Küresel ekonomide söz sahibi olabilmek için yapılması gereken yatırımların çoğu ‘sanayinin kaptanları' olan TÜSİAD çevrelerinin kapsama alanında. Fakat bu çevrenin Gezi ve 17 Aralık süreçlerinde genetik yapılarına uygun olarak ekonomik baskı grubundan muhalif bir siyasal pozisyona nasıl hızla sürüklendikleri de ortada.
Devamı
SETA Ankara Genel Koordinatörü Taha Özhan, 17 Aralık süreciyle birlikte yargı reformunun yapılmasına derin bir ihtiyaç olduğunu belirtti.
Devamı
2013'te Ekonomi analizi, yıl içerisinde Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri Gezi olayları, 17 Aralık operasyonu ve FED kararlarının da etkileriyle birlikte tüm boyutlarıyla ele alıyor.
Bu operasyonun Gülen Hareketi için en büyük maliyeti “devlet içinde paralel yapı” olduklarına yönelik yaygın bir kanaatin, tüm toplumsal gruplarda oluşmasıdır.
7 Şubat ve 17 Aralık operasyonları, siyasete ve topluma, Gülen Cemaati'nin eski Türkiye koşullarında benimsediği stratejiyi bugün de sürdürmeye devam etmesinin yol açacağı muhtemel maliyeti gösterdi.
SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, son günlerde yaşanan tartışmalar karşısında Gülen Cemaati'nin takındığı tavrın “Altın Nesil” profiline uygun olmadığını ve bütün kamuoyunun, beklemediği bir cemaat profiliyle karşılaştığını belirtti.
SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, 17 Aralık sürecinin getirisi olan çatışma ortamının kirli başlayıp kirli devam ettiğini ve bu kirliliğin kimseye yararı olmadığını belirtti.
Devamı
Gündemdeki HSYK tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, AK Parti'nin, yargının milli iradenin yansıdığı bir yer olmasını istediğini belirtti.
Devamı
SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Yeni Şafak'ta yayımlanan söyleşisinde, Cemaat-hükümet çatışması üzerinden din-devlet ilişkilerinin yeniden konuşulması gerektiğini belirtiyor.
Bir toplumsal hareketin başına gelebilecek en büyük bela, onun esasında bünyesinde "milis güçler barındırdığı" yahut "gizli bir yapılanma" ile işbirliği yaptığı intibaıdır.
Yargı bağımsızlığının savcılar için oluşturulacak kurumsal güvencelerle sağlanacağını iddia etmek bugünkü tartışmada gerçekliği olmayan bir anlayış olmakla kalmayıp siyaseten de yanlış bir tavrı beraberinde getiriyor. 17 Aralık operasyonu gibi yolsuzluk paketi kılıfıyla siyasal alana fütursuzca dalarak siyaseti vesayetçi bir mekanizma ile tasarlama çabası son zamanlarda yargının rolünü tartışmaya açtı. Yargı bağımsızlığını temel değer olarak öne sürenler, bu argümanları aynı yargısal güvencelerin bir yargı iktidarına (jüristokrasi) dönüşmeye başladığı noktada sarfedince, rasyonel bir çizgiden uzaklaşıp ope/rasyonel bir mantığın esiri oluyorlar.
SETA Ankara Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, 17 Aralık sürecinin yalnızca iç politika ile ilgili bir mesele olmadığını, dış bağlantıları nedeniyle Türk dış politikasında da önemli bir yeri olduğunu belirtti.
SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, yangın söndürme içeriği olmayan, ‘paralel devlet' yapısını sahiplenen bir mektubun sulhnâme olarak görülemeyeceğini belirtti.
17 Aralık Operasyonu'na dair değerlendirmelerde bulunan SETA Ankara Genel Koordinatörü Taha Özhan, operasyonun oldukça geniş kapsamlı olduğu ve yolsuzluğun makro bir operasyonun mikro bir unsuru olarak kullandığı değerlendirmesinde bulundu.
17 Aralık süreci; din, cemaat ve ülke hayrına, cemaatin yazılım kodunu değiştirmeyi, cemaati bir sivil-dini-hizmet hareketi haline getirmeyi başarmalıdır.