Kılıçdaroğlu’nun Suskunluğu İşe Yarıyor mu?

Kıılçdaroğlu "Büyük koalisyonun" mimarı olmasına rağmen ısrarla susuyor.


Devamı
Kılıçdaroğlu nun Suskunluğu İşe Yarıyor mu
Ayrı Ayrı Seçime Girmek Kime Yarar

Ayrı Ayrı Seçime Girmek Kime Yarar?

İyi Parti Genel Başkanı Akşener, 26 Ağustos'taki konuşmasında muhalefetin seçim yenilgisine dair muhasebe yaptı. Kılıçdaroğlu'nun adaylığını engelleyemediği ve İmamoğlu veya Yavaş'ı aday olmaya ikna edemediği için Türk milletinden özür diledi.


Devamı

Yerel seçimlere gidilen dönemde Erdoğan'ın muhalefete yönelttiği yüksek tonlu eleştirilerin mayıs seçimlerinden ağır yenilgi ile çıkan 6'lı Masa partilerini ziyadesiyle rahatsız edeceği açık.

2023 seçimlerinin üzerinden üç ay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni kabinesini açıklamasından bu yana da iki buçuk aylık bir süre geçti. Kabine, duyurulduğu gün itibarıyla oldukça olumlu bir reaksiyon almıştı. Cevdet Yılmaz, Hakan Fidan, Mehmet Şimşek ve Yaşar Güler gibi isimlerin öne çıktığı kabine; bakanların tecrübeleri, teknik birikimleri ve çalışma alanlarına olan hakimiyetleri itibarıyla muhalif çevrelerde dahi sitayişle karşılandı.

Yerel seçimlere 7 ay kala muhalefet "ittifaktan kim daha çok zarar gördü" tartışmasına devam ediyor. Mayıs 2023 yenilgisinin etraflıca muhasebesi yapılmasının yeni ittifak modeli açısından faydalı olacağı söylenebilir.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, A Haber erkanlarında yayınlanan Arka Plan programında, CHP içinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Muhalefette Yeni Ruh Arayışı

İmamoğlu'nun İBB adayı olma kararını açıklamasından sonra CHP'deki "değişim" tartışmasının eski hararetini kaybetmesi beklenir. Kurultay süreci devam etmesine rağmen delege hâkimiyetiyle kolaylıkla yeniden genel başkan seçilebilecek olan Kılıçdaroğlu, bu saatten sonra partisinin gündemini daha rahatlıkla yönetebilecektir. CHP iç hesaplaşmayla bir süre daha meşgul olacak gibi.


Devamı
Muhalefette Yeni Ruh Arayışı
İmamoğlu nun Oyun Planı Ne

İmamoğlu’nun Oyun Planı Ne?

Ekrem İmamoğlu, hafta içi yaptığı basın toplantısında CHP Genel Başkanlığı'ndan en azından şimdilik vazgeçtiğini ve asıl hedefinin 2024 İstanbul Seçimleri olduğunu açıkladı. Bu doğrultuda parti başkanlığı için Özgür Özel'i işaret ederken kendisini de muhalefeti tekrar tek bir çatı altında toplama göreviyle sorumlu kıldı. Ancak tıpkı 2023 seçim mağlubiyeti sonrası yaptığı çıkışta olduğu gibi net bir adaylık ilanı yapmak veya ortaya güçlü bir iddia koymak yerine en azından açıklamaları itibariyle yine gri alanda kalmayı tercih etti.


Devamı

Siyasi çıkış yapamayan İmamoğlu ilk seçildiği zamandaki popülaritesinde değil. CHP seçmeninde bile "beklenen lider" algısı çökmüş durumda. Parti içi çekişmeler ve gizli zoom toplantıları sık çıkılan tatillere, bozulan metrobüslere ve bitmeyen kavşak ve park düzenlemelerine eşlik ediyor. Bu değerlendirmeler elbette İmamoğlu'nun İBB'yi yeniden kazanma şansının olmadığını söylemiyor. İmamoğlu İstanbul'a hizmetin getireceği bir destek zeminine hitap etmiyor. İdeolojik kutuplaşma ve ittifak sistemine dayanarak kazanmak istiyor. İktidar, mevcut dağınıklığına rağmen muhalefetin büyükşehirlerde tek aday etrafında birleşme ihtimaline göre yerel seçimlere hazırlanmak durumunda. Sözün özü, İmamoğlu'nun Erdoğan'ın hikâyesine öykünmesi CHP'ye hayal kırıklığından başka bir şey getirmez. Zira hayaller Erdoğan, gerçekler Kılıçdaroğlu...

Kuruluşundan 14 ay sonra tek başına iktidar olan AK Parti'nin diğer Türk siyasi partileri ile kıyaslanamayacak, özgün bir hikayesi var. 1990'ların siyasi ve ekonomik krizlerine çözüm bulmak için yola çıkan AK Parti birçok şeyle hesaplaştı. İdeoloji yerine "mümkün ve rasyonel olanı" tercih ederek dünya siyasetinin gidişatını çok iyi analiz etti.

İktidar muhalefetle ilgilenmiyor, yerel seçim hazırlıklarını hızlandırıyor. Bunun oluşturduğu siyasi boşluğu muhalefetin ittifak ve partiler içi hesaplaşması dolduruyor. Yeni pazarlık ve hayal kırıklığı açıklamaları ile muhalefet içi kanama devam ediyor.

Fonlanan medya ve yazarlar, sızan ses ve video kayıtları, gizli toplantılar gibi örnekleri daha da artırılabilecek gelişmeler ile muhalefet, büyük bir ahlaki bunalım yaşıyor. Özellikle Kılıçdaroğlu merkezinde yaşanan gelişmeler ve kavgalar, özelde CHP, genelde ise muhalif blokun üzerine söylem inşa ettiği sözde ahlaki üstünlüğün ne denli büyük bir yanılsama olduğunu gözler önüne seriyor. Öyle ki sözde ahlaki üstünlüğünü siyaha karşı beyaz, kötüye karşı iyi, otokrata karşı demokrat ikiliği üzerinden inşa eden muhalefet, seçim süreci ve sonrasında yaşananlar neticesinde oluşturduğu illüzyonu kendi elleriyle yok ediyor.