27 Mayıs, Kılıçdaroğlu’nun Siyaset Dili ve CHP Elitlerinin Zihin Haritası

Oldukça uzun bir zamandır CHP Genel Başkanlık makamının başvurduğu tehditkâr, mütecaviz, ayrıştırıcı ve marjinalleştirici nefret kodları üzerinden kurgulanan siyaset dili ve öğretmenlerden yargı mensuplarına ve bürokratlara; işçi, esnaf ve çiftçilerden sanatçılara uzanan çok geniş bir spektrumda toplumun 'kendisi' dışındaki kesimlerine yönelik işlettiği marjinal siyaset yaklaşımını oturtmaya çalıştığımız yer, karşımıza bir 'zihin haritası' sorununu çıkarıyor.

Devamı
27 Mayıs Kılıçdaroğlu nun Siyaset Dili ve CHP Elitlerinin Zihin

CHP-HDP ittifakı Türkiye'yi nereye götürmek istiyor? Bu ittifakın geleceği var mıdır? Bu ittifak, CHP'nin 2023 seçimlerini kazanması için yeterli midir? İYİ Parti ile ittifak yapan CHP, HDP ile de ittifak yaparsa iktidar olma ihtimalini artırır mı?

Türkiye gibi bir ülkede darbe ihtimali hiçbir zaman ortadan kalkmaz. Çünkü demokrasiden hazzetmeyen ve oligarşik bir siyasi düzen arzulayan aktörler varlığını korumaktadır.

Darbeciler, erken ya da zamanında yapılmasından bağımsız olarak, demokratik seçimlerden nefret ederler. Çünkü her darbenin ardından yapılan ilk seçimlerde, millet darbecilere sandıkta dersini vermiştir.

27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a Türk Yargısının Demokrasiyle İmtihanı

Oluşturduğu hasarların etkilerini halen yaşadığımız 12 Eylül Darbesi'nin üzerinden kırk yıl geçti. Maalesef 12 Eylül demokrasiye hukuk dışı müdahale anlamında ne ilk ne de son teşebbüs oldu.

Devamı
27 Mayıs tan 15 Temmuz a Türk Yargısının Demokrasiyle İmtihanı
27 Mayıs Darbesini Anlamak ve Anmak

27 Mayıs Darbesini Anlamak ve Anmak

Ancak şu da bir vaka ki bir kere darbe musibeti yaşayan ülkeler bu musibetten kolay kolay kurtulamıyor. Darbeler sivil siyasi kurumların yerleşmesini, siyasetin normal seyretmesini engelliyor ve bu yönüyle kendisinden sonra gelecek darbelerin de önünü açıyor, kronik bir probleme dönüşüyor.

Devamı

27 Mayıs 1960 bu ülkenin kara bir lekesi, Cumhuriyet tarihimizin ilk darbesidir. Yaşattığı acılar ve katlettiği seçilmişler acı bir anı olarak zihnimizde duruyor.

Eski Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idamıyla sonuçlanan 27 Mayıs 1960 darbesi, Türk demokrasi tarihine “kara bir leke” olarak geçti. Dr. Ramazan Akkır, Kriter Dergisi için kaleme aldığı yazısında CHP'nin 27 Mayıs Darbesi'nde aktif rol oynadığına dikkat çekti.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, 27 Mayıs darbesinin Türk siyasi tarihindeki yeri ve etkileri konusunda değerlendirmelerde bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, 27 Mayıs darbesi ve ardından gerçekleşen idamların Türk siyasetine etkisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye kendi yolunu çizecek bir iradeye sahiptir. İşte bu yüzden 27 Mayıs'ı anmanın hüznü, 15 Temmuz gecesinin zaferini kutlamanın onuruyla birleşiyor.

Muharrem İnce’nin CHP genel başkanlığını isteme gerekçesi salt o koltuğa oturarak CHP’yi yönetmek değil de ülkeyi yönetmek ise bunun yolunun CHP’den geçmesinin çok zor olduğunu tarihi gerçekler göstermektedir. Bu yüzden İnce’nin CHP koltuğuna oturma konusunda ısrar etmek yerine ikinci bir yol arayışına girmesi daha rasyonel gibi görünmektedir.

Geçtiğimiz çarşamba günü 12 Eylül askerî cunta darbesinin 38. yıl dönümüydü. İngiliz yayın kuruluşu BBC, 2011 yılında Bilgi Edinme Yasası kapsamında yapılan bir başvuru üzerine, gizliliği kaldırılan 12 Eylül cunta darbesine ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerini, üç günlük bir yazı dizisi ile yayınladı.

27 Mayıs Darbesi'nin yıldönümünden geçiyoruz. Türkiye'nin askeri darbeler serisinin ilk halkasını, bu kötü alışkanlığı oluşturan uğursuz hadise, yıllar önce bu günlerde yaşandı.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin seçimlerin ertelenmesine yönelik yaptığı çağrı...

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, 27 Mayıs darbesinin 56. yılı çerçevesinde değerlendirmelerde bulundu.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, siyasetin gündelik çıkarlarla çok farklı yerlere savrulabileceğini ve 27 Mayıs Darbesi'ne ilişkin günümüzde yapılan siyasetin bu darbenin yansımalarını ortaya koyduğunu belirtti.

Bugün benzer şekilde siyaset kurumunu itibarsızlaştırarak, sandık dışı ve anti-demokratik yöntemlerle siyaseti dizayn etme çabasını "demokratikleşme adımı" olarak nitelendirmek, yeni bir yanılsama olarak karşımıza çıkmaktadır.