Yardımlar kesilmemeli; aksine deprem bölgesindeki insanlarımızın güncel ihtiyaçlarına göre cevap veren dinamik bir modelle yürütülmeli.
DevamıKahramanmaraş'taki hummalı çalışmaları gördükten sonra ülkemizin yaralarını hızlıca saracağına dair inancım güçlendi. Devlet ve milletin deprem bölgesine yardım seferberliğinin ivmesi giderek artıyor. Çadır ve konteyner kentler kurulmaya devam ediyor. İhtiyaçların fevkinde bir yere ulaşan bu yardımların etkin dağıtımı başlı başına bir konu haline geldi. Depremin beşinci gününde arama kurtarma çalışmalarında enkaz altından sağ kurtarılma haberlerinin sevinci sürüyor. Kahramanmaraş'ta gördüklerimden yola çıkarak afet yönetimi ile ilgili bazı tespitlerimi paylaşmak istiyorum.
DevamıYapılan yardımlar ve verilen mesajlar aslında çok net ve önemli bir gerçeğin altını çizmektedir. O da insani bir kriz sırasında insanların verdiği insani bir tepki söz konusudur. Her ne kadar farklı siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel nedenlerden dolayı sorunlar, çatışmalar ve savaşlar yaşasalar da devletler ve halklar böylesi zor zamanlarda aralarındaki husumeti unutup insani boyutu ön plana çıkararak bir diğerine sahip çıkmaktadır.
Ne yazık ki Türkiye, gerek 24 saat içerisinde yaşadığı iki büyük deprem, gerek yaşanan depremlerin tipi, gerekse bu büyüklükte, şiddette ve tipte iki depremin nüfus açısından oldukça yoğun bir bölgede yaşanması sebebiyle yakın tarihte dünyada gerçekleşmiş en büyük deprem felaketlerinden birini tecrübe etmektedir.
Canlarımız için mücadele devam ediyor. Afet yönetiminde başarılı mücadelenin temel unsurlarından biri: Yönetişim ve iş birliği.
Sosyal medya verileri, çeşitli yöntemlerle analiz edilerek krizin daha etkili yönetilmesine ilişkin, yetkililere daha fazla bilgi de sunabilmektedir. Duyurular, kampanyalar eş zamanlı şekilde ve hızlı biçimde istenilen hedef kitleye ulaştırılabilmektedir.
Devlet ve sivil toplum kuruluşlarının yardım, vinç ve konteyner taşıyan araçlarının yanı sıra arabasına erzak doldurarak yollara düşen binlerce insanımızın fedakârlığı yüreğimizi ısıttı. Bu büyük milletin, ihtiyacı olanın yarasını sarması her şeyin de ötesinde bir erdemdir.
DevamıSETA Güvenlik Radarı 2023’te 2022 boyunca en önemli dış politika ve güvenlik konularına atıfla Türkiye’nin güvenlik ve jeopolitik görünümünü şekillendiren temel dinamikleri analiz ediyoruz. Kendisini kuşatan jeopolitik çevre ve makro süreçlerden bağımsız olmadığından hareketle Türkiye için ana ilgi ve meşguliyet alanlarının bölgesel ve küresel boyutlarını da değerlendiriyoruz. Türkiye’nin güvenlik ve jeopolitik görünümünü belirleyen dinamik ve gelişmelere dair değerlendirmelerimize dayanarak bu dinamiklerin 2023’te nereye evrileceğine dair öngörülerde bulunuyoruz.
Murat Yeşiltaş
Bilgehan Öztürk
Hacı Mehmet Boyraz
Muhammed Koçak
Kutluhan Görücü
Murat Aslan
Tunç Demirtaş
Rıfat Öncel
Sibel Düz
İsmet Horasanlı
Türkiye'nin coğrafya odaklı değerlendirmelere konu olan önemi sıklıkla dile getirilir. Genellikle üç kıtanın buluştuğu 'köprüye' benzetilen Türkiye, bu özelliğiyle fırsatlarla riskleri bir arada kucaklar.
2023 cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılına girdiği bir döneme rast geliyor. Türkiye'nin jeopolitik ve güvenlik ortamı oldukça rekabetçi ve kısıtlayıcı olacak ve Türkiye'nin ikinci yüzyıldaki stratejik yönelimiyle ilgili birbiriyle yarışan jeopolitik projeler olacak.
Putin'in kısmı seferberlik kararını almasının bir tercih değil zorunluluk olduğu anlaşılıyor.
ŞİÖ'nün genişlemesini çekirdeğini Asya'nın oluşturduğu 'Batı dışı dünyanın yükselişi' olarak değerlendirmek daha doğru olur.