“Hayal Kırıklığı” Duymak Kimin Hakkı?

Erdoğan'ın gösterdiği sabra ve iyi niyete rağmen, Trump, ABD'nin asimetrik ve nobran müttefiklik anlayışı ile Türkiye'ye yaklaşıyor. Kendisinin Erdoğan'a yaptığı jestleri aşırı önemsiyor. Yönetiminin Türkiye'ye karşı somut hatalı politikalarını ise görmezden geliyor.

Devamı
Hayal Kırıklığı Duymak Kimin Hakkı
Şimdi Simetrik İlişki Zamanı

Şimdi Simetrik İlişki Zamanı

ABD saldırıları karşısında AB Türkiye ile yeniden stratejik ortak olmak istiyorsa, önce Türkiye ile olan ilişkisi açısından geçmişe yönelik muhasebesini yapmalı ve bundan sonra ikili arasındaki ilişkinin simetrik olacağını kabul etmelidir

Devamı

Stratejik ortak tabirini Washington ile Ankara'nın güçlü ikili ilişkilerini tarif etmek için kullanırdık...

Azil konusunun ısındığı bir dönemde Trump'ın ihtiyaç duyduğu şey algı yönetimi değil, somut destektir. Fakat bunu tercih edeceğine dair elbette herhangi bir garanti yok.

Muhalefet partilerinde 24 Haziran seçimlerinin artçı sarsıntıları devam ediyor.

Transatlantik ittifakın Avrupa yakasında derin kaygılar var. "Batı ittifakı" olgusu Avrupa başkentlerinin güvenlik başta olmak üzere milli çıkarlarını garanti etmiyor. Aksine Washington giderek "sorunun kendisi" haline dönüşüyor.

ABD ile 'Dost' Olmanın ve Olmamanın Bedeli!

Amerikan Başkanı Trump’ın Türkiye’ye yönelik son açıklamasındaki “iyi bir dost olmadıklarını kanıtladılar” ifadesinin tutarlılığı Uluslararası İlişkiler bilimi açısından mercek altına alınmayı hak ediyor.

Devamı
ABD ile 'Dost' Olmanın ve Olmamanın Bedeli
Türkiye Dik Durdu ABD 'Yaptırım' Silahını Kaybetti

Türkiye Dik Durdu ABD 'Yaptırım' Silahını Kaybetti

Bu kriz ile sadece ABD-Türkiye ilişkileri yeniden tanımlanmış olmadı, ABD’nin dünya nezdindeki statüsü de yeniden tanımlanmış oldu. Amerika artık hiç olmadığı kadar yalnız.

Devamı

Kuruluşunun üzerinden on beş ay geçtikten sonra iktidara gelen ve aralıksız beş dönemdir iktidarda olan AK Parti'yi istisnai kılan..

Neden AK Parti ile millet arasındaki bağ bir türlü zayıflatılamamakta ve koparılamamaktadır? Hatta son dönemde ekonomik kriz üreterek AK Parti’nin sosyolojik üstünlüğünü sona erdirme stratejisinde de açıkça gözlemlediğimiz gibi, gayrı-milli muhalif kesimlerin ve uluslararası güç odaklarının girişimleri neden tam tersi etki yaratarak AK Parti ile millet arasındaki bağları daha da güçlendirmektedir?

Döviz kurunda yaşanılan bu denli yükselişlerin ve dalgalanmaların Türkiye'nin ekonomik dinamikleri ile açıklanamayacağı ve bir saldırının olduğu konusunda hemen hemen tüm ekonomistler ve finans uzmanları hem fikir.

24 Haziran seçimleri sonrasında bir türlü iç krizlerinden kurtulamayan muhalefet partilerinin aksine AK Parti sorunsuz bir yenilenme yaşayacak.

ABD başkanı Trump birkaç fasılda daha Türkiye'yi ekonomik olarak köşeye sıkıştırmayı deneyecektir...

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dışarıdan dövizle aldığımız her ürünün daha iyisini üretip dışarı satacağız. Amerika'nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız." dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, "Serbest piyasa kurallarında kalarak gereken tüm araçları devreye sokarak adım atmaya devam edeceğiz." dedi.

Adalet Bakanı Gül, "16 yıllık birikimimiz, güçlü ekonomi yapımızla son günlerde özellikle kur üzerinden yapılan saldırıları da boşa çıkartacağımıza hiçbir şüphemiz yok." dedi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "AK Parti'nin önündeki mesele, ekonomik alanda adaleti merkeze alan bir siyaset izlemesidir. Şu anda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde yürütülen siyaset budur." dedi.

Ekonomi uzmanları ve büyük finans kuruluşlarının yöneticileri son birkaç gündür yaşanan döviz kurundaki gelişmelerin, “hiçbir ekonomik teoriye uymadığını” söylüyorlar. Yaşananların “normal piyasa dinamikleri içinde açıklanamayacağını” vurguluyorlar.

SETA Washington D.C. Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat: Donald Trump bütün müttefiklerine savaş açtı. Trump yönetimi kendi kurduğu sistemi yıkmaya çalışıyor gibi. Türkiye krizinde ABD’nin imajı da büyük yara aldı

Amerika iki dönemdir uluslararası sistemde istikrarı korumak gibi bir siyasetle ilgilenmiyor. Kendisinin merkezinde bulunduğu uluslararası düzeni korumak bir kenara onun yıkılması için uğraşıyor bile denebilir.

Ekonomik büyümeyi önceleyen Amerika uluslararası sistemin istikrarı ve güvenliğini göz ardı ediyor. Kendini kara geçirmek için aynı anda birçok aktörle ekonomik rekabete girmekten ve onları tehdit etmekten çekinmiyor..