Kitap: PKK Terörünün Analizi

Bu kitap uzun yıllardır Türkiye’nin en önemli güvenlik sorunu olan PKK terörünü olay bazlı ve somut verilere dayalı olarak analiz etmek üzere kaleme alınmıştır. Kitaptaki tüm bölümler ilk çıktıları bu kitap içerisinde sunulan Türkiye Terör Olayları Veri Tabanı (TTOV) verilerinden faydalanılarak PKK terörü­nün farklı boyutlarını analiz etmektedir.


Devamı
Kitap PKK Terörünün Analizi
Sahada Oluşan Koşullar Göz Önüne Alındığında Rusya da Türkiye ile

Sahada Oluşan Koşullar Göz Önüne Alındığında Rusya da Türkiye ile Çalışmak Zorunda

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Soçi Mutabakatı ve Suriye’de yaşanan gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.


Devamı

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Suriye’deki krizin siyasi yollarla çözümü üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, yaşanan gelişmelerin ardından sahada oluşan yeni dengeler ve Suriye’nin geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Toprak kontrolünden sonra liderini de kaybeden DEAŞ'ın yine de tümüyle bitmesini kimse beklemiyor. Tıpkı Usame bin Ladin'in 2011'de öldürülmesinin El Kaide'yi bitirmemesi gibi...

Ebubekir el Bağdadi kimdir? Bağdadi liderliğindeki örgüt nasıl bir yol izledi? DEAŞ’ın Suriye’ye giriş ve el-Kaide’den ayrılış süreci nasıl gerçekleşti? DEAŞ Suriye’de nasıl araçsallaştırıldı? Bağdadi’nin öldürüldüğü operasyonun detayları nelerdir?

Barış Pınarı Harekatı: Kazanımlar, Riskler ve Fırsatlar

Üç harekât, iki mutabakat ile büyük kazanımlar elde eden Türkiye sahada zorlukları aşıyor ancak saha dışında daha büyük bir mücadele ile karşı karşıya. YPG silahlı bir yakın tehdit olmaktan çıkarılsa ve topraksal bir kara gücü olmak durumu zayıflatılsa da bir sorun olarak varlığını biçim değiştirerek sürdüreceğe benziyor.


Devamı
Barış Pınarı Harekatı Kazanımlar Riskler ve Fırsatlar
YPG nin Sonu Engellenebilir mi

YPG’nin Sonu Engellenebilir mi?

Barış Pınarı Harekâtı'nın Suriye denklemini nasıl değiştirdiği tartışılmaya devam ediyor..


Devamı

Sorumsuz açıklamaları yapan Mützenich ile aynı partiye mensup eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in geçen hafta bir televizyon programında, Kürtlerle PKK’yı birbirinden ayıran, PKK’nın bir terör örgütü olduğunun altını çizen ve Suriye sorununun özellikle mülteci ayağında Almanya’nın sorumluluğunun altını çizen açıklamaları sorumlu siyasete örnek gösterilebilir. Ama Almanya’da Türkiye konusunda sorumlu ve tutarlı politikaları öne çıkaran siyasetçilerin artması gerekiyor. Ancak bu şekilde Almanya’nın Türkiye politikası PKK lobisinin ipoteğinden kurtulup rasyonel bir çizgiye gelebilir.

11 Eylül saldırılarından sonra Batılı ülkeler, terör örgütleri ile küresel çapta mücadele etmek için teyakkuza geçtiler. ABD Başkanı George Bush, “terörizme karşı ya bizdensin ya da onlardan” söylemi ile terörü desteklediğini iddia ettiği ülkeleri, “şer ekseni” olarak tanımladı.

Riskler, fırsatlar ve atılması gereken yapılandırma adımları yanında, Türkiye, diplomatik alanda girişimlerini ve askeri hazırlık seviyesini üst düzeyde tutmak zorunda. Riskler dikkate alındığında, fırsatları değerlendirmek ancak "bölgesel" başarının stratejik "hikaye"ye dönüştürülmesini gerektiriyor.

Barış Pınarı operasyonu 2 önemli mutabakatla sonuçlandı: Ankara mutabakatı ile ABD, Resulayn ve Tel Abyad'ın Türk ordusunun kontrolüne geçtiğini kabul etti. Soçi mutabakatı ile Rusya, YPG'yi, sınırımızdan 30 km aşağıya çekmeyi üstlendi.