Batı Medyasında Türkiye Karşıtlığının Ekonomik Kökenleri

Türkiye’nin siyasal alanda ABD ve AB ülkeleriyle gerilim yaşadığı süreçlerde, ekonominin Türkiye’ye karşı bir silah olarak kullanıldığı aşikar.

Devamı
Batı Medyasında Türkiye Karşıtlığının Ekonomik Kökenleri

BM, ilk kurulduğu günden itibaren kritik tüm konularda işlevsizleşmiş ve sadece bir tek konuda, Kore müdahalesi dışında, hep yanlışlıkla işlemiş bir örgüt.

SETA Araştırmacısı Dr. Özdemir, 'Obama Ortadoğu'da savaşlar bıraktı. İç savaşlar bıraktı. Bush'un Obama'ya bıraktığı şeyler Amerikan ordusunun Irak ve Afganistan'da varlığı iken, Obama'nın Trump'a bıraktığı şey iç savaşlar oldu.' dedi.

Türkiye'ye yönelik negatif bir kampanyanın bayraktarlığını yapan Almanya'nın ve diğer bazı Avrupa Birliği üyesi devletlerin bu ani politika değişikliğinin arkasında hangi nedenler yatıyor?

Türkiye Amerikan umursamazlığıyla erken bir dönemde çok sıcak gündem maddeleri üzerinden tanıştı. Suriye başta olmak üzere birçok konu Türkiye'nin Amerika'dan artık hiçbir beklentiye giremeyeceğini gösterdi..

Avrupa ile ABD Arasındaki Rekabetin Türkiye İçin Anlamı

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri Batı dünyasının Türk dış politikasındaki yeri hep önemli oldu. Batı’nın önemli parçalarından biri olan Avrupa’nın Türk devletleri için önemi ise, bilindiği gibi cumhuriyetin çok öncesine kadar uzanır. Osmanlı İmparatorluğu aynı zamanda bir Avrupa devletiydi ve yüzyıllar boyunca Avrupa’nın siyasi ve ekonomik yaşantısında önemli bir rol oynadı.

Devamı
Avrupa ile ABD Arasındaki Rekabetin Türkiye İçin Anlamı
Geceyarısı Ekspresi H l Çalışıyor Mu

Geceyarısı Ekspresi Hâlâ Çalışıyor Mu?

Film endüstrisini elinde bulundurmanın şımarıklığını olabildiğince kullanan ABD, sorun yaşadığı ülkelere yönelik, "Geceyarısı Ekspresi" gibi operasyonlar yapıyor.

Devamı

Stratejik ortak tabirini Washington ile Ankara'nın güçlü ikili ilişkilerini tarif etmek için kullanırdık...

Amerikan Başkanı Trump’ın Türkiye’ye yönelik son açıklamasındaki “iyi bir dost olmadıklarını kanıtladılar” ifadesinin tutarlılığı Uluslararası İlişkiler bilimi açısından mercek altına alınmayı hak ediyor.

ABD düzeni yıkarken çok tehlikeli bir kapıyı açıyor. Ekonomiyi birinci öncelikli güvenlik konusu haline getiriyor. Fon yöneticilerinin, spekülatörlerin ekonomik normların dışına çıkan anarşist dünyasını meşrulaştırıyor. Bu yeni dönemde Avrupa ile Türkiye'nin birbirlerine daha çok ihtiyacı olacak.

Amerika iki dönemdir uluslararası sistemde istikrarı korumak gibi bir siyasetle ilgilenmiyor. Kendisinin merkezinde bulunduğu uluslararası düzeni korumak bir kenara onun yıkılması için uğraşıyor bile denebilir.

Bütün devletler, uluslararası sistemin gerek ekonomik gerekse askerî açıdan en güçlü ülkesinin kullandığı tehdit dili, imzaladığı anlaşmaları yok sayması ve yaptırım uygulayarak bütün ülkeleri dize getirmeyi hedefleyen politikası karşısında kendi güvenliklerini ve ekonomik çıkarlarını risk altında görüyorlar.

Uzmanlar, ABD'de Evanjeliklerin yönetimle pragmatik bir iş birliği içinde olduğunu ve etkisini giderek artırdığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Johannesburg'daki BRICS zirvesine katılması Türkiye'nin yeni dönemdeki arayışları açısından çok önemliydi.

Uluslararası sistemdeki pozisyon değişimlerini ABD, Avrupa ve Avrasya’daki gelişmeler bağlamında ele almak mümkün. Bu çerçevede ABD, uluslararası sistemde yaşanan dönüşümün hakim aktörü olarak göze çarpıyor.

Geçtiğimiz hafta uluslararası politikada çarpıcı gelişmelere şahit olduk. İlki G7 zirvesinde Trump'ın uzun zamandır ısrarcı olduğu yeni ticaret düzenlemeleri arayışını bir krize dönüştürmesiydi.

Trump'ın uluslararası normları hiçe sayan, korumacı ve tek taraflı yaklaşımları Washington'ın müttefiklerini bunaltmaya devam ediyor. Batı ittifakının üyeleri arasında artık yapısal hal almaya başlayan gerilimler saymakla bitmiyor...

Muhalefetin devamlı bir biçimde Suriyeli mültecilerle ilgili ırkçı söylemleri yaygınlaştırması potansiyel faşizm olarak tarif edilen olgunun yaygınlaşmasına hizmet etmekte ve Türkiye’nin geleceği açısından ciddi sorunlar taşımaktadır.

BM Amerikan tarzı bir uluslararası ilişkiler anlayışının ürünü: Klasik diplomasi yerine, uluslararası kurumlar aracılığıyla güven, işbirliği ve barış üretilebileceğine dair liberal zihniyetin bir parçası.