Avrupa’nın Yeni Günah Keçisi Müslümanlar

Tarihsel olarak Avrupa coğrafyası anti-semitizm ya da Yahudi karşıtlığının merkezi olmuştur.

Devamı
Avrupa nın Yeni Günah Keçisi Müslümanlar
Türkiye-İngiltere ilişkilerindeki gizli tehlike FETÖ

Türkiye-İngiltere ilişkilerindeki gizli tehlike: FETÖ

İngiltere FETÖ’nün eğitimden kültüre, düşünce kuruluşlarından yardım derneklerine kadar birçok alana faaliyetlerini yaydığı bir ülke konumunda.

Devamı

Türkiye ile AB arasındaki ilişki elli yılı bulan tarihi boyunca inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Bu süreçte ikili ilişkileri etkileyen birçok faktör olmasına rağmen bazı konuların temel parametre olarak ön plana çıktığı görülmüştür. Özellikle Soğuk Savaş döneminde NATO üyesi Türkiye'nin Batı dünyasının güvenliğine sağladığı katkı AB ile ilişkileri belirleyen temel faktör olmuştur.

Sadece Türkiye’de değil, dünyada da bu tartışmanın geçmişi epeyce eskiye dayanır. Dünyada, özellikle 11 Eylül saldırılarının ardından terör ve medya konusu daha geniş çalışmalara konu oldu.

Aktörler arasındaki çelişkileri kullanabilmek için sahaya inme cesareti Ankara'nın elini güçlendirmekte.

Suud veliahdı Selman geçtiğimiz salı Oval Ofis'te ABD Başkanı Trump ile komedi kıvamında bir görüşme gerçekleştirdi. Ülkesini "ılımlı İslam" anlayışıyla reform etme niyetindeki Selman 2.5 haftalık ABD seyahatinde "inanılmaz" bir kamu diplomasisi yürütüyor.

Zeytin Dalı Operasyonu Ezberleri Yıkmaya Devam Ediyor!

Olanca hızıyla devam eden Zeytin Dalı Operasyonu Suriye ile ilgili bir çok ezberi bozdu. Öncelikle Amerika'nın mali ve askeri desteği ile inşa edilen PKK'nın sahadaki en etkin kara gücü olduğu imajı TSK tarafından yerle bir edildi. PKK'nın açık bir şekilde bozguna uğraması sonucu TSK ve Özgür Suriye Ordusu köyleri, beldeleri ve ilçeleri teker teker PKK işgalinden kurtarıyor.

Devamı
Zeytin Dalı Operasyonu Ezberleri Yıkmaya Devam Ediyor
Türkiye'nin Ulusal Güvenliği

Türkiye'nin Ulusal Güvenliği

Batı'daki Türkiye düşmanlarının gıdasını temin edenler hâlâ içerideki işbirlikçiler.

Devamı

Muhammed bin Selman’ın stratejik müttefikleri olan ABD ve İsrail’in uzun vadeli stratejileri belirsizliğini korumaktadır. Nitekim bu ülkelerdeki liderliklerin iktidarını konsolide etme konusunda zorluklar çektiği unutulmamalıdır. Suriye ve Yemen’de kendi çıkarları doğrultusunda dönüşümlerin gerçekleşmesini başaramayan Riyad yönetimi, Katar krizinde de tüm çabasına rağmen ciddi bir etki yaratamamıştır.

Amerika'daki Türkiye karşıtı lobinin önde gelen isimleri bugünlerde pek bir dertli. Onlara göre ABD-YPG ilişkileri bugünlerde ciddi bir güven bunalımı yaşıyormuş.

Washington'ın Suriye politikasının net olmaması ve YPG ile benzeri terörist gruplara aktif desteğini artırması ABD'nin bizzat kendisinin kabul ettiği ulusal hukuk kurallarına ve dünya devletlerinin -gerek BM gerekse bölgesel organizasyonlar çatısı altında- kabul ettikleri uluslararası anlaşma ve ilkelere ters düşmektedir.

NATO, bugün Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı güvenlik tehditlerinde ya Türkiye’ye doğrudan destek sağlamıyor ya da gecikmiş adımlar atmak suretiyle Türkiye’nin ulusal güvenliğinin altını oyuyor.

Trump’ın Erdoğan’la görüşme yapma ihtiyacı duyması, Türkiye’nin Afrin’e operasyon konusunda gösterdiği kararlılığın, yürüttüğü başarılı diplomasinin ve ilk 5 gün içinde sahada gösterdiği başarısının sonucudur.

Talha Köse: İran’da değil Afganistan’da olayların kontrolden çıkacağını düşünüyorum. ABD yeni süper güç olan Çin’in dünyaya açılma alanı olarak Afganistan’ı tıkamak isteyecektir. ABD zaten hiç memnun değil İpek Yolu projesinden.

Vakit geç olmadan Avrupa Konseyi ve insan hakları örgütleri Avusturya'yı izlemeye almalıdır. Zira Avusturya bir turnosol kağıdı gibi batı demokrasilerinin önünde durmaktadır.

ABD bölgede hegemonik bir güç olmasına rağmen bu rolü hakkıyla oynama konusunda sıkıntılar mı yaşamaktadır? Yoksa ABD bölgede hegemonik bir güç olmaktan uzak ve nüfuzu da sallantıda olan bir devlet midir? Başka bir şekilde ifade edecek olursak, ABD-İsrail ikilisi böylesi bir karara, bölgede güçlerinin zirvesine çıktıkları için mi, yoksa bir düşüş yaşadıkları için mi imza attılar?

SETA analistleri, "Türkiye-AB İlişkilerini Rasyonelleştirmek" konulu analiz hazırladı.

Röportaj: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Insight Turkey Dergisi Editörü Prof. Muhittin Ataman: "Körfez ülkeleri ciddi bir şekilde ABD ve İngiltere'ye bağımlı hareket ediyor. Sadece siyaset alanı değil, ekonomi ve eğitim alanı da bu iki ülkenin kontrolünde... ABD yönetimi ve Bin Selman elbirliğiyle bölgeyi bir bilinmeze sürüklüyor"

ABD'nin "ılımlı, demokratik İslamcılık" yaratma hedefi "Batı ile uyumu" önceledi. Halkların taleplerinin yansıtılmasını hep geri planda tuttu. Bu yüzden İslami hareketleri "kontrol etme"amacından öteye gidemedi. Neticesi de Müslüman toplumların demokratik taleplerini"bastırma" pratiğine dönüş oldu.

ABD projesi olan "ılımlı İslam" iflas etmemiş miydi? Neden yeniden ısıtılır ki? Suudi veliaht prensi Selman'ın "aşırıcılıkla savaşmak" için "ılımlı İslam'a dönme" söyleminden bahsediyorum elbette.