Toplumda yer eden milli seferberlik hali, tehditler karşısında bir ve diri olma azmi olumlu bir baskı olarak medyayı da etkilemeli.
Devamı
Amaç, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarını baltalamak ve kendilerine göre bir program uygulamak. Bize düşen ise, ülkemizi her alanda çevrelemek isteyen bu kuşatmaya karşılık, ortak hareket ederek cevap vermek.
Devamı
Sefir suikastının arkasındaki FETÖ parmağını Rusya görmüşken kendileri görmediği için, FETÖ ile mücadeleyi hala bir küçük siyasi çıkarlar için sulandırmaya kalktıkları için utanmalılar.
AK Parti başkanlık sistemine geçilmesi durumunda yüzde 10’luk seçim barajının değişmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. Çünkü başkanlık sisteminde başkanın ve Meclisin ayrı seçilecek olması yeni bir seçim sistemi tasarımını zorunlu kılmaktadır.
15 Temmuz’da yaşadıklarımızı hızlı unutuyoruz. Yoksa o gece omuz omuza verişimizi, bir araya geldiğimiz Yenikapı’da oluşan dayanışma ruhunu bu kadar çabuk rafa kaldırmazdık.
Türkiye de tıpkı Rusya ve Brezilya gibi özellikle Gezi ve 17-25 Aralık süreçlerinden bu yana ABD ve Avrupa’daki yaygın dezenformasyon ve dış politika tercihlerindeki stratejik ayrışma sonucu derecelendirme kuruluşlarının hedefe koydukları ülkelerden biri haline gelmiş durumda.
Alevilik Türkiye’de sıcak siyasetten en çok etkilenen meselelerin başında geliyor. Bunun temel nedenlerinden birisi kimlikler arasındaki potansiyel gerilim alanlarında yürütülen alışılagelmiş operasyonlar ve provokasyonlardır. Bu alandaki kırılganlıkları kullanmak isteyen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), her alanda olduğu gibi Alevilere yönelik mühendislik faaliyetlerinde de bulundu.
Devamı
Gazeteci İsmet Berkan, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi ve devletin yeniden yapılandırılmasını Kriter‘e değerlendirdi.
Devamı
Devletin yeniden yapılandırılması meselesinin dönüp dolaşıp geleceği yer de yeni anayasa ve yönetim sistemi olacak. Meclis açılınca sıcak ve bir o kadar önemli bir siyasi gündemin içerisine düşeceğiz.
Ekonomik açıdan bakıldığında Rusya ile hızla ilerlemesi beklenen yakınlaşma sürecinde ‒2016 yılının ilk altı ayında 8,5 milyar dolar seviyesine düşen‒ ticaret hacminin geçtiğimiz yıllarda oturduğu yıllık 30 milyar dolar seviyesi üzerine çıkarılması ve uzun vadede 100 milyar dolar hedefinin kovalanması gündemde.
Demokratikleşme ve gelişmişlik düzeyi dikkate alındığında benzer ülkeler içinde Türkiye askeri darbelerle geç yüzleşebilmiştir. Bu yüzleşmenin büyük bir kısmı da AK Parti döneminde gerçekleşti. Fakat tüm bu vesayet karşıtı adımlara rağmen ordu içine sızan FETÖ’ye mensup askeri cunta 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunabildi.
15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’nin sivil-asker ilişkileri başta olmak üzere, güvenlik bürokrasisi ile ordunun stratejik kapasitesine dair bütüncül dönüşüm ihtiyacını en çarpıcı haliyle yeniden gündeme getirdi. Darbe teşebbüsü yaşanmamış olsa bile Türkiye’de güvenlik sektörü ile güvenlik ve savunma anlayışında köklü bir dönüşüm gerekliydi. Bu dönüşüm ihtiyacı Cumhuriyet tarihinin belki de hiçbir döneminde olmadığı kadar aciliyet kesbediyordu.
Gelinen noktada Türkiye; güvenilmez bir müttefik olan ABD ile birlikte hareket edip onun PYD’yi ve dolayısıyla PKK’yı güçlendiren adımlarını seyretmek yerine, bölgede giderek çok daha etkili bir rol oynayan Rusya ile ilişkilerini düzeltip, Suriye sorununun kapsamlı bir şekilde çözümü konusunda gerekli adımları atmayı tercih etmiş görünüyor.
Yenikapı ruhuyla birlikte artık Türkiye’de sivil siyasete karşı vesayet odakları ile işbirliği yapma dönemi kapanmıştır. Çünkü 15 Temmuz darbe girişiminin milli iradece püskürtülmesi, Erdoğan liderliğindeki AK Parti siyasetinin dillendirdiği fakat diğer aktörlerin varlığını kabule yanaşmadıkları bürokratik vesayetin üzerindeki perdeyi kaldırmıştır.
Kısa vadede uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ve sıcak parayı kontrol eden uluslararası aktörlerden Türkiye’nin kredibilitesi ve yatırımların güvenliği ile ilgili tepkisel tavırlar beklenebilirse de orta ve uzun vadede yapısal reform gündemine dönülmesi ile hem doğrudan yatırımların hem de portföy yatırımlarının artacağını öngörüyoruz.
TCMB bu süreçte faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan indirerek de çok cesur bir adım atmıştır. TCMB’nin siyasi olarak çalkantılı dönemlerde faiz artırımı kararı aldığına geçmişte birçok kez şahit olduk. Faiz indirimi kararına rağmen kur ve borsa endeksinin buna olumsuz tepki vermemesi Türkiye ekonomisinin istikrarı ile ilgili piyasalara önemli bir mesajdır.
15 Temmuz darbe girişiminde siyasi iktidar, tüm siyaset kurumları ve milletin demokratik tercihlerine açıkça suikast düzenlendi. TRT ekranlarından silah zoruyla okutulan darbe bildirisinin ana fikri siyasi iktidarın varlığına ve tüm icraatlarına topyekun karşıtlık içeriyordu.
Erdoğan’ın, çağrısında kararlı ve tereddütsüz bir tutum sergilemesi bu özgüveni pekiştirdi. Erdoğan’ın gece boyunca tüm camilerden sala ve ezan okutması gibi taktik hamleleri ve can güvenliği konusunda güvencesi yokken bile başkomutan olarak Atatürk Havalimanı’na gelebilmesi, cephede savaşın kazanılmasında kritik eşiklerden biriydi.
Trafikte atlattığım darbe sırasında bayrak sallayarak dolaşmamı kahramanlık destanı olduğunu düşünürken şehit olanları, tankların önüne araçlarını koyanları, silahların önüne göğüslerini gerenleri ancak ertesi gün fark edecektim. Allah hepsine rahmet eylesin, millet olarak onlara minnettarız.
Darbelere ve askeri müdahalelere ABD yönetiminin bakışı Soğuk Savaş sonrasında da çok fazla değişiklik göstermedi. Literatüre bizzat darbe yapıcıların ağzından “postmodern darbe” olarak geçen 28 Şubat sürecinde de ABD ve Batı dünyası kendinden beklenilen prensipli duruşu gösteremedi.
Avrupa siyasetinin ve medya dünyasının önde gelen aktörlerine baktığımızda daha önce Türkiye’de, Mısır’da ve Cezayir’de yaşanan darbe örneklerinde olduğu gibi hareket ettiklerini, kararlı bir şekilde darbeye karşı çıkmak yerine darbe sonrası iktidarın kim olacağına odaklanarak ikircikli bir politika izlediklerini görüyoruz.