Amerika'da Şahinlerin İran Senaryoları

Washington'da bugünlerde dış politika üzerine en çok tartışılan hususların başında İran meselesi geliyor.

Devamı

ABD Seçimlerinde Dış Politika

2012 ABD Başkanlık seçimlerinin ana gündem maddesi ekonomi olacak ancak kamuoyu başkan adaylarının dış politika konularındaki pozisyonlarını da merak ediyor.

Devamı

Yeni dönemde ABD’nin Ortadoğu’da görünürlüğünün azalacağını öngörebiliriz. Obama yönetimi Ortadoğu’ya dışarıdan bir düzen empoze etme çabasının ABD’ye zarar getireceğinin farkında.

Amerika Birleşik Devletleri'nde son yılların en karmaşık ve tartışmalı kabine oluşturma süreçlerinden birinin sonucunda Başkan Obama tarafından Dışişleri Bakanlığı'na John Kerry, Savunma Bakanlığı'na ise Chuck Hagel aday olarak gösterildi.

Şimdiye kadar savaşın Amerika'nın çıkarlarına ve bölgenin geleceğine yaptığı olumlu bir etkiden bahsetmek oldukça zor.

Körfez, Suriye muhalefetindeki ayrımları körüklemek ve güçlü destek vermemek suretiyle Baas rejiminin ömrünün uzamasına vesile olmaktadır.

Bir Süper Gücün Suriye ile İmtihanı

ABD'nin Suriye politikasını konu alan analizler, Washington'ın karşılaşacağı riskler yerine Suriye probleminin uzamasının ona kazandıracakları üzerine odaklanmaya başladı.

Devamı
Bir Süper Gücün Suriye ile İmtihanı
Değişen Küresel Sistem ve Türk-Amerikan İlişkileri

Değişen Küresel Sistem ve Türk-Amerikan İlişkileri

Bu hafta gerçekleşecek Obama-Erdoğan görüşmesi, ikili ilişkilerin tarihindeki en önemli ve üst düzey görüşmeler arasındaki yerini alacak.

Devamı

İran'da siyasetin alanının giderek daralmasına ve otoriterleşmesine karşılık siyasetin dinamik yapısı ve sürprizleri önümüzdeki seçimlere heyecan katmaktadır.

Dini Liderin, Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyindeki temsilcisi olduğu dikkate alındığında Ruhani'nin reformcu bir aday olmaktan çok reformcuların taleplerini de dillendiren ve böylece onların desteğini almayı başarmış ve sistemle çatışmayacak birisi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Şimdiye kadar eylemsizlik ve müdahaleden uzak durma temelli oluşan Amerika'nın Suriye politikası, kimyasal silah kullanımı sonrasında daha çok isteksiz bir müdahalecilik ve zoraki bir tepkisellik arasında seyrediyor.

Bölgenin en önemli iki ülkesi olarak İran ile Türkiye arasında ciddi bir karşılıklı bağımlılık söz konusu. Bu iki ülke olmadan bölgesel istikrarın sağlanması mümkün değil.

Vietnam Savaşı hayalet ise Suriye konusunda kafa yoran Obama yönetimi için Irak savaşı bir cadılar bayramı etkisi yaratıyordu. Zira herkes bu savaşa nasıl gidildiğini en canlı haliyle hatırlıyordu.

IŞİD'in hem Irak'ta hem de Suriye'deki genişleme hikayesinde birbirine benzer süreçler yaşandı. Uluslararası toplumun kendi kendini doğrulayan kehaneti oldular.

IŞİD dediğimizde görünmeyen tarafı görünen tarafından daha derin olan bir örgütten bahsediyoruz. Tam olarak El-Kaide değil ama El-Kaide kaynaklarından besleniyor.

Ortadoğu siyaseti daha önce içerisine sokulmuş kategoriler dışında tekrar yazılmalı. Çünkü önce Irak işgali ardından da Arap Baharı diye isimlendirilen süreç Ortadoğu siyasetine dair basma kalıp analizleri yerle bir etti.

Türkiye ve Mısır, birbirlerine karşı izledikleri politikaların yanlış olduğu kanaatinde değil. Fakat her iki devlette de, bölgedeki sistemik gelişmeler dolayısıyla sınırlı da olsa bir tür ilişkinin kurulması gerektiği konusunda ortak kanaat var.

IŞİD'in Musul'u ele geçirmesi ve Bağdat'a doğru ilerlemesi Obama'nın Irak'tan çekilme politikasının iflas etmesi sinyalleri verince yönetim meseleye daha ciddi yaklaşma gereği duydu.

ABD dış politikasında mevcut uluslararası krizlerde kimin, neyi, ne sebeple ve neye hizmet için söylediği veya yaptığı henüz açık olmamakla birlikte ortaya çıkan karmaşanın belirli bir stratejinin parçası olmadığı belli gibi.

Zaman içerisinde hem Amerikan askerlerine Irak'ta muharip misyon verilmesi hem de Suriye'de stratejinin Esad'ın hedef alınarak genişletilmesi kaçınılmaz hale gelebilir ancak Obama'nın bu adımları atmaktan uzak duracağı neredeyse kesin diyebiliriz.

“Ne zaman AKP'ye yönelik eleştiriler çoğaltılsa hemen 'öyleyse süreç bitecek mi?' diye soruluyor. Hayır, kesinlikle barış sürecini bitirmekten söz etmiyorum. Ama açıkça belirtmek gerekiyor ki, AKP kesin bir şekilde partner olmaktan çıkmıştır.” Bu sözlerin sahibi HDP milletvekili Aysel Tuğluk. Tuğluk bir İnternet sitesine yazdığı yazıda bir yandan “barış süreci”nin bitmediğini ima ediyor. Diğer yandan müzakere sürecinin ana aktörünün devre dışı kaldığını iddia ediyor. Tuğluk'a göre bunun başlıca gerekçesi, AK Parti'nin “IŞİD kartı ile sürece karşı en büyük komployu kurmuş olması”.