniz Batı dışı toplumlar için yine ikiyüzlülüğünü sürdürecek. Çifte bir standart geliştirerek kendisi için uygun gördüğünü ötekisi için görmemeye devam edecek.
Tüm dünya sosyal medyanın demokrasiye bir tehdit olduğunu tartışıyor. Çünkü sosyal medya hiçbir zaman güvenilir ve doğru bilgi üretemedi. Manipülasyon, asparagas, küfür ve hakaret sosyal medyanın denetimsizliğinde aldı başını gitti.
AK Parti’nin kurulduğu dönemde siyasette bir meşruiyet krizi vardı. Merkez sağ ve mevcut sistem iflas etmişti. Yani siyasetin güçlü bir merkezi bulunmamaktaydı. Tekrar eden ve giderek derinleşen ekonomik kriz, geleceğe yönelik toplumsal özgüveni parçalamıştı. Siyasetin krizi ekonomik krizle birleşince, toplum yeni olanı denemek için risk almaya hazırdı. Çünkü zaten kaybedeceğini kaybettiği için daha kötüsü olmazdı.
Mesele sadece gerçeklerin ve ihtiyaçların dayattığı pragmatizm değil. Aynı zamanda gerekirse Türkiye'nin menfaatleri çerçevesinde direnebilme iradesi.