İran ve İsrail arasında 1979 İslam Devrimi sonrasında ortaya çıkan düşmanlık, 45 yıldan fazla bir süredir devam etmekte ve her iki ülke birbirini varoluşsal düşman olarak tanımlamaktadır. Bu düşmanlık zaman zaman yüksek gerilimli dönemlere yol açarak dolaylı çatışmalara neden olmuştur. Bu noktada ABD'nin rolünü de göz önünde bulundurmak gerekir. ABD'nin İran'a yönelik tavrı, olumsuz bir şekilde daha sert bir pozisyona dönüştüğünde, İsrail de bu durumdan güç alarak İran'a karşı daha sert bir politika izlemiştir. Ancak ABD, İran ile daha yumuşak bir ilişki benimsediğinde, İsrail de ABD'den beklediği desteği alamadığı için daha dikkatli bir politika izlemiştir.
Devamı
Şam saldırısına İran’ın İsrail’i doğrudan hedef alarak verdiği cevap, Ortadoğu’daki uzun süredir devam eden bölgesel savaşın yeni bir aşamasını temsil ediyor. Hafta sonunda gerçekleşen saldırı öncesinde, bu ülkeler bölgedeki müttefikleri veya gizli operasyonlarla ‘kontrollü’ bir vekalet savaşı yürütüyorlardı. İsrail’in Suriye’de İranlı general ve Devrim Muhafızlarını vurması halihazırda devam etmekte olan bu savaşın devamından ibaretti. Ancak İran’ın bu sefer İsrail’i doğrudan hedef alma kararı vermesi, stratejik caydırıcılık açısından yeni bir denge oluşturulmasını kaçınılmaz hale getirecek. İran’ın cevap vereceğini önceden ilan etmesi üzerine Amerika’nın yoğun bir diplomasi trafiği üzerinden saldırının adeta koreograflığına soyunması, Biden’ın seçim senesinde Ortadoğu’da yeni bir sıcak savaşın içine çekilmek istemediğini gösteriyordu. Ancak Washington’ın iki tarafı da kontrollü bir çatışmayla yetinmeye ikna etmesi çok zor, zira Ortadoğu’da stratejik dengenin ister istemez değişeceği ve çatışmanın artacağı yeni bir döneme giriyoruz.
Devamı
Cumartesi gecesi İran, yaklaşık 300 drone ve füzeyle İsrail'e misillemede bulundu. Böylece 1 Nisan'da İsrail'in Şam'daki İran konsolosluğunu vurmasıyla başlayan son gerilimde "doğrudan ancak kontrollü çatışma" dönemine geçtik. "Doğrudan" olması önemli zira İran ilk defa kendi topraklarından İsrail'e saldırdı.
İsrail'in gayrihukuki eylemleri içerisinde yer alan hastane bombalamak, yardım konvoyu vurmak, sivilleri hedef almak gibi eylemler artık maalesef rutin bir uygulamaya dönüştü. Ancak İsrail'in geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği bir eylem vardı ki, devlet düzeyinde aktörlerin dahil olacağı bir savaşın fitilini ateşleme ihtimali bir hayli yüksek.
İsrail 1 Nisan 2024'te Şam'daki İran Büyükelçiliğinin yanında ve büyükelçilik kompleksine dahil olan bir binayı hava saldırısıyla vurdu. Saldırı İran’ın diplomatik misyonunu ve İran Devrim muhafızlarının Suriye’deki üst düzey komutanlarını hedef alması bağlamında önemli. Saldırı sonucunda Muhammed Rıza Zahidi, Hüseyin Emirullah ve Hac Rahimi isimli tuğgeneraller dahil toplam 7 İranlı hayatını kaybetti. İranlı generallerin İran yanlısı milis liderlerle toplantıda olduğuna dair duyumlar var. Ayrıca İsrail’in saldırıda F-35’leri kullandığına dair haberler yayımlandı.