30 üyeli NATO'nun en önemli üyelerinden birisi olarak Türkiye'nin, güvenlik çıkarlarına aykırı konumda olan ülkelerden mevcut politikalarını değiştirmek istemesi kadar makul bir durum yok.
Devamı
Bir süre önce, Türkiye'nin NATO üyeliği sorgulanmaya başlanmıştı. Türkiye'nin NATO'dan çıkarılmasının teknik olarak mümkün olup olmadığı Avrupa başkentlerinde, FETÖ ve PKK mensuplarının da katıldığı panel ve çalıştaylarda sürekli seslendirildi.
Devamı
Türkiye terörle mücadelesini her geçen gün güçlenerek devam ettiriyor ve bunu sürdürmekte kararlı. Bazı 'dost' ve 'müttefik' ülkelerin terör örgütüne verdiği dolaylı ve doğrudan desteği ise unutmuyor, not ediyor ve zamanı geldiğinde hatırlatıp bedelini de ödetecektir.
Bu analiz BM’nin uluslararası barış ve güvenliği korumaya dönük sisteminin ana hatlarını, günümüze kadar ne tür reformlara tabi tutulmaya çalışıldığını ve daha etkin bir sistemin kurulmasına yönelik önerileri ele almaktadır
Bütün iyimser havaya ve Rusya’nın savaşta ağır kayıplar vermesine rağmen mevcut manzara, Ukrayna’nın savaşı kazanmasının zor olduğunu, Rusya’nın hedeflerinden ise mevcut durum dikkate alındığında, kolay kolay vazgeçmeyeceğini ve maliyetlere katlanarak savaşı sürdürmeye niyetli olduğunu gösteriyor
Insight Turkey Editörü Muhittin Ataman, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin üstlendiği arabulucu rolü üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Savaşın asıl taraflarının Moskova ve Kiev olduğunu ve savaşın Rusya için olduğu kadar Ukrayna için de giderek daha yıpratıcı olduğu unutulmamalı. Son iki ayda 14 milyon Ukraynalı yerinden edilirken en az üç bin sivil de öldürüldü. Savaşın Ukrayna alt yapısına verdiği zararı onarmak yıllar sürecek bir yeniden yapılanmayı gerektiriyor.
Devamı
Bu analizde Finlandiya ve İsveç’in muhtemel NATO üyelikleri ve üyeliklerinin muhtemel sonuçları ele alınmıştır
Devamı
Orta ve uzun vadede Avrupa'nın ekonomik-siyasi olarak iyice yıpranmaması için bu savaşın bitirilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul sürecinde ve Putin ile Zelenski'yi bir araya getirmede ısrar etmesi Avrupa başkentlerinin de lehine.
Bu analizde Batı’nın yeni arayışları çerçevesinde Batılı aktörlerin Türkiye ile iş birliği zemini oluşturma adına bir fırsat yakalayıp yakalayamayacakları incelenmektedir
Bu analiz Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın Avrupa’ya yansımalarını konu edinmektedir.
Ukrayna-Rusya savaşının başlamasının ardından Rusya’dan yüksek miktarlarda doğal gaz alan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri doğal gaz tedariki konusunda alternatif arayışına girdi. AB ülkelerinin bu arayışında Türkiye’nin jeostratejik konumu itibarıyla artan önemini SETA enerji araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir ile konuştuk.
Bu analizde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin Suriye’ye etkileri üç başlık altında ele alınmaktadır: (i) Bayraktar TB2 SİHA’lar başta olmak üzere savaşın askeri etkileri, (ii) Rusya’nın içerisinde bulunduğu ağır yaptırımlar ve tecrit siyaseti nedeniyle meydana gelen ekonomik etkiler, (iii) Batı’nın olası Rusya karşıtı siyasetini genişletme politikası, Türkiye’nin pozisyonu ve Suriye’deki çıkarları bakımından ortaya çıkan siyasi etkiler.
Ukrayna savaşının göstermiş olduğu kendi kendine yeterli tarım sektörünün gerekliliği gelecek dönemin en önemli trendleri arasında bulunuyor.
ABD, AB, NATO ve Rusya arasında da yeni dönemi belirleyecek bir uzlaşma gerekli. Uluslararası sistemin değişim dönemlerini en iyi okuyan ve buna göre politika geliştiren ülkelerden birisi olarak Türkiye bu uzlaşmaya ciddi katkılar verebilir. On yıllarca sürebilecek yeni soğuk savaş ortamına mahkûm olmamak için liderlerin öncülük yapma zamanı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinde gelinen noktayı ve muhtemel gelişmeleri değerlendirdi.
Rus işgaliyle başlayan Ukrayna savaşında Türkiye'nin devreye girmesiyle barış umutları arttı. Ancak sahadaki gelişmeler, provokasyonlar ve tarafların pozisyonlarını revize etmesi müzakerelerde kaydedilen ilerlemeleri çok kısa bir sürede olumlu veya olumsuz etkileme gücüne sahip.
Bütün insanlığın vicdanını sızlatan ağır savaş suçlarına hatta insanlığa karşı suçlara işaret eden bu eylemleri gerçekleştirenlerin ortaya çıkarılması ve yargılanması, Ukrayna ve Rusya arasında hatta Rusya ile uluslararası toplum arasındaki oluşmuş olan husumetin azaltılması için elzemdir.
Sosyal medyanın, dezenformasyonu kolaylaştırıcı rolüyle birlikte günümüzde gerçek ile kurgu arasındaki ayrım da önemini giderek yitirmektedir.