SETA Genel Koordinatörü Duran: Cumhuriyet, Bu Süreklilikle Yeni Bir Yüzyıla Taşınmaktadır

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediği Türkiye Yüzyılı'nın, aslında Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaş medeniyet seviyesine ulaşma idealinin günümüze uyarlanmış güncel modeli olduğunu belirterek, "Cumhuriyet, bu süreklilikle yeni bir yüzyıla taşınmaktadır." dedi.


Devamı
SETA Genel Koordinatörü Duran Cumhuriyet Bu Süreklilikle Yeni Bir Yüzyıla
Washington ın Gazze Çıkmazı

Washington’ın Gazze Çıkmazı

Biden yönetimi krizin başından beri İsrail’in koşulsuz yanında duran tavrını özünde değiştirmedi. Bununla birlikte uluslararası kamuoyu, bölge ülkeleri ve kendi partisiyle Amerikan kamuoyundan gelen ağır eleştiriler karşısında özellikle son iki haftada insani dramdan daha fazla bahsetmeye başladı. Uluslararası arenada giderek yalnızlaşan Washington, İsrail’in sonuna kadar yanında olduğu mesajını tekrarlarken sivillerin korunması ve insani yardım girişinin sağlanması gerektiği gibi şerhler düşmeye başladı. İsrail’in Gazze’ye geniş çaplı bir işgal hazırlığında olduğu ama Washington’un esirlerin ve sivillerin güvenliğini gözetecek daha dar kapsamlı bir operasyonu salık verdiği gibi haberler de dikkat çekti. Yönetimin kamuoyu baskısını hafifletmeye yönelik söylem değişikliğine gitmesi ne kadar köşeye sıkıştığının farkına varmaya başladığını gösteriyor.


Devamı

Mersin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Tunç Demirtaş, "İngiliz sömürge yönetimi, Somali'nin kuzeyinde bulunan Somaliland'ı, siyasi çıkarlarını dikkate alarak ve toplumsal yapıyı göz ardı ederek sınırlara ayırdı." dedi.

İsrail ordusu Gazze işgalini kademeli olarak yürütürken Başbakan Netanyahu, Filistinlilerin katliamını Tevrat'tan alıntılarla meşrulaştırmaya çalışıyor.

Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşı kutlu olsun. Nice yüzyıllara.

Türkiye'de Meclis, her zaman için en kritik öneme sahip kurumlardan biri olmuştur. Nitekim Meclis, 23 Nisan 1920'den bu yana görevine kesintisiz bir biçimde devam etmekte, Türkiye'de demokrasinin ve demokratik işleyişin başrolünde yer almaktadır. Bunlara ek olarak TBMM, Cumhuriyet'i kuran ve koruyan, Kurtuluş Savaşı'nı yöneten niteliğiyle de dünyadaki diğer parlamentolardan ayrışmaktadır.

100. Yılında Cumhuriyet ve Türkiye Yüzyılı

Cumhuriyet, yüz sene önce Türkiye'nin var olma mücadelesinin yeni adı ve vizyonu olmuştu. Türkiye'nin bağımsızlık iradesinin yeni adı ve şekli olarak yüz sene önce ilan edildi. Fakat o günden bugüne şekilsel ve yapısal sınırlarını aşan sembolik bir anlam da taşıdı. Zira Türkiye, devleti ve milletiyle asırlardır tecrübe ettiği tüm imkansızlıklara ve tarihsel travmalara rağmen yeni bir vizyona ihtiyaç duyuyordu. Cumhuriyet, onu kuran kadroların bu ihtiyaca yönelik ürettikleri yeni vizyonun da adıydı.


Devamı
100 Yılında Cumhuriyet ve Türkiye Yüzyılı
Güney Kafkas İstikrarı İçin 3 3 Platformu Formülü

Güney Kafkas İstikrarı İçin 3+3 Platformu Formülü

Vatan muharebesinden sonra elde edilen zaferle Azerbaycan, işgal altındaki topraklarını kurtarmasıyla elde ettiği başarıyı bölgesel istikrara dönüştürmek konusunda açık bir şekilde niyetini ortaya koymuştur. Bölgede istikrarın sağlanması amacıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in önerisi ile oluşturulan, üç bölge ülkesi (Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan) ve üç komşu ülkeyi (Türkiye, Rusya ve İran) içeren platformun hayata geçmesi durumunda bölgenin birçok sorunu Batının ya da bölge dışı ülkelerin müdahalesine gerek kalmadan çözüme kavuşabilecektir. İlki Aralık 2021 tarihinde Moskova'da gerçekleşen platform toplantısının ikincisi Türkiye'nin girişimiyle Rusya, Azerbaycan, Ermenistan, İran ve Türkiye dışişleri bakanlarının katılımıyla 23 Ekim'de Tahran'da gerçekleşti. Bu platformun hayata geçmesi halinde bölgesel sorunların bölge ülkelerinin katılımıyla çözülmesine katkı sağlayacağı için bölge barış ve istikrarına hizmet edecektir.


Devamı

Gelenekten Geleceğe Türk Dış Politikasının Yüzyılı

Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Sivil Anayasa İmkanı

Dini inançların kimliğin değerli bir parçası olması sebebiyle kimi zaman devletlerin politikalarına etki etmesine tanıklık ediyoruz. Ancak yayılmacı, işgalci ve savaş odaklı söylemlerin ve ideolojilerin devletlerin temel belirleyici tercihi olması durumunda işte o tehlikeli teo-politik durumuna geliniyor. 7 Ekim Hamas saldırısını savunma hakkı diyerek destekleyen Batı ülkeleri bilerek ya da bilmeyerek Netanyahu hükümetinin "aşırı dinci, Siyonist ve kıyametçi" söylemini cesaretlendiriyor. "Ortak gücümüz ile haklılığımıza ve Yahudi halkının ebediliğine olan derin inancımızla Hamas'a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz" diyen Netanyahu, kendisini zaten Yahudi devleti olarak tanımlayan İsrail'i daha ileri bir yayılmacı ideolojik söyleme taşıyor. Gazze'yi imha politikasını Tevrat'taki "büyük İsrail devleti" ve "vaat edilmiş topraklar" teolojisi ile irtibatlandırıyor. Bush'un Irak işgalini "haçlı savaşı" olarak nitelediği, Trump'ın Evanjelik söylemlerde bulunduğu, Biden'ın "Siyonistim" dediği ve Blinken'ın "Yahudi olarak" İsrail'i desteklediğini söylediği bir arada düşünülürse bu teolojik radikal söylemlerin insalık için ne kadar tehlikeli bir zemin oluşturduğu daha iyi anlaşılır. İşte bu tehlikeyi gören Erdoğan, Papa Fransuva ile İsrail-Filistin çatışmasını durdurmak için görüşüyor ve Batı dünyasını hilal-haç (kavgası) anlayışını terk edin diyerek uyarıyor.

Türkiye'nin reaksiyoner bir dış ve güvenlik politikasından aktif ve aksiyon alan bir dış ve güvenlik politikasına geçmesi tecrübelerle ve tedrici bir şekilde gerçekleşti.