Dünyanın En Zengin Adamı Neden İsrail’e Gitti?

Dünyanın en zengin iş insanı Elon Musk, sahibi olduğu X’te (Twitter) antisemitik bir paylaşımı beğenince, aleyhinde yeni bir kampanya başladı. Media Matters adlı kuruluşun platformda antisemitik içeriğin yaygınlığı konusunda yayınladığı bir rapor, X’e reklam veren büyük Amerikan firmalarının platformdan reklamlarını çekişini tetikledi. Büyük ticari zarara uğramaya başlayan Musk, İsrail’e giderek antisemitik olmadığını göstermeye çalışır bir havadaydı. Elbette antisemitik olmadığını göstermenin yolunu İsrail’i ziyarette görmesi kendi içinde sorunlu bir yaklaşım. Anti-Semitizm’in tarihi İsrail’in tarihinden çok daha eski ve İsrail Başbakanı Netanyahu gibi liderlerin anti-Semitizm’le İsrail’in politikalarını eleştirmeyi bir tutmayı sağlamaya çalışan uzun bir geçmişi var. Musk’ın sadece ticari kaygılarla gitmiş olması da savunulabilir ancak sahibi olduğu firmaların büyük değer kayıplarına bizzat imza atmış biri olması bunun en büyük motivasyonu olmadığına işaret ediyor. Musk, ticari kayıplarını bir şekilde telafi edebileceğini ancak anti-Semitik damgasının çok daha kalıcı sonuçları olduğunu düşünüyor anlaşılan.


Devamı
Dünyanın En Zengin Adamı Neden İsrail e Gitti
İsrail Propagandası ve Suç Ortakları

İsrail Propagandası ve Suç Ortakları

Bir sözün yarattığı etki, bir bombanın yarattığı etki ile karşılaştırılabilir mi? Masum sivilleri öldürmek bir suç olarak tanımlanırken, masum sivillerin öldürülmesini meşrulaştıran ve gerçekte mümkün kılan sözler, sorumluluktan muaf tutulabilir mi? Bir söz, ne zaman bir suç aletine dönüşebilir? Yahudileri ötekileştiren sözler antisemitizm suçu olarak tanımlanırken, Müslümanları öldüren bombaların suç unsuru olarak görülmemesi mümkün mü?


Devamı

Yerel Yönetimler ve Dijitalleşme

İsrail - Filistin çatışması sırasında sosyal medya, dezenformasyonun hızla yayıldığı bir platform haline geldi. Öyle ki, ABD Başkanı Biden’ın açıklamaları bile sonrasında teyit edilemedi. Uzmanlar, resmi teyit hizmetleriyle bu haberlerin doğrusunun paylaşıldığını ancak çatışmanın ilk günlerinde yalan haberlere inanmanın kolay olduğunu belirtiyor.

SETA Siyaset Araştırmacısı Yenal Göksun, Kanal 24 ekranlarında yayınlanan Akşam Haberleri programında, Filistin ile İsrail arasında yaşanan çatışmalar ile ilgili medyada yer alan dezenformasyon çabalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Terör saldırılarından sonra acil dikkat gerektiren önemli bir husus, saldırıdan hemen sonra terör propagandasının önlenmesidir.

Devletler ve Teknoloji Şirketleri Rekabetinde Yapay Zeka Başlığı

Teknoloji bir yandan hızla gelişirken toplumsal dönüşümleri de tetiklemeye devam ediyor. Bu gelişme bir yandan kazanımlar sağlarken diğer taraftan riskler doğuruyor. Bu da önceki yazılarda bahsettiğimiz üzere, devletler ve teknoloji şirketleriyle bir sınır çizme ve sınırları aşma mücadelesini doğuruyor. Dolayısıyla teknoloji konusunda son dönemin en popüler gündemlerinden biri bu mücadeleler. Daha önce bu alandaki başlıklardan, Twitter'daki dönüşüm sürecini ve Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası'nı ele almıştık. Bugün de yapay zeka teknolojisi temelindeki gelişmelerden bahsedelim.


Devamı
Devletler ve Teknoloji Şirketleri Rekabetinde Yapay Zeka Başlığı
Devlet ve teknoloji şirketleri açısından yeni raunt Avrupa Birliği Dijital

Devlet ve teknoloji şirketleri açısından yeni raunt: Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası

Daha önce bu köşede yazmış olduğum bir diğer yazıda[i] Twitter'daki el değiştirme sonrasında yaşananlar ve bu sosyal medya şirketinde yaşanabilecek dönüşümlerin devletler ve teknoloji şirketleri arasındaki gerilime dair yaratabileceği etkileri ele almıştım. Bu başlık günden güne farklı temalarla ısınmaya devam ediyor. Bu haftaki gündem başlığı ise Avrupa Birliği tarafından 2022 yılında kabul edilen ve bu hafta yürürlüğe giren Dijital Hizmetler Yasası'nın etkileri.


Devamı

Twitter’ı X adı altında yeniden markalaştırma adımı, Elon Musk’ın sosyal medya platformunu satın aldığından beri aldığı radikal kararlara bir yenisini ekledi. Twitter’ın kamu tartışmalarının en ciddi düzeyde gerçekleştiği platform olması itibariyle diğer sosyal medya platformlarından daha ayrı bir yeri var. Özellikle haberlerin en hızlı yayıldığı ve yorumlandığı mecra haline gelen Twitter, birçok özel ve kamu kurumunun da vatandaşlarla etkileşiminin kilit aracı haline geldi. Platformun fiili olarak bir kamu hizmeti işlevi görmeye başladığını savunanlar, elektrik, su ve gaz gibi temel hizmetlerle benzer şekilde kanuni düzenlemelere tabi olması gerektiğini tartışmaya başlamışlardı. Twitter’ın günlük hayatın bu kadar önemli bir parçası haline gelmesi, teknoloji firmalarının hayatın her alanını kuşatmaya başlayan gücünün kullanımı konusunda kritik soru işaretleri yarattı.

Louisiana ve Missouri eyalet başsavcılarının Biden yönetimine karşı açtığı davada federal hâkimin verdiği ihtiyati tedbir kararı, ifade hürriyetiyle ilgili yeni bir tartışmanın habercisi oldu. Başsavcılar Beyaz Saray’ın sosyal medya platformu yöneticileriyle el ele vererek muhafazakâr sesleri bastırmaya çalıştığını iddia ediyor. Bunun Amerikan anayasasında garanti altına alınan ifade hürriyetinin ihlali olduğunu savunan müştekiler, hâkimin verdiği tedbir kararıyla ön zafer kazanmış oldu. Nihai karar ve temyiz sonrasında dava muhtemelen Yüksek Mahkeme’ye kadar gidecek. Bu süreç önümüzdeki dönemde sosyal medya ve ifade hürriyeti tartışmasının daha da alevleneceğinin habercisi olarak karşımıza çıkıyor.

Web1.0’dan Web 3.0’a gelişen ve değişen teknolojik imkanlar nelerdir? Webdeki yeni uygulamaların mahremiyet üzerindeki etkileri nasıl olmuştur? Web uygulamalarından kaynaklı değişen mahremiyet algısının dezavantajlı gruplar üzerindeki mevcut ve muhtemel yansımaları nelerdir?

Seçimin son haftasında Batı medyası beklendiği üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı kampanyasına hız veriyor