Rusya’nın İkinci Karabağ Savaşı’ndaki pozisyonu nasıldı? Rus Barış Gücü askerleri Karabağ bölgesine ne zaman geldi? Rusya, Barış Gücü askerlerini neden çekti? Rusya’nın Üçlü Beyanname’de başka sorumlulukları var mı? Rusya’nın Güney Kafkasya politikası bundan sonra nasıl gelişebilir?
Devamı
Azerbaycan’da Cumhurbaşkanlığı seçimi neden erkene alındı? Erken seçim neden 7 Şubat’ta yapıldı? Azerbaycan siyasi tarihi açısından Karabağ zaferinin önemi nedir? Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde ön plana çıkan söylemler ve durumlar nelerdir? Seçim sonucunun bölgeye ve Türk dünyasına yansımaları nasıl olacaktır?
Devamı
Karabağ'da ve özgürleştirilen diğer bölgelerde de oy kullanılacak olması, aslında bir anlamda Azerbaycan'ın bu topraklardaki egemenliğinin tam olarak sağlandığının teyidi olacak.
Azerbaycan'da 7 Şubat tarihinde yapılacak olan erken cumhurbaşkanlığı seçimi ülke için normal bir seçimden öte anlam taşımaktadır. Zira Azerbaycan açısından bu seçim bir dönemin bitişi, yeni bir dönemin başlangıcını simgelemektedir. Bu tablonun ortaya çıkmasında ise kuşkusuz Karabağ meselesinin başlaması ve çözüme kavuşturulması süreci yatmaktadır. Karabağ meselesi Azerbaycan'ı derinden etkilemiş, Azerbaycan halkının milli bilinci üzerinde iz bırakmış, milli benliğin oluşmasında belirleyici rol oynamış ve hatta ülkede iktidarın şekillenmesine ve devletleşme sürecinin işleyişinde ana unsurlardan biri olmuştur. Dolayısıyla Karabağ Zaferi Azerbaycan'ın milli kimliğinin yeniden belirlenmesi sonucu doğurmuştur. O nedenle Azerbaycan'da Karabağ mücadelesi merkezli sosyolojik ve siyaset ekseninde keskin hatlarla belirlenmiş iki dönem ortaya çıkmıştır: Karabağ Zaferi Öncesi Azerbaycan ve Karabağ Zaferi Sonrası Azerbaycan. Dolayısıyla Azerbaycan ile ilgili analizlerde bu ayırımın dikkate alınması gerekmektedir. Başka bir ifade ile Azerbaycan ile ilgili analiz yapacak siyaset bilimcileri ya da uluslararası uzmanları bu ayırımı dikkate almadan yapacakları yorumları gerçeği yansıtmaktan uzak kalacaktır.
Ermenistan’da mevcut durum nedir? Ermenilerin bir stratejisi var mı? Azerbaycan’ın Karabağ’daki mevcut girişimleri nasıl yorumlanmalıdır? Azerbaycan’ın Karabağ’ı normalleştirme sürecine yönelik tehditler nelerdir? Son gelişmeler ışığında Türkiye nasıl bir strateji benimsemelidir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetiyle dün Iğdır-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı temel atma ve üretim onarım askeri kompleksi açılış törenleri için Nahçıvan'daydık. Biz yola çıkarken Ermenistan Başbakanı Paşinyan'a suikast yapacakları suçlamasıyla 8 Ermeni üst düzey subayın tutuklandığı haberi medyaya yansımıştı. Nahçıvan'da Yüksek (Âli) Meclis'teki törenden hemen sonra Erdoğan- Aliyev baş başa görüşmesi vardı. Bu görüşmeye geçerken Cumhurbaşkanı Erdoğan aralarında olduğum Türk gazetecileri Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'e sundu.
Erdoğan'ın Azerbaycan ziyaretinde Şuşa Beyannamesi hedefleri ve ortak bir gelecek vizyonu doğrultusunda, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki müstesna ilişkileri tüm boyutlarıyla daha da ileriye taşıma konusunda yüksek düzeyde somut bir irade oluştuğu görülmüştür.
Devamı
Şuşa Beyannamesi'nin iki yıllık muhasebesini yapmadan önce, sahadaki bazı gözlemlerimi aktarmak yerinde olacaktır.
Devamı
Erdoğan'ın Avaza ziyareti dönüşü Suriye-Türkiye-Rusya olarak üçlü adım atılmasından bahsetmesi önemliydi. İstihbarat, savunma ve dışişleri bakanlarının ardından liderlerin bir araya gelmesi teklifini Putin'e ilettiğini söyleyen Erdoğan, Suriye'de yeni bir masanın kurulmasına işaret ediyor.
Türkiye-Azerbaycan müttefikliği rol model olarak görülmüştür. Bu durumun yarattığı heyecan 2009 Nahçivan Anlaşması ile kurulan Türk Konseyi'nin 2021 İstanbul zirvesinde Türk Devletleri Teşkilatına dönüşmesine vesile olmuş ve bu kongrede Türk Devletleri Teşkilatının stratejik rehberi niteliğindeki Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi kabul edilmiştir.
Büyük güç rekabetinde Rusya'nın geleceği, Türk Devletleri Teşkilatı'nın nereye gideceğini yakından ilgilendiriyor. Batı ile Rusya arasındaki sert rekabette dengeli bir politika izlemek, Türkiye ve Azerbaycan'a yeni imkânlar verecektir. Ciddi değişimlere gebe bir dönemin Erdoğan-Aliyev dostluğu ve Erdoğan-Putin lider diplomasisi ile yönetilmesi ise tarihi bir fırsat.
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin kendisine özgü niteliği bir yana, devletler arasında sıklıkla çeşitli anlaşmalar imzalanır ve ittifaklar kurulur ancak bu anlaşmaların veya ittifakların etkisi, kağıt üstünde kalmayıp, pratiğe döküldüğü zaman anlamlı olur. Bu açıdan Şuşa Beyannamesi'nin bir senelik muhasebesinin yapılması, mevcut durum ve gelecek hakkında bize önemli ipuçları verecektir.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, 'Karabağ Zaferi'nin bir milat olduğunu, yepyeni fırsat pencereleri açtığını müşahede ediyoruz.' dedi.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, son zamanlarda uluslararası siyaset arenasında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Şuşa Beyannamesi ve yansımalarını değerlendirdi.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Ferhat Pirinççi, Şuşa Beyannamesi bağlamında bölge siyasetinin geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Şuşa Beyannamesi, Türkiye-Azerbaycan iş birliğinin geldiği noktayı gösterdiği kadar bundan sonra izleyeceği yol haritasını da ortaya koyan önemli belgelerden birisi olarak şimdiden tarihe geçmiştir.