ABD'nin çekilmesiyle Taliban'a 'hem Rusya'yı hem de ABD'yi yendik' propagandası yapma fırsatı verildi. Dahası, bu çekilmenin, radikallere 'seçimle değil ancak savaşarak başarabiliriz' mesajını istemeden de olsa verdiği açık.
Devamı
Biden yönetiminin Afganistan'dan hızlı bir şekilde çekilmesi ve 20 yıldır mücadele ettiği Taliban'ın günler içinde Kabil'de yönetimi ele geçirmesi ABD'nin bölge ve dünya genelindeki kredibilitesinin sorgulanmasına neden oldu.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Afganistan’ın geleceğini değerlendirdi.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Afganistan’daki gelişmeler bağlamında ABD’nin güvenlik ve dış politikasını değerlendirdi.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Murat Aslan, Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesinin ardından başlayan küçük çaplı protesto gösterilerini değerlendirdi.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, ABD’nin Afganistan’daki hareket tarzını ve söylemlerini değerlendirdi.
Devamı
Insight Turkey Editörü Muhittin Ataman, Afganistan'daki ’on gelişmeleri değerlendirdi.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Afganistan’daki son gelişmelerle birlikte Türkiye sınırında görülen mülteci hareketliliğini değerlendirdi.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Afganistan’daki son gelişmelerden sonra tekrar Türkiye’nin gündemine oturan mülteci meselesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Birkaç parçadan oluşan Taliban'ın uyum mesajlarını tutup tutamayacağını ve Afganistan'daki farklı unsurları 'geçiş sürecine' dahil edip etmeyeceğini yakında göreceğiz.
SETA Genel Koordinatörü Duran, Türkiye'nin Avrupalı ve Amerikalıların hataları sonucu göçmen kampı olacak bir yer olmadığının altını çizerek ‘Ama hiçbir insani kaygı gütmeksizin insanları şiddetle denize atan yaklaşımla davranması beklenemez.’ dedi.
ABD, Afganistan'dan çekilerek Ortadoğu'da yeniden konumlanıyor ve Orta Asya denklemini değiştiriyor. Türkiye, Orta Asya siyasetinde etkili olmak istiyorsa da Afganistan denkleminde olmalı. Kaldı ki, Ankara, bu tür zamanlarda aktif olmanın faydalarını artık biliyor.
Afganistan söz konusu olunca Suriye, Libya ya da Dağlık Karabağ hakkında bildiğimiz her şeyi unutmak zorundayız. Türkiye için böylesi zor bir geçiş döneminde jeopolitik çıkarları ile birincil güvenlik öncelikleri arasında köprü kurabilecek bir stratejik esnekliğe sahip olması her şeyden çok daha önemli. Türkiye'nin bunu dikkate alarak tercihleri arasında Afganistan siyasetini oluşturması en rasyonel olanı.
Taliban, Doha Antlaşmasıyla kazandığı meşruiyet zeminini sonuna kadar istismar edecektir.
Türkiye elbette geri dönüşü de kapsayan göç siyasetini yeniden şekillendirmelidir. Ancak bu ‘Tüm Suriyelileri Suriye'ye göndereceğiz.’ gibi afaki, hiçbir hukuki dayanağı olmayan ucuz popülist seçim sloganları ile değil, geri dönüşü de kapsayan kısa-orta-uzun vadeli insani ama stratejik bir göç yönetimi ve siyaseti ile mümkündür.
1 Mayıs 2021 itibariyle Taliban'ın, ABD'nin bölgeden çekilmesiyle birlikte oluşan güç boşluğunu doldurması ve kontrol bölgelerini genişletmesiyle beraber binlerce Afgan yerinden edildi. Afganların, Avrupa'da en fazla iltica talebinde bulunan ikinci millet olması dikkate değer bir veri.
ABD yönetimi 11 Eylül'de Afganistan'dan topyekûn çekileceğini açıkladı. Diğer yabancı ordular bu açıklama üzerine Afganistan'ı terk ettiler bile. Öte yandan ABD'nin Afganistan'dan çekilecek olmasının yaratacağı güç boşluğunu Taliban şimdiden doldurmaya başladı.