Türkiye Karşıtları Ve İstanbul Toplantısının Hikmeti

Bugün ABD ve İsrail, bölgede S. Arabistan, BAE ve Mısır'a güvenerek hareket ediyor. Fakat ABD ve İsrail'in bugün bölgemiz için savundukları politika bütün statükoların dağılmasını ve mevcut devletlerin birbiriyle kavgalı, küçük devletlere bölünmesini öngörüyor.

Devamı
Türkiye Karşıtları Ve İstanbul Toplantısının Hikmeti
Türkiye Ne Tarafa Düşer

Türkiye Ne Tarafa Düşer

Türkiye bu sefer onun bunun tarafında yer almak yerine kendi tarafını inşa ediyor. Tüm kavga gürültünün, tozun dumanın nedeni de bu!

Devamı

Almanya'yı büyük sorunlar bekliyor. Yükünü üstlendiği Avrupa'nın sorunları büyüdükçe saldırganlaşmaya devam edecek.

Almanya ve diğer AB ülkelerinin artık Türkiye’yi AB’ye üye olarak alma niyeti olmadan, alacakmış gibi yapıp içişlerine müdahale anlamına gelecek politikalardan uzaklaşması gerekiyor.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminin 23 Nisan'da yapılan ilk turunda beklenildiği gibi hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı ve en çok oyu alan Macron ile Le Pen ikinci tura kaldı.

Tüm bu karmaşanın içinde Türkiye gruplaşmaları iyi takip etmeli. Ve kendini bağlamaktan ziyade diğer ülkelerin birbiriyle kamplaşmalarını izlemeyi öncelik haline getirmelidir.

Değişen Paradigmalara Karşı Yükselen Türkiye

Geldiğimiz noktada küreselleşme paradigması dünya siyasetindeki karşılığını yitirmiş durumda. Ufukta küresel alanı şekillendirecek yeni bir tasavvur, liberal öğretinin yerini alacak yeni bir söylem de gözükmüyor.

Devamı
Değişen Paradigmalara Karşı Yükselen Türkiye
Halep Kıyameti

Halep Kıyameti

Halep bitiyor! Halep tükeniyor! Halep ölüyor! Bizimse yapabileceklerimiz sınırlı. Elimizden ne geliyorsa hepsini yapıyoruz ama yetmiyor.

Devamı

ABD’deki başkanlık seçimi döneminde, Washington'daki kurumların çatlakları arasından sızacak bilgilere ve önerilere kulak kesilmek gerekir.

NATO’nun Soğuk Savaş döneminde ‘öteki’ olarak gördüğü Rusya ile yeni bir gerilim yaşamak istemediği; bunun yerine küresel ve bölgesel terörizm meselelerine ağrılık vermek istediği görülmektedir.

Dikkat edin, şimdilerde PKK hiçbir referans çerçevesine ihtiyaç duymadan hareket ediyor. "Maliyet analizi" yapabilecek durumda değil çünkü.

1980'de Türkiye'nin gayri safi hasılası ABD'nin kırkta biriydi. 2012'de ise 19 katına düşmüş. 1980'de Almanya 11 kat büyüktü bizden, şimdi 5,5 katına düşmüş. Yani Türkiye artık 1980 Türkiye'si gibi davranamaz.

Erdoğan merkezli tartışmalar devam ede dursun; Ortadoğu alevler içinde, Avrupa’da ırkçılık yükseliyor, ABD’de Trump ırkçı vaatleriyle başkanlığa doğru yürüyor, PKK, DAİŞ gibi terör örgütleri masum insanları terörize ediyor, Akdeniz’den ölüm haberleri gelmeye devam ediyor…

1915 olaylarının Alman Parlamentosu tarafından soykırım olarak değerlendirilmesinin ardından Fahrettin Altun, alınan kararın Avrupa Birliği’nin dinamiklerine nasıl yansıyacağını yorumladı.

Burhanettin Duran, 1915 olaylarının Alman Parlamentosu tarafından soykırım olarak değerlendirilmesini yorumladı.

Alman Parlamentosu'nun bu kararı, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin "kültürel hınç" ve "dışlayıcı" tutumlarla Türkiye'ye baktığının bir göstergesi.

Burhanettin Duran, 1915 olaylarının Alman Parlamentosu tarafından soykırım olarak değerlendirilmesini yorumladı.

Bütün bu süreç, "mülteci krizi" başta olmak üzere ihtilaf içinde olunduğu düşünülen hususlarda Türkiye'yi köşeye sıkıştırma çabasının bir ürünü. Oysa bu hiç de rasyonel bir adım değil.

Söz konusu tasarının mülteci meselesi sonrası Türk-Alman ilişkilerinde oluşan yakınlaşmanın ardından gündeme getirilmesinin manidar olduğunu vurgulayan Enes Bayraklı, Türkiye ve Almanya arasındaki güven bunalımının artacağını belirtti.

Alman parlamentosuna getirilen karar tasarısının rasyonel bir zemininin olmadığı gayet açıktır. Burada bir kimlik siyaseti güdüldüğü ortadadır.

Batı başkentlerinde bir süredir yoğunlaşan Türkiye eleştirileri anlaşılıyor ki devam edecek. Nisanın gündemi de Ermeni Soykırımı iddiası olacak.