Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina Ziyareti ve Gelecekten Beklentiler

Son zamanlarda Türkiye ve Yunanistan arasındaki yumuşamanın ve tekrar kurulmuş olan üst düzey diyalog sürecinin iki ülke arasındaki sorunların çözümüne dair bir ilerlemeye yol açıp açmayacağı en çok sorulan soruydu.


Devamı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ın Atina Ziyareti ve Gelecekten Beklentiler
Aile ve Gençlik Fonu'nun Gençleri Üzerine Öneriler

Aile ve Gençlik Fonu'nun “Gençleri” Üzerine Öneriler

Böyle bir Fon'un varlığı, "aile" ve "gençlik" odaklı olması açısından oldukça önemli. Aileyi kurmak, gelişmesini ve korunmasını sağlamak hem Türkiye'nin geleceğini garanti altına alma açısından bir mecburiyet, hem de anayasal zemine sahip bir gereklilik. Öte yandan anayasal teminata sahip olan aile kurumu, elbette sadece gençlik döneminde kurulan bir yapı değil. Her yaş aralığında aile kurmak mümkün olsa da gençlik döneminde aile kurmamanın veya ilk evliliği geciktirmenin birçok sosyal, psikolojik, ekonomik ve hatta siyasal olumsuz neticeleri olabiliyor. Hal böyle olunca gençlerin aile kurması daha önemli hale geliyor ve bu yöndeki teşvikler çok daha kıymetli oluyor. Bu nedenle Fon'un kurulması, başlı başına önemli bir adım.


Devamı

"Birlikte Gelişmek: Sorumluluklar, Eylemler ve Çözümler" temasıyla gerçekleştirilen "TRT World Forum 2023'te, "Türkiye Yüzyılı Vizyonu: Sistem Kurucu Bir Aktör Olarak Türkiye" başlıklı panel düzenlendi.

Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 5. toplantısı için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetiyle dün Atina'daydık. Pozitif gündemi ilerletme amacıyla Atina'ya giden Erdoğan'ın Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu ve Başbakanı Miçotakis ile görüşmeleri olumlu bir atmosferde gerçekleşti. Ziyarete verilen önem, konsey toplantısına Türk tarafından 8, Yunan tarafından 11 bakanın katılmasından anlaşılabiliyordu. Aslında bu ziyaret öncesinde iki taraftan da jestler gelmişti.

Demokratların 110 milyar dolarlık ek bütçeyi Senato’dan geçirme çabaları başarısız oldu. Harcama paketi Ukrayna ve İsrail’e yardımla birlikte Gazze’de insani yardım için de bütçe içeriyordu. Cumhuriyetçiler ek bütçeyi geçirme karşılığında, Biden yönetiminin göçmenlik politikasında özellikle sınır güvenliğini içeren değişiklikler yapmasını istiyordu. Demokratların bu konuda yeterince taviz vermeden ek bütçeyi geçirmeye çalışmaları, Amerikan kamuoyuna Cumhuriyetçilerin Ukrayna ve İsrail’e sahip çıkmadıkları mesajını verme stratejisine dayanıyordu. Cumhuriyetçilerin fire vermeden sınır güvenliği konusunda ısrar etmesi, Ukrayna ve İsrail’e yardım konusunda Amerikan halkından baskı görmediklerine işaret ediyor. Aksine, Amerikan kamuoyunun dış yardımları en çok sorguladığı dönemlerden birini yaşıyoruz.

Daha önceki komite toplantılarında 87 anlaşma imzalanırken 6 Bakanın katıldığı son ziyarette ikili ilişkileri daha ileriye taşıyacak yeni anlaşmalar imzalandı.

Mossad'ın Suikast Tehditleri ve Türk İstihbaratının Tepkisi

Wall Street Journal gazetesi 1 Aralık'ta Dion Nissenbaum imzalı bir haber yayımlayarak İsrail'in Lübnan, Türkiye ve Katar'da yaşayan Hamas üyelerine suikastlar planladığını iddia etti. Türk yetkililer bu iddiaya Anadolu Ajansı aracılığıyla sert bir açıklamayla yanıt verdi ve Türk Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT), farklı istihbarat örgütlerinin de girişebileceği bu tür eylemlere asla izin verilmeyeceği vurgulandı. Türkiye'de yapılabilecek bu tür eylemlerin eylemlerin hukuka aykırılığına dikkat çekilirken Mossad'ın Türkiye'deki yasal temsilcilerinin uyarıldığı açıklandı. Nitekim geçmişte, Türk istihbaratınca Mossad'ın Türkiye'deki hücrelerinin ve faaliyetlerinin ortaya çıkarılmasına yönelik istihbarat operasyonları kamuoyuna duyurulmuştu. Böyle bir haber ve Türk istihbaratının verdiği tepki dikkate alındığında müteakip dönemde Mossad'ın Türkiye dahil üçüncü ülkelerde Hamas'a saldırı arayışları ya da MİT'in Mossad tehditlerini engelleme çabalarının gölgesinde yeni bir istihbarat rekabeti başlayabileceğine işaret ediyor.


Devamı
Mossad'ın Suikast Tehditleri ve Türk İstihbaratının Tepkisi
ABD de Gazze Protestoları ve İfade Özgürlüğü

ABD’de Gazze Protestoları ve İfade Özgürlüğü

İsrail’in Gazze operasyonlarına karşı protesto hareketleri, Amerika’da ifade özgürlüğünün sınırlarının yeniden sorgulanmasına yol açtı. İsrail yanlısı grupların İsrail eleştirilerini antisemitizmle bir tutma çabaları örgütlü ve sistematik bir hal aldı. Medya organlarına verilen ilanlar ve Kongre’deki lobi faaliyetleri üzerinden yürütülen bu kampanyanın ana mesajı şuydu: Filistinli sivilleri savunmak adına yollara dökülen kalabalıklar, antisemitizmin yükselmesine sebep oluyor. Bununla birlikte dünyanın önde gelen üniversitelerinin Filistin’i destekleyen gruplara sansür uygulamaları, antisemitizm damgası yeme korkusu ve etkili bağışçıların desteğini çekme tehditlerinin akademik hürriyetin sınırlarını belirleyebildiğini gösterdi. Filistin yanlısı tavırları yüzünden işinden olan veya dışlanan ünlü ismin tecrübesi de antisemitizm travmasının örgütlü siyasi güçler tarafından nasıl etkin bir silah olarak kullanılabildiğini gösteriyor. Bunun Amerika’nın en gurur duyduğu demokratik değerlerinden biri olan ifade özgürlüğüne darbe vuracağını söylemek abartı olmayacaktır.


Devamı

AB Müşterek Türkiye Raporu ve Türkiye-AB İlişkisinin Geleceği

Başkan Erdoğan, Dubai'deki İklim Zirvesinden dönüş yolunda gazetecilere konuştu: Gazze'de ateşkesin sağlanması için nasıl çaba gösterdiysek bundan sonra da kalıcı barış için aynı istikamette yola devam edeceğiz. İsrail'in uzlaşmaz tavrı nedeniyle barış fırsatı şimdilik kaybedildi ama iki devletli çözüm merkezinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz

CHP ile İyi Parti arasındaki olası işbirliği için zemin hazırlanıyor. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin eko-sistemindeki teşkilatların "işbirliği yapalım" demesi şaşırtıcı değil. İmamoğlu ve Yavaş'ın 2019'daki Millet İttifakı bileşenlerini (HDP ve SP dahil) etki alanlarında tutacak bir koalisyon stratejisi yürüttüğü biliniyordu. İyi Parti'den son istifaların da gösterdiği bu gerçek Akşener'i bir kez daha "masaya geri oturtabilecek" güçte mi göreceğiz.

Gazze'de savaşa verilen aranın ardından İsrail, yeni bir ateşkes uygulamayacağını ilan ederek katliamlarına yeniden başladı. Dün itibarıyla İsrail'in ateşkes sonrası başlattığı hava bombardımanında 50'den fazla sivil hayatını kaybetti. Böylelikle İsrail, Gazze'nin kuzeyiyle sınırlı kalmayacağını ve savaşı Gazze'nin tamamına yayacağını göstermiş oldu. Bu saatten sonra savaşın sonunu kestirmek oldukça zor. Ancak İsrail, Gazze'de askeri zaferle çıksa bile, savaşın kaybedeni olacak.