Koronavirüs salgını da tıpkı tarihteki birçok dönüm noktası gibi muhtemeldir ki yalnızca var olan süreçleri hızlandıracak ve zaten yaşanmakta olan teknolojik, sosyolojik ve politik gelişmelerin daha hızlı yerleşmesine neden olacaktır.
DevamıKorona günlerinde siyaseti iyiden iyiye unutmuştuk. Evvelsi gece İçişleri Bakanı Soylu'nun istifa edeceğini duyuran mesajıyla bir anda ülkenin gündemine siyaset yeniden giriş yaptı.
DevamıSalgın esnasında kimse kimseye güvenmiyor. İlk defa Avrupalılar da bu güvensizliğin tadına varmaya başladı.
Rakamlara bakıldığında Çin'in istikrarlı büyümesinin sürdüğünü ve Afrika başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde daha fazla etkin olmaya başladığını söylemek mümkün. Ancak aynı rakamlar bize ABD ile Çin arasındaki askeri ve ekonomik gücün hala korunduğunu da söylüyor.
Koronavirüs salgını öncesi uluslararası sistem nasıl bir karakteristiğe sahipti? Koronavirüs salgınının uluslararası sistemi etkileme potansiyeli var mı? Koronavirüs salgınıyla birlikte uluslararası sistemin şekillenmesinde rol oynayabilecek faktörler nelerdir? Uluslararası sistemin değişimine dair olası senaryolar nelerdir?
Gerçekten Çin bu virüsü belli bir müddet gizledi mi? Veya Trump'ın dediği gibi Dünya Sağlık Örgütü Çin'i korumak adına virüs hakkında yanıltıcı bilgilendirme yaptı mı? Bunların zaman içinde aydınlanabileceğini düşünebiliriz.
SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, uluslararası sistemin KOVİD-19 karşısında yaşadığı kriz üzerine değerlendirmelerde bulundu.
DevamıSETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, KOVİD-19 salgını sonrası küresel düzenin durumu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
DevamıYerlilik ve millilik bağımsız bir siyasetin ayrılmaz parçası olduğu gibi sağlığımızın bile önemli bir garantisidir. Her şeyi yerli malı yapamazsınız. Ancak kriz anlarında yerli kaynaklara hızlıca dönüş yapabileceğiniz kadar yatırımınızı potansiyel olarak tutmak zorundasınız.
Tüm sektörler fedakârlık ederken faiz sektörü büyümemeli. Aksi taktirde son zamanlarda inşa etmeye çalıştığımız ekonomide başa döneriz.
NATO yeni bir stratejik yaklaşım ve harekat tarzı belirlemek durumundadır. Aksi takdirde mevcut dağınık yapısı ve inisiyatif almaktan kaçınan tavrı ile Çin ve Rusya karşısında zor durumda kalacaktır.
Avrupa Birliği ülkeleri birbirlerini tanımazdan geliyor. Almanya kendi derdinde. 'Avrupa ordusu kuralım' diyen Macron'un hiç sesi çıkmıyor. İtalya'da sanırım artık kimse ortak Avrupa fikrine inanmaz. Bırakın solunum cihazını, koruyucu maske yardımı bile alamıyor. İspanya NATO'yu yardıma çağırıyor ama NATO'dan ses yok..