Afrin’de Esed-PKK Yakınlaşması Olacak mı?

SETA Dış Politika Araştırmacısı Prof. Dr. Kemal İnat YPG/PKK’nın Esed’le anlaşma çabaları hakkında değerlendirmede bulundu.


Devamı
Afrin de Esed-PKK Yakınlaşması Olacak mı
Satranç Tahtasındaki Piyonun Kaderi

Satranç Tahtasındaki Piyonun Kaderi

Zeytin Dalı Harekâtı Suriye'de YPG'nin kaderini belirleyecek süreci hızlandırdı. YPG, Deaş varken birbirine zıt konumdaki aktörlerle (ABD, Rusya, İran ve Esed rejimi) aynı anda iş tutabiliyordu.


Devamı

Suriye'de halkın Esed rejimine karşı isyan etmeye başladığı 2011'den beri rejimle PYD arasında başlayan üstü örtülü işbirliği artık iyice açığa çıktı...

Amerika'nın Suriye'de PKK'yı neden açıktan desteklediği çok tartışıldı. Bu desteği Türkiye'ye pazarlamaya kalkan kimi aklı evvel Amerikalılar "bizim derdimiz sadece DEAŞ'ı yok etmek, DEAŞ ile işimiz bitince PKK'ya olan desteğimizi keseceğiz" argümanını sık sık kullandılar.

Münih Güvenlik Konferansı dün tamamlandı. Konferansa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Binali Yıldırım da katıldı.

ABD’de Yükselen Şiddet Gerçeği

Düşünün, son 5 yılda 200'den fazla okul silahlı saldırıya uğramış. 1000'lerce öğrenci öldürülmüş. Bu saldırılar da genellikle o okulun öğrencileri tarafından gerçekleştirilmiş.


Devamı
ABD de Yükselen Şiddet Gerçeği
Münih Güvenlik Konferansı nda Neler Konuşuldu

Münih Güvenlik Konferansı’nda Neler Konuşuldu?

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun Münih Güvenlik Konferansı’nde ele alınan konuları değerlendirdi.


Devamı

Bir süredir gereksiz bir şekilde enerji harcadığımız bir konu artık Türkiye’nin tezleri doğrultusunda sonuçlandı. YPG’lilerin bile özelde ‘hayır’ cevabını verdiği ‘PKK ve YPG farklı örgütler midir?’ sorusunu artık çok fazla duymayabiliriz. Bunun birkaç sebebi var:

Tillerson geldi. Geçti. Uzun uzun görüşmeler yaptı...

Ankara’nın tavrını net biçimde ortaya koymuş olmasına rağmen ABD’den gelen açıklamaların oldukça karmaşık olduğu görülüyor. Nitekim Mattis’in “YPG’yi PKK’ya karşı savaştırabiliriz” ifadesi Washington’un meseleden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Ancak bu karmaşıklığın bir kafa karışıklığına mı tekabül ettiği yoksa karmaşıklığın kendisinin stratejinin bir parçası mı olduğu Ankara tarafından henüz tam olarak anlaşılmış değil.

ABD’nin Menbiç konusundaki rasyonel olmayan tutumuna bir de ABD’deki bu Türkiye karşıtı lobinin Erdoğan’ı devirme takıntısı çerçevesinde bakmak gerekir.